PROFESYONEL SEO

Beyaz Şapka vs. Siyah Şapka SEO

  • 28.12.2017 15:16:46
  • 0 Yorum
  • 1250

Bizler genel olarak işlerimizde hızlı ama tehlikeli yerine, uzun ama güvenli olan yolu seçmeyi tercih ediyoruz. Bu durum SEO’da da benzerlik gösteriyor.

Bazı insanlar basit gözüken yolu seçerek daha hızlı para kazanacaklarına inanırken, bazıları ise işlerini sağlam temellere oturtarak uzun vadede daha büyük başarıyı hedefliyorlar.

Eğer siz de işlerinizi fazla uğraşmadan, hızlı şekilde halletmeyi sevenlerdenseniz, muhtemelen Siyah Şapka SEO olarak adlandırılan yolu deneyebilirsiniz.

Bu şekilde yapılan çalışmaların, içeriğinizin yalnızca arama motorları için optimize edilip, kullanıcı deneyimini tamamen masadan kaldıracağını belirtelim. Sonucunda ise spam benzeri, kullanıcıların hoş karşılamayacağı çünkü insanlar için değil de robotlar için yazılmış içeriklere sahip olacaksınız. Siyah Şapka SEO çalışmalarının nadiren hızlı bir başarı gösterdiği kaydedilmiş olsa da, genel olarak bu tarz çalışmalar yapan siteler Google’dan ömür boyu banlanmakta; Sandbox denilen, internet aleminin en ücra köşesine sürülmektelerdir.

Bu konuda tüm uyarılarımıza rağmen daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız, Google’da birkaç arama yaparak çeşitli bilgi kaynaklarına ulaşabilirsiniz.

Diğer yandan Beyaz Şapka SEO ise, başarıya doğru yavaş yavaş ilerleyen, fakat oraya ulaştığında yerini kolay kolay kaybetmeyen sonuçlar görmemizi sağlamış yoldur.

SEO çalışmalarında Beyaz Şapka yöntemini tercih eden siteler, insan deneyimine gerekli önem vermekle birlikte, onlara sunabildikleri en kaliteli içeriği getirmeye odaklıdırlar. Bunu yaparken bir yandan da arama motorlarının belirlediği kurallara uyarak, içeriklerini onların da sevmesini sağlarlar.

Dwell Time SEO Kriteri Olarak Değerlendirilebilir Mi?

  • 26.12.2017 15:54:17
  • 0 Yorum
  • 1270

Arama motorları aracılığıyla gelen kullanıcıların , tekrar SERP yani arama motoru sonuçlarının yer aldığı sayfaya dönmeden geçirdiği süreye Dwell Time (Bekleme Süresi) adı verilmektedir. Aslında tam anlamıyla bu anlamı taşımasa da ortalama oturum süresi şeklinde de değerlendirilebilir. Dwell Time‘a Google Analytics’ten Kitle > Genel Bakış sekmesinden ulaşabilirsiniz. Dwell Time, arama motorlarının hem web sitesi hem de kendi algoritması için dikkate alınmaktadır.

Dwell Time, bekleme ve ya sayfada kalma süresi gibi terimlerle açıklanmaktadır. Ayrıca arama motorları aracılığıyla gelen kullanıcıların , tekrar SERP yani arama motoru sonuçlarının yer aldığı sayfaya dönmeden geçirdiği süreye de Dwell Time denilmektedir.

Dwell Time, aynı sayfada geçirilen vakit olarak da tabir edilmektedir. Beklem Süresi, internet sitesi ve arama motoru arasında ki geçişlerden oluşmaktadır. Ayrıca ortalama oturum süresi ve hemen çıkma ölçümleriyle benzerlik göstermektedir.
Dwell Time için Optimum Oran Söz Konusudur?

Dwell Time ölçülmesi konusunda şuan somut olarak bir ideal değer yoktur. Bunun en belirgin nedeni ise internet dünyasının her geçen gün de büyük bir oranla büyümesidir. Ayrıca kullanıcıların geri dönüşünün net bir şekilde hesaplanmaması da bir diğer sebebidir.

Dwell Time süresi haberlerin yayınlanması ve yazıların kalitesine göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca kullanıcıların davranışlarına göre de farklı seviyeye ulaşabilmektedir. Dwell Time hakkında ki en iyi değerlendirmeleri Google, Yandex ve Bing başata olmak üzere arama motorları sunmaktadır. Optimum değerler her bir başlık için spesifik şekilde değerlendirilir. Bu yüzden web sitesi yöneticilerine şuan için sunulmamaktadır. Bekleme Süresi için en iyi değerlendirmeleri elde edebilmek için Google Analytics, Yandex.Metrica ve ya Jetpack analiz araçlarından detaylı şekilde ulaşmanız mümkün olacaktır.

Google Analytics üzerinden Dwell Time net bir şekilde yöneticilere sunulamamaktadır. İleri ki zamanlarda Google bu bilgileri paylaşacak gibi duyumlara denk gelmeniz mümkündür. Google bu konuda henüz bir çalışma yapmamaktadır. Ayrıca bu konu da çalışma yapacağına dair herhangi bir sinyalde vermemektedir.

Google Analytics üzerinden Dwell Time ölçümleri farklı yollardan yapılabilir. Yine farklı yöntemler aracılığıyla Jetpack ve Yandex.Metrica ile somut değerlendirmelere ulaşabilirsiniz.

Bu konuda dikkat etmeniz gereken ilk nokta, SERP aracılığıyla gelen ziyaretçilerin ulaştığı sayfalarda nasıl davrandığını analiz etmektir. Kullanıcı, ulaştığı sayfayı hemen terk ederse veya farklı sayfalara geçiş yaparsa bekleme süresi bu durumda olumsuz olarak etkilenecektir.

En iyi analizler için ortalama oturum süresi ve hemen çıkma oranı iyi bir şekilde takip etmelisiniz. Bunu yapabilmek için Google Analytics’e giriş yapın ve sol kısımda yer alan Kitle sekmesine tıklayın. Daha sonra da Genel Bakış sekmesini açın.

Bu kısımda yer alan ölçümleri tarih kısmından tarih aralığını ayarlayarak istediğiniz tarih aralığına indirgeyebilirsiniz. Daha sonra karşınıza gelen oturum süresi ve hemen çıkma oranlarını sürekli olarak gözlemleyin.

Bounce Rate ( Hemen Çıkma Oranı) ve ortalama oturum süresi, Dwell Time ile doğrusal ilişki içerisindedir. Ayrıca Google’ın siteleri derecelendirme yaptığı sistemi de etkilemektedir. Genel ortalama için giriş ve giriş sayfaları üstünde analizler yapılmalıdır. Çünkü Bekleme Süresi, SERP tarafından açılış sayfasında ki ziyaretçilerin davranışlarının üzerinden kurulmuş bir sistemdir.

Google Analytics’te sok kısımda yer alan kolondan Davranış kısmına tıklayın daha sonra Açılış Sayfaları ve Çıkış Sayfaları kısmına geçin. Bu kısımda Bekleme Süresi için en doğru analizlere ulaşacaksınız.

Hem açılış sayfaları hemde çıkış sayfalarının detaylarından URL odaklı kullanıcı davranışlarını inceleyebilirsiniz. Burada en önemli detay ve bilgi hemen çıkma oranı ve ortalama oturum süresidir. Bu kısımda sayfaları “SERP ile gelen kullanıcılar” şeklinde indirgeyin. Bu şekilde Dwell Time için en doğru analizi yapabilirsiniz.

Fps Arttırma

  • 25.12.2017 14:59:20
  • 0 Yorum
  • 1351

Bilgisayarınızı açmaya karar verdiğinizde, power tuşuna bastığınız anda Windows açılış ekranına kadar arka planda bir dünya program çalışmaya başlıyor. Bu programların çoğu siz bilgisayarı kapatana kadar sürekli arkada boş boş çalışmaya devam ettiği gibi, güç emmekte üstlerine yoktur. O yüzden bu uygulamaları da mutlaka değiştirerek veya gereksizleri kapatarak FPS artışı yakalayabilirsiniz.

İlk olarak;

Başlat ? çalıştır ? msconfig yazın ve enter tuşuna basın. Karşınıza gelecek olan ekrandan "başlangıç" sekmesine gelin. Burada tiki olan uygulama ve programlar, siz her bilgisayarınızı açtığınızda otomatik olarak çalışıyor ve sürekli enerji tüketiyor demektir. Buradan bilmediklerinizi ve "başlangıçta çalışmasına gerek yok bu programın" diyebileceğiniz uygulamaların tikini kaldırarak bilgisayarınıza reset atın. Ardından oyunlara giriş yaparak FPS artışının farkına varabilirsiniz.

NOT: Bu durum bilgisayarınızdan ne kadar çok uygulama kapattığınıza bağlı olarak değişmektedir.

CFG Dosyalarındaki DüzenlemelerHer oyunda mutlaka bir config dosyası bulunmaktadır. Oyunu üreten firma bu dosya üzerinde değişiklikler yaparak oyun içerisinde sizlerin daha iyi performans almanıza imkan sağlayacak değişiklikleri uygular ve bilgisayarınıza yükler. Ancak bazen bu dosya üzerinde sizin yapacağınız değişiklikler oyun içerisinde daha iyi FPS almanıza olanak sağlar. Bu örnekte League of Legends oyununda daha iyi FPS almanız için config dosyası işlemlerini anlatacağız.

İlk olarak oyunun simgesine sağ tıklayın ? özellikler ? dosya konumunu aç deyin. Karşınıza aşağıdaki gibi bir dosya penceresi gelecektir.

lol-config-dosyasi

Buradan config dosyasının içerisine girin ve "game" dosyasının bir yedeğini masa üstüne alın. Sonra buradan indireceğiniz config dosyasını açtığınız klasörün içerisine atın. Karşınıza "değiştirilsin mi ?" sorusu gelecektir. Bu soruya "evet" diyerek işlemi tamamlayın. Ardından bilgisayarınıza reset atıp tekrardan League of Legends oyununa giriş yaparak FPS denemesi yapabilirsiniz.

NOT: Herhangi bir sorun ile karşılaşacak olursanız yedeğini aldığınız game dosyasını tekrardan aynı yere atarak oyunu eski haline döndürebilirsiniz. Sorumluluk kullanıcılara aittir. Microsoft HizmetleriMicrosoft'un kafasına göre Windows işletim sistemlerinde çalıştırmış olduğu hizmetler hangimizin işine yaradı şimdiye kadar ? Ya da yarasa bile kaç kişi aktif olarak kullanıyor ? Eğer siz de gereksiz microsoft hizmetlerinden kurtularak FPS arttırmak istiyorsanız aşağıdaki adımları aynen uygulayın.

? Denetim masasından kullanıcı hesaplarına gelin. Ardından "yeni hesap oluştur" diyerek yeni bir windows kullanıcısı oluşturun. Ardından açtığınız yeni kullanıcıya giriş yapın.

? Sonra bu kullanıcıdayken başlat kısmına gelerek "msconfig" yazın. Karşınıza aşağıdaki gibi bir ekran gelecektir. Bu ekranda gördüğünüz "tümünü devre dışı bırak" seçeneğini işaretleyin ve bilgisayarınıza reset atın. Son olarak yukarıda size ilk adımda anlattığımız Windows Aero işlemini de yaparak tamamlayın.

msconfig-hizmet-yapilandirmasi


Tüm bu işlemleri eksiksiz olarak uygulayacak olursanız, bilgisayarınızdaki FPS artışı 30 ile 50 arası daha fazla olacaktır. Eğer FPS arttırma hakkında herhangi soru veya sorunlarınız varsa, aşağıdaki yorum bölümünden bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Asp ile Php Arasındaki Farklar

  • 23.12.2017 10:01:26
  • 0 Yorum
  • 1270

Nedirler neler yaparlar?

Asp.NET Microsoft’un .NET kütüphanesini (Microsoft’un ortak dil platformu) baz alarak geliştirdiği, hızlıca web siteleri oluşturmaya yarayan, C#.NET ve VB.NET gibi popüler diller ile sunucu taraflı çalışan bir teknolojisidir. Çalışması için IIS (Internet Information Server) gibi bir Windows servisine ve .NET Framework’e (.NET dillerinin çalışması için gerekli ortam) ihtiyaç duyar. Eski bir teknoloji olan classic ASP’den çok daha ileri bir teknoloji olan ASP.NET bugün dünyada birçok kullanımına ratlanmaktadır.  Kodlama esnasındaki genel yapısı iki kısımdan oluşmakta. Web görünüm ve kod tarafıdır. Web tarafına (html kodları arasına) yerleştirdiğiniz kontroller (buton, dropdownlist, textbox gibi)’e cod tarafından rahatlıkla erişebilir, bunların özelliklerinde bildiğiniz .NET dilleri ile değişiklik yapabilirsiniz (C#.NET, VB.NET, J#.NET gibi).

PHP (Hypertext Preprocessor)

Açık kaynak koda sahip, kod yazmayı sevenler için geliştirilmiş bir web dilidir. HTML kodları arasına hızlıca sunucu taraflı kodlar yazıp çalıştırmanızı sağlayan bu dilin kullanım alanı oldukça çoktur. Linux ortamlarının bile rahatlıkla çalıştırabildiği bu dil kod yazmayı sevenlerin gözdesi olmayı başarmıştır. C ve Perl dillerine benzemesine rağmen çok daha kolaylıkla öğrenilebilen bir yapısı bulunmakadır. Daha öncesinde bir dil tecrübesi olanlar için öğrenim süresi temel düzey için birkaç haftayı almaktadır.
Asp ile php Arasındaki Farklar

Nerelerde kullanılırlar, hangi boyuttaki projelerde aktif olarak kullanılabilirler.

Asp.NET hızlı web sitesi geliştirilmesinin gerekli olduğu, kullanıcı sayısının çok fazla olmadığı projelerde rahatlıkla (hazır kontroller ile birlikte) kullanılabilir. Böylece kısa zamanda birçok işe yarayan web siteleri yapılabilir. Bugün e-ticaret, Cms (Content Management Sistem) ve blog sistemlerde bile kullanılmaktadır. Çok daha büyük projeler için geliştirilen Asp.NET MVC teknolojisi (MVC=Model View Controller, bir design pattern’dir ve Asp.NET için de adapte edilmiştir) kullanılmaktadır.

PHP, bugün birçok blog ve Cms (Content Management Sistem, Örnek Joomla) sistemlerinde kullanılmaktadır. Küçük ya da büyük ölçekli tüm projelerde rahatlıkla kullanımaktadır. Ancak HTML kodları arasına yazım çok büyük projelerde yönetilebilirliği azalttığından ve birden fazla programcının çalışması gereken projelerde farklı teknolojilere başvurulabilmektedir (PHP MVC).
aspvephp
aspvephp

Aralarındaki ücret farkları

Asp.NET geliştirme ortamı için şu an herhangi bir ücret gerekmemektedir. Visual Studio 2013 Community, Visual Studio 2015 Community versiyonları ücretsizdir. Bunlarla rahatlıkla geliştirme yapılabilir. Ayrıca Asp.NET ile tam uyumlu çalışan veritabanı sunucusu olan Microsoft SQL Server Express versiyonu da ücretsiz olarak kullanılabilir. Ancak çok büyük projeler için tercih edilen Microsoft SQL Server’in ücretli versiyonlarının lisans ücretleri oldukça yüksektir (Microsoft SQL Server Standart, Enterprise gibi).

PHP; open source (açık kaynak kod) bir dildir. PHP ile ilgili birçok şeye ücretsiz ulaşabilirsiniz. Geliştirme ortamı olarak birçok text editör (Notepad++ gibi) ücretsiz olarak kullanılabilir. Ancak büyük projeler için tercih edilen Adobe Dreamveawer gibi programlar ücrete tabidir. Tam uyumlu veritabanı sistemi olan MySQL tamamen ücretsizdir. Ancak çok büyük projeler için kullanılan Oracle gibi ileri düzey veritabanı sistemleri ücretlidir.

Geliştirme süreleri farkları

Asp.NET’de çok hızlı bir şekilde yazılım geliştirmek mümkündür. Özellikle geliştirme ortamının sağladığı kolaylıklar ile sürükle bırak yöntemi ile hazır kontrolleri web sitenize adapte edebilir ve kod tarafında bu kontrollerin özelliklerini değiştirebilirsiniz. Ayrıca ücretsiz indirilebilir özellikleri ile (Ajax Control Toolkit gibi) tek satır kod bile yazmadan uzmanların kullandığı teknolojileri projenizde kullanabilirsiniz.

PHP’de ise durumlar biraz daha çileli gelişmekte. Eğer ücretsiz bir text editör ile PHP kodu yazıyorsanız (notepad++ gibi) herşeyi elinizle yazmak zorunda olduğunuzdan proje geliştirme süreniz oldukça artıyor. Ayrıca herhangi bir sorun halinde bu sorunu bulmak ve düzeltmek oldukça zaman alan bir süreç. Ücretli editörlerde bu süre azalmasına rağmen hala PHP de web projesi geliştirmek zaman açısından gayet maliyetli.

Çalışma süreleri farkları

Her ikisi de sunucu tarafında çalıştığından, browser tabanlı dillere göre (Html, css, javascript gibi) çok yavaşlar. Ancak birçok karşılaştırma testlerinde Asp.NET’in çalışma hızının PHP’den daha az olduğu görülmekte (Karşılaştırma testleri sonuçları için Kaynak). Bunda Asp.NET kodlarının ilk çalışmada derlenmesi ve sonra tekrar tekrar kullanılması mantığı etkili bir faktör. Nitekim PHP de her kullanımda sunucu tarafında derlenir ve çalıştırılır. Oysaki Asp.NET’de bir sefer derlenen kodlar artık her sefer için kullanıma hazırdır. Bunlara rağmen büyük çaplı projelerde kullanılan Asp.NET hazır kontrolleri performans açısından kayıplara neden olabilmekte.  Ayrıca Viewstate (asp.net’te kullanılan kontrollerin bilgilerinin tutulduğu, html kodlarına adapte olmuş şifreli kodlar) kullanımı da (projenin boyutu arttıkça) performans kayıplarına neden olabilmektedir. PHP’de ise bir kararlılık söz konusu. Usta ve deneyimli eller ile yazılmış PHP kodları büyük projelerde bile performansa büyük ölçekli olumsuz etkisi bulunmamakta.

Yazım farklılıkları

Asp.NET Web Forms projeleri geliştirilirken 2 bölüm yer almakta. HTML, css, javascript gibi tarayıcı taraflı kodlarımızın bulunduğu ve ziyaretçilerin gördüğü kodların bulunduğu Web sayfası bölümü ve C# gibi kodlarımızın kullandığı, her asp.net sayfası için var olan kod bölümü yer almaktadır. Web sayfası bölümüne yerleştirdiğiniz her bir kontrolün ismi ile kod bölümünden bu kontrole erişebilirsiniz. Böylece 2 ayrı sayfa ile çalışarak kod kalabalığından bir nebze kurtulmuş olursunuz. Ayrıca bu kontrollerin olaylarına(events) Properties(özellikler) penceresinden erişip hızlıca kod tarafında olaylar yazabilirsiniz. PHP tarafında ise bu işlerin tamamı HTML kodları arasında yazılır. <?php ve ?> tag’leri (etiketleri) PHP için yeterlidir ve bir HTML kodlarının herhangi bir yerinde yazmak yeterlidir.

Uyumluluk ve üzerinde çalışma ortamları farkları

Son gelişmelerle birlikte her ikisi de hem Windows ortamlarda hem de Linux ortamlarda çalışmaktadır. Veritabanı sistemleri olarak her ikisi de Mssql, Mysql, Oracle gibi veritabanı sistemleri ile çalışmaktadır.

Geliştirildikleri ortam farkları

Geliştirme ortamının (Visual Studio) sağladığı birçok kolaylık ile projenizi daha az sorunlu ve zahmetsiz geliştirebilirsiniz. Visual Studio’nun sağladığı birçok kolaylık ile kod yazarken bile birşeyler öğrenebilir ve hızlıca projenizi kodlayabilirsiniz. Kısayolların kullanımı ile projenizi daha okunaklı yapabilir, kod renklendirmeleri ile daha anlaşılır kodlar yazabilirsiniz. Visual studio’da bulunan extensions aracı ile projenize birçok ücretsiz paket ekleyip rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca birçok geliştiricinin ortak çalışmasını destekleyen Team Foundation ile projeler geliştirebilirsiniz.

PHP’de ücretli bir editör kullanıyorsanız (Dreamveawer gibi) işler çok daha kolaylaşmaktadır. Kod renklendirmeleri(ücretsiz editörlerin çoğu da desteklemektedir), kod tahmini (kodun bir bölümünü yazarken kod seçeneklerini getirme) gibi seçenekler ile programcıya yardım eden özellikler PHP tarafında da vardır. Bu sayede bilmediğiniz kodları bile öğrenebilirsiniz.

Hatayı tespit etme ve müdahale etme farkları

Asp.NET projelerinde Visual Studio hata bulmada oldukça başarılı bir editör. Daha projeyi yazarken bile yaptığınız hatalar hakkında size bilgi veriyor. Kod satırlarınıza koyacağınız break pointler ile (programın o satıra geldiğinde beklemesini sağlayan işaretler) değişkenlerinizin o anki değeri gibi bir çok ayrıntılı bilgiyi görmenizi sağlıyor. Böylece nerede bir mantık hatası veya kod hatası yaptığınızı bulmada size yardımcı oluyor. Visual Studio 2015 ile birlikte performans monitörlerinin de eklenmesi ile performans değerlendirmeleri yapıp daha performanslı projeler nasıl yapılabilir bunu görebiliyorsunuz.

PHP tarafında hatalı kod bulmak biraz daha çileli. Ücretli editörler bu çileyi azaltmakla birlikte, break point gibi yapılar da sağlıyorlar. Çok büyük projelerde ise bu çile giderek büyüyor.

Makaleniz İçin Hangi Başlık Formatlarını Kullanabilirsiniz?

  • 19.12.2017 16:12:42
  • 0 Yorum
  • 1270

James Hartley makale başlığı türlerini 13 kategoride uygun biçimde sınıflandırmıştır. Nature, Elsevier ve Springer gibi çeşitli tanınmış günlük yayın sitelerinde en güncel ve en popüler makaleleri inceleyerek topladığımız birkaç popüler türün üzerinde duracağız. Ayrıca, makale başlık yapımındaki son eğilimleri analiz eden makaleleri  inceledik ve bulgularımızı bu yazıya ekledik.

Aşağıda, her başlık tipinin temel özelliklerini (tercih edilen dilbilgisi yapıları ve içerilecek bilgi) ana hatlarıyla çizen tablolar, her başlık formatını yaygın olarak kullanan makale türlerine örnek başlıkları listeledik. Kendi makalenize başlık seçerken bu tablolar işinize yarayacaktır.

Son olarak, yayınlanan makaleleri şu gruplara ayırdık:

    Hızlı ve kısa iletişim (örn. Mektuplar ve düzeltmeler): Özgün araştırma kağıtlarını düzeltmeye veya açıklığa kavuşturmaya yönelik önemli yeni bulguları, yeni yöntemleri, yazılımları veya yazışmaları vurgulayan iletişim (genellikle yalnızca çevrimiçi olarak yayınlanır).
    Araştırma raporu: Verileri, sonuçları ve bulguları ile son orijinal projelerin ayrıntılarını tartışan bir makale.
    Gözden Geçirme: Yeni bir veri eklemeden, yakın zamanda yayınlanan bir konudaki gelişmeleri özetleyen bir makale.
    Klinik durum: Klinik araştırmaya özel olarak odaklanan bir araştırma kağıdı.

Şimdi, bu formatlara daha ayrıntılı bir şekilde göz atalım.
1.  Genel konuları anlatan başlıklar

Anahtar özellikler:

    Genel olarak konuyu açıkça anlatan isimlerden oluşan cümleler.
    Bu başlıklar, ortalama başlık uzunluğunu aşmadan, arama motoru sonuçlarını optimize etmek için anahtar kelimeleri kullanır.
    Son yıllarda daha az popüler hale geldiğinden taksonomik terminolojiden kaçının.
    Bu sözcükleri içeren başlıklar daha az etkili olma eğiliminde olduğundan, belirsiz kelimeler kullanmayın.
    Bu format, incelemeler, araştırma kağıtları (klinik vakalar dahil) ve hızlı yanıtlar için ortaktır.

2.  Belli bir alt konuyu işaret eden başlıklar

Anahtar özellikler:

    Başlıca isimlerin oluşturduğu, tüm başlığı açıkça ifade eden öbekler. Bu yapı, klinik vakalar, araştırma kağıtları ve incelemeler için oldukça yaygındır.
    Butar ve van Raan’ın yakın tarihli bir çalışması, bu formatın birçok disiplinde yaygın olarak kullandığını belirtiyor. Aslında, bu biçimi kullanmamak, yazınızın alıntı sıklığını olumsuz olarak etkileyebilir.
    En fazla başvurulan tıbbi makalelerin % 70’i başlıklarda iki nokta üst üste kullanmaktadır.
    Fewer Plos articles using this structure were downloaded and cited.
    Bu yapıyı kullanan Plos makalesi indirildi ve gösterildi.
    Alternatif bir başlık yapısı, iki nokta üst üste yazılmamış, bir isim cümlesi veya cümlecikten oluşur. Bu başlıklar, genel bir konunun spesifik değişken (ler) veya test konu (ları) üzerinden incelenmesini gösterebilir.

3.  Çalışmanın bulgularını belirten başlıklar

Anahtar özellikler:

    Temel bulguları veya çalışmanın önemini vurgulayan tam bir cümle.
    Bazı dergiler, bildiri başlıklarını yasaklayabilir (örneğin bazı tıbbi yayınlar).
    Yanıltıcı beyanları önlemeye dikkat edin. Bunun yerine, hangi verilerinizden çıkarılacak mantıksal sonuçları çarpıtmadan dahil edebileceğinizi dikkatlice düşünün. Örneğin, makalemizin başlığı “Makalenizin Yayınını Nasıl Güvence Altına Alırsınız” ise, gözden geçirdiğimiz veri ve araştırmalardan yalnızca bu biçimlendirme taktikleri ile yayın başarısı arasındaki belirli ilişkileri ispatlamak yerine çok iddalı bir başlık attığımızdan, okuyucuya yanıltıcı olabiliriz.
    Başlık türlerinin ilgili bir alt kümesinde, yazarlar bulguları doğrudan belirtmez. Bunun yerine, çalışmalarının temel sorusuna çözüm önerirler. Bu tür genellikle, kapsayıcı bir fikri, bunun ardından iki nokta üst üste kullanarak bulgunun ve konunun genel bir tanımını izah eder. Alternatif olarak, nadir de olsa, yazarlar metin içindeki cevapları öne çıkarmak için başlıkta bir soru kullanabilirler.

4.  Kullanılan metodolojiyi belirten başlıklar

Anahtar özellikler:

    Tipik bir başlık, genel konuyu ve ardından araştırmada kullanılan metodolojinin özetini içerir.
    Bu başlıklar ayrıca, iki nokta üst üste işareti olmaksızın bir isim ifade de kullanabilir.
    Pasif fiiller uygulanan yöntemi belirtmek için “by”, “via”, “through” ve “with” gibi edatlarla birlikte verilebilir.

5. Duygusal veya sözcük oyunlarıyla oluşturulan başlıklar

Anahtar özellikler:

    Bu başlıklar genellikle engellenmelidir çünkü sözcük oyunları genellikle ana dili İngilizce konuşmayanların anlayamadığı kültürel referansları içerir. Bununla birlikte, bu tür başlık genellikle sosyal bilimlerdeki inceleme makalelerinde bulunur.
    Editöryal yazılar sıklıkla soru başlıkları ve kelime oyunu kullanır.
    Bu başlık formatını kullanan klinik çalışmalar veya araştırma kağıtları çok azdır. Bununla birlikte, derlemelerde ve kısa yazışmalarda zaman zaman kelime oyunu başlıkları bulabilirsiniz.

Web 3.0’ın Özellikleri ve 2.0 ile farkları

  • 14.12.2017 16:49:19
  • 0 Yorum
  • 1208

Web 2.0 da üretilen bilgilerin sadece insanlar tarafından anlamlandırılması durumu mevcuttur. Teknolojik olarak mevcut web 2.0 ortamında sunulan içeriğin bilgisayarlar tarafından anlaşılabilir olması zordur ve bunu sağlamak maksadıyla 3.0 yaklaşımı gereklidir.Webi insanların anlamlandırma yükümlülüğünden alıkoymayı amaçlayan Web 3.0 yapay zekaya sahip makinelerin birbiriyle etkileşimini internete yansıtmak istemektedir.

Web ortamında, bilgiler arasındaki ilişkilerin sağlanabilmesi ve bu bilgilerden anlamsal ilişkilerin çıkarılması, ekonomik çıktıyı yükseltecek ve önemli bir katma değer yaratacaktır.Özellikle Web 3.0 ile e-ticaret sektörü önemli bir aşama kaydedecektir.

Bilgi kirliliğiyle insanların önüne serilen milyonlarca bilgiyi analiz etmek ve ihtiyaca göre filtrelemek Web 3.0’ın temel amacıdır.Web 2.0 ın getrimiş olduğu paylaşım web ortamında bilgi kirliliğine sebep olmuş,insanlar artık doğru ve net bilgiye ulaşmakta sıkıntı çekmektedir.Bu sıkıntı aşmak maksadıyla Web 3.0 filtreleme seçenekleri ve anlamsal ilişkiler kurarak internet kullanıcılarını doğru ve net bilgiye ulaştıracaktır.

    Web uygulamaları  daha çok AJAX diliyle olacaktır . ( Eşzamansız JavaScript ve XML programlama dilleri )
    Web Uygulamaları herhangi bir cihaz (PC , cep telefonu , vb ) ile uyumlu olacaktır. Uygulamalar daha hızlı ve özelleştirilebilir olacak . Web 2.0 da ise masaüstü yazılımlar web uygulamalarına dönüşmüştü.
    Web siteleri nispeten küçük olacaktır .
    Uygulamalar  e-posta , sosyal ağlar ve mesajlaşma hizmetleri  ile hızlı olarak yayılacak.

Peki, ASO nedir?

  • 13.12.2017 17:39:25
  • 0 Yorum
  • 1246

ASO, bir uygulama mağazasının arama sonuçlarında daha üst sıraya yerleşmek için mobil uygulamaları optimize etme işlemidir. Uygulamanızın bir uygulama mağazasının arama sonuçlarında ne kadar yüksek olursa, potansiyel müşteriler o kadar görünür olur. Bu artan görünürlük, uygulama mağazasındaki uygulamanızın sayfasına daha fazla trafiğe dönüşme eğilimi sağlar, yani uygulamanızın indirilme sayısı artar.

ASO’nun amacı, uygulamanın uygulama mağazasındaki sayfasına daha fazla trafik çekmesi, böylece kullanıcılar belirli bir işlem yapabilir: uygulamanızı indirmek gibi.

ASO’nun mekaniği nedir?

  • 13.12.2017 17:38:31
  • 0 Yorum
  • 1273


ASO’nuzu etkileyebilecek çeşitli bileşenleri parçalayarak başlayalım:

Ana Faktörler:

Başlık – Başlıkta yer alan anahtar kelime en ağır arama trafiğine sahip olmalıdır. Başlığınızı genellikle farklı anahtar kelimeleri içerecek şekilde değiştirmeniz zararlı olabileceğinden hangi anahtar kelimeyi kullanacağınıza biraz zaman harcayın. Uygulamanız sıralamada yükselmeye başlarken ve daha fazla inceleme kazanmaya başladıkça, uygulamanızın popülerliği de artacaktır. Başlığın değiştirilmesi, sözcüğün uygulamanız için yayılmasını zorlaştırabilir.

Anahtar Kelimeler – Arama sıralamanızı iyileştirmek için hangi anahtar kelimelerin alakalı olduğunu ve en sık hedef kitleniz tarafından kullanıldığını bilmeniz gerekir. Bunun anlamak için rakipleri izlemek yararlı olacaktır.

ASO için en önemli etkenlerden biri olan anahtar kelimeler, kolayca değiştirilebilmesi, onları düzenli olarak optimize edebilmeniz anlamına gelir.

İkincil Faktörler:

Toplam İndirme Sayısı – İndirme sayısınız ASO için son derece önemlidir ancak bunlarla ilgili tam kontrolünüz bulunmamaktadır.

Derecelendirmeler ve İncelemeler – Kontrol edilmesi önemli ve zordur. Bununla birlikte, yüksek puan ve olumlu yorum almanın çeşitli yolları buluyor.

Anahtar Kelimeler Hakkında

Anahtar kelimelerle ilgili yapılan bir araştırmaya göre; en popüler 25 uygulamanın sıralamasına bakıldı ve başlıkların içindeki yüzde kaçının anahtar kelime olduğu hesaplandı Bu, başlıkta anahtar kelime olan ve başlıkta anahtar kelime olmayan uygulamalar için toplam bir toplam puan sağladı.

Bu teste göre başlıktaki anahtar kelimelere sahip uygulamalar, başlıkta bir anahtar kelime bulunmayan uygulamalardan ortalama % 10.3 daha yüksek indirme sayısına ulaştı.

SEO Dostu URL Kullanımı

  • 11.12.2017 18:21:56
  • 0 Yorum
  • 1225

Google resmi açıklamasına göre bir içerik google tarafından incelenirken URL yapısında yer alan ilk 3 – 5 kelime URL yapısında 5. kelimeden sonra ki kelimelere göre çok daha fazla önem arz ediyor.

Yani google için önemli olan URL yapınızın ilk 5 kelimesi. Bu durumda google’a istediğini URL yapısının ilk 5 kelimesinde vermek çok önemli.

#Bu da demek oluyor ki URL yapınızı olabildiğince kısa tutmalı ve odaklandığınız anahtar kelimeye URL yapınızın ilk 5 kelimesinde yer vermelisiniz.

#Ve hatta URL yapınızda sadece odaklandığınız anahtar kelimeye yer vermeniz, en sağlıklı olanı.

Yanlış:Kesinlikle kaçınmanız gereken URL yapıları;

wpmavi.com/p=321 ya da uzun URL yapıları: wpmavi.com/8/6/16/SEO/site-ici-seo-site-ici-optimizasyon-rehberi-on-page-seo

Doğru:Doğru URL yapısı ise;

wpmavi.com/site-ici-seo ya da wpmavi.com/seo/site-ici-seo      Ancak size kesinlikle ilk yapıyı öneririm. Yani kategorileri URL yapısında göstermeden. ( Söylediğimi yapın, yaptığımı yapmayın :) )

Hemen yukarıda doğru URL yapısı olarak adlandırdığım URL yapısı için 1. kelimem: wpmavi, 2. ise: seo, 3: site, 4:ici ve 5:seo

#Yani bu URL yapısı ile hem odaklandığım anahtar kelimemi URL yapısında kullandım hem de URL yapımı olabildiğince kısa tuttum.

#Tabii bir de odaklandığım anahtar kelimeyi URL yapımda olabildiğince başa doğru aldım.

#Ve son olarakta URL yapımda odaklandığım anahtar kelimden sonra çok yanlış bir mantık olan, diğer odaklandığım anahtar kelimeyi de koyayım, daha fazla trafik çekerim mantığı ile site-ici-optimizsayonu gibi anahtar kelime eklemeleri yapmadan, sadece odaklandığım ana anahtar kelimeye yer verdim.

WordPress Otomatik Resim Nasıl Boyutlandırılır ?

  • 30.11.2017 12:51:45
  • 0 Yorum
  • 1336

WordPress resim boyutlandırma sorunu ile karşı karşıya kalır ve hiç bir şekilde düzenli bir şekilde oluşturamıyor iseniz yapmanız gereken işi bu işlemi otomatik olarak tamamlayan eklentilere bırakmaktır. Hem bu sayede özel bir çaba sarf etmeden internet sitenizde düzenli bir görünüme sahip olabilirsiniz.

Otomatik olarak ve kendi mağazında bulunan bir çok WordPress resim optimizasyon eklentisi sahibi olabilirsiniz. Önemli olan ise bu eklentilerin işini en iyi derecede yapıyor oluşudur.

https://tr.wordpress.org/plugins/regenerate-thumbnails/

Yukarıda ki ekten eklentinin indirme linkine ulaşabilir yada kendi WordPress admin paneli üzerinden bu eklentinin ismi ile aratarak WordPress içerik yönetim sistemini kullanan internet sitenize kurabilirsiniz.

Bundan sonrasında yapmanı gereken işlem ise :

    Eklentiyi etkinleştirin.
    Eklenti etkinleştirme işlemini gerçekleştirin.
    Daha sonrasında “Ayarlar” başlığı altına gelin.
    Mouse ‘u Ayarlar başlığı altına getirdiğinizde açılan küçük pencereden “Küçük Resim Boyutlandırma” butonuna tıklayınç
    Ardından eklentinin WordPress içinde ki sayfası açılarak “Tüm küçük resimleri yeniden boyutlandır” butonuna tıklayın.

Bundan sonrasında ise internet sitenizde yer alan ve kullanılan yada kullanılmayan tüm resimleri yeniden boyutlandıracak ve konumuna uygun hale getirecektir. İnternet sitenizde yer alan görsel sayısı kadar işlemin uzun sürmesi doğal sayılabilir. Bu sayede artık siz WordPress otomatik olarak resim nasıl boyutlandırılır adlı sorunun cevabını öğrenmiş bulunuyorsunuz.

Bundan sonrasında ise artık her hangi bir resim boyutu uyuşmamazlık sorunu yaşadığınızda bu eklentilerden yararlanarak bu sorununuzu giderebilirsiniz. Her zaman olmasa da ayda 2-3 defa bu işlemi tekrar etmek internet siteniz için faydalı olacaktır.

webdunya

Panda Algoritması Nedir ?

  • 29.11.2017 12:48:00
  • 0 Yorum
  • 1280

Arama motorun da aranan her bir kelimenin sizlere daha kaliteli içerikler öne çıkarabilmesi için Google bir sürü algoritmalar geliştirmektedir. Bu geliştirilen algoritmalar hepsi belli bir düzen içinde çalışarak aranan terime en öne çıkmış kaliteli içeriği sunmayı hedeflemeleridir.

Kimse çöp gibi sayfaları ilk sıralarda istemez. Eğer Google arama motorunda ilk sıralarda çöp kopya sayfalar olsa idi bu arama motorunun da kullanımı o oranda düşerdi. İşte bu yüzden Google kullanıcılara daha iyi deneyim sunabilmek için algoritmalar geliştirmektedir.  2011 yılında çıkan ve hala devam etmekte olan Panda Algoritması Nedir ?

Google ‘ın projelerinden olan bu algoritma ilk çıktığı zamanlar tuhaftır ama isimsiz olarak inşa edilmiştir. Bu yüzden çoğu SEO çalışmaları yapan şirketler, insanlar tarafından bu algoritmaya “Farmer” lakabı takılmıştır.

Farmer lakabı takmalarının sebebi ise; bu terim  farklı farklı internet sitelerinden metinleri kopyalayıp kendi internet sitelerinde yayınlayanlara söylenmesi sebebiyle bu algoritmada uzun zaman bu isimle tanınmıştır. Bu isimle tanınan algoritma bir süre sonra Google tarafından adı Panda olarak koyulmuştur. Panda koyulmasının sebebi ise algoritmanın yaratıcısının soyisminden gelmektedir.

Panda Algoritmasının Amacı Nedir ?

Temel olarak bu algoritmanın amacı içerik kalitesini kapsamaktadır. İçeriğiniz her ne kadar özgün olur ise Google algoritmaların da o kadar çok yükselirsiniz. Bir algortma da yükselmeniz demek diğer bir algoritmada yükselmenize de olanak sağlar ve bu otomatik olarak sizin arama sonuçları sıranızı yükseltir.

Panda Algoritmasının amacını sizler için özetleyecek olursak kaliteli içerik sunan internet sitelerini arama sonuçlarında üst sıralara çıkarır iken zayıf içerikli internet sitelerini ise arama sonuçlarında alt sıralara düşürerek kullanıcılara daha kaliteli bir deneyim göstermektedir ??. Önceleri bu tarz kopya içerikler üreten internet siteleri güzel bir SEO çalışmasıyla Google Arama Motoru ‘nda üst sıralarda yer alabilmekteydi.

Panda Algoritmasına Yakalandınız  ?

Bunu anlayabilmenizin tek bir sebebi vardır onuda hemen açıklıyorum ; eğer sitenizin organik trafik alımının birden bire düştüğünü istatistiklerde görebiliyor iseniz  bu algoritmaya yakalanmış olabilirsiniz.

Panda Algoritmasına Yakalanmamak İçin

  •     İçerikleri yazarken kendi cümlelerinizi kullanınız.
  •     Yazınızı üstün körü değilde kaliteli olmasına dikkat ediniz.
  •     İmla ve noktalama kurallarına dikkat etmelisiniz.
  •     Açılış sayfanızın hızlı olmasına dikkat ediniz.
  •     Sitenizden başka sitelere çok link vermemeye çalışınız.
  •     Google Webmaster Tools hesabınız da tarama hatalarını kontrol edip düzeltmelisiniz. Sitenizde kırık link olmamasına özen göstermeniz gerekmektedir.
  •     Ziyaretçilerin sitede kalma süresi Google ‘ın sitenize güvenebilme açısından önemlidir.
  •     Sitenizde yinelenen içeriğin az olmasına dikkat ediniz.

gibi bir çok nedenler sizleri bu algoritma yüzünden Google ‘da sıralama kaybetmenize neden olabilir. Dikkat etmeniz gereken hususları siz zaten çok net bir şekilde bilmeniz gerekmektedir. Aksi halinde bu gelişen web dünyasında kolay kolay bir başarı yakalayamazsınız.

Ucuza Domain Bulmak Mümkün Mü?

  • 27.11.2017 12:33:00
  • 0 Yorum
  • 1303

En ucuz domain nereden alınır sorusunun tek bir cevabı yok. Ucuz domain, uzantısına ve alınan zamana göre firmadan firmaya değişiklik gösteriyor.

.com uzantılı en ucuz domain adresini bir firmadan alırken, aynı firmadan .net uzantılı bir domain almak başka bir firmaya göre daha maliyetli olabiliyor.

Tabii ben her uzantıda en ucuz domain adresini alabilmeniz adına uzantısına göre en ucuz domain adresini hangi firma satıyorsa, hepsini yazımda kategorize ettim.

.com uzantılı en ucuz domain nereden alınır, .net uzantılı en alan adı nereden alınır veya, org veya .co nereden alınır, hepsini detaylı fiyatları ile altta, yazının devamında göreceksiniz.

Yerli Firmalar

Türkiye’nin en iyi hosting firmaları yazımda listelediğim ve diğer tüm yerli firmaların domain fiyatları genelde altta listelediğim yabancı firmalara göre daha pahalı.

Bunun sebebi ise Türkiye’de ICANN resmi distribütörü olmamasından kaynaklı. Zaten dünya üzerinde de sayılı ICANN distribütörü mevcut.

Yerli firmaların sattıkları alan adlarını bu distribütörler üzerinde sağlamakta.

Türkiye’de bulunan alan adı satıcılarının %90’ı da crazydomain diye ICANN distribütörü bir hindistan firması üzerinden bu kayıtları gerçekleştirmekte.

Ancak yine de bireysel alan adı alışverişleri için en ucuz domain fiyatını alacağınız firma bu değil. Crayzdomains daha çok aracı olan alan adı satıcıları için ucuz domain sunan bir firma. Keza fiyatlarını siz de kontrol edebilirsiniz. Bireysel alışverişler için alttaki firmaların verdiği fiyatları göremeyeceksinizdir.

Bizim ise en ucuz domain fiyatlarını alabileceğimiz firmalar hemen altta yer alıyor.  Ki bu firmaların hepsi de yabancı firmalar. Ancak güven konusunda aklınızda bir şüphe olmasın. Çünkü bu firmalar dünyanın en büyük, en köklü firmaları.

En Ucuz Alan Adını Almak Adına Tavsiyem 

Altta farklı uzantıların, farklı firmalara ve farklı yıl alımlarına göre fiyatlarını  göreceksiniz. Hepsini tek tek incelediğinizde kendinize mutlaka en ucuz alan adını almak için bir plan çizeceksinizdir. Bunu .net – .org ve .co uzantınları için size bırakıyorum.

Ancak, .com domain uzantısını en ucuza almak için ben size direkt yöntemi söyleyeyim;

Önce Bu link ( buraya tıklayarak )  tıklayarak Godaddy üzerinden 4,99 TL‘ye 1 yıllık alan adınızı alın. 1 yılın sonuna yaklaşırken, bu sefer de Bu link (buraya tıklayarak ) tıklayarak alan adınızı 1&1 firmasına 2 yıllık $15.98 fiyatla transfer edin.

( Not: Firmalar transfer ücreti almaz, sadece transfer ettiğinizde domain tescil süresi uzatma ücreti alır. ).

Yani ilk yıl için 5 TL, transfer ettikten sonra da takip eden 2. ve 3 yıllarda ise toplam 50 TL gibi bir ücret ödemiş olursunuz. Aldığınız .com uzantılı alan adı için 3 yıllık fiyat size 55 TL gibi bir rakama gelmiş olur. Daha ne olsun…

kaynak:wpmavi

Doğal backlink çalışmas

  • 21.11.2017 12:39:13
  • 0 Yorum
  • 1300

1 – Yüksek Hacimli ve Popüler Bir İçerik Bulun:

Doğal backlink çalışması için size ilk gereken şey: Yüksek hacimli ve popüler bir içerik olacaktır. Yani kimsenin aramadığı bir konu hakkında bir içerik oluşturmak sizi zaten arama sonuçlarında hemen birinci sıraya çıkartır. Önemli olan çok aranan bir konuda zirveye ulaşmaktır.

Örneğin, Google ilk sayfada çıkmak istediğiniz anahtar kelime “network marketing nedir” olsun. Bu kelimenin aylık arama hacmini Google anahtar kelime planlayıcısından kontrol ettiğimizde sonuç: 4,400, yani hiç fena sayılmaz.

anahtar kelime aracı

Şimdi sıra geldi, bu konu ile yazılmış en iyi içeriği bulmaya. Google.com.tr’ye “network marketing nedir” yazıyoruz ve ara diyoruz. İşte karşımızda Google’ın bu arama ile ilgili bulduğu en değerli sayfalar.


Evet rakiplerimizi bulduk, şimdi sırada ne var?

2 – İçeriği Güncelleyin ve Eksikliklerini Tamamlayın:

Rakiplerinizi bulduktan sonra yapmanız gereken, gözünüzün kestiği bir rakibi seçmek. Aslında size önerim birinci sıradaki websiteyi hedeflemeniz ancak bazı durumlarda birinci sırada sözlük siteleri veya wikipedia olabiliyor.

Neyse, rakibimizin sitesine giriyoruz ve yayınladığı içeriği iyice ve dikkatlice inceliyoruz. Eğer içerik eski tarihli bir içerikse oldukça şanlısınız demektir. Neden mi?

Eski tarihli içeriklerin güncel bilgileri bünyesinde barındırması oldukça zor. Zaten bu yüzden de Google bas bas sayfalarınızı güncelleyin diye bağırıyor.

Şimdi yapmanız gereken, rakibinizin içeriğini genişletmek ve güncel örneklerle çeşitlendirmek. Belki karşınıza çıkan içerik önemli noktaları sadece başlıklar halinde vermiştir. Size düşen bu başlıkları tek tek açıklamak olabilir. Veya harika bir infografik veya video hazırlayıp içeriğinize ekleyebilirsiniz.

Ayrıca SEO uyumlu içerik hazırlamanız gerektiğini de size hatırlatmak isterim. Sadece kaliteli bir içerik oluşturmanız ne yazık ki yeterli olmayacaktır.

Yani sonuç olarak iki web sayfasını yan yana getirdiğinizde, rakibinizine oranla çok daha kaliteli bir içerik hazırladığınızdan eminiz artık. Eminiz değil mi? ??

3 – Doğru Kişilere Ulaşıp, Backlink İsteyin:

Sıra geldi en zevkli bölüme 

Rakibimizin içeriğini yayınladığı adrese yani URLye hangi backlinklerin geldiğini bulmamız gerekiyor.

Bu tarz bir hizmeti genellikle ücretli SEO araçları vermektedir. Örneğin ahrefs, backlink konusundan bilinen en güçlü backlink analiz araçlarından biridir. Eğer aylık 79 doları gözden çıkarırsanız, rakibinize ait backlink raporunu detaylıca alabilirsiniz.

kaynak:seohocasi

Anti SEO nedir? Nasıl Önlem Alabilirsiniz?

  • 20.11.2017 11:45:37
  • 0 Yorum
  • 1274

Güçlükle arama motorlarında yukarı taşıdığınız web sitenizi, çeşitli yöntemlerle son sıralara düşürecek yöntemler var. Bunlardan biri de anti SEO. Bu yöntem; siz Google sıralamalarında yukarıya tırmanmak için uğraşırken, geri planda sessizce çalışmalarınızı sabote ederek aşağıya düşmenize neden olan bir hacking yöntemi.

SEO konusunda yapılabilecek tüm metotları deneseniz bile, dışarıdan yapılan bazı müdahaleler, arama sonuçlarında büyük hayal kırıklıklarına yol açabiliyor. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var, bazen istemeden SEO çalışmaları sırasında kullanacağınız anahtar kelimeler ve backlinkler sitenize sizin de anti SEO yapmanıza yol açabiliyor.

Anti SEO saldırısı altında kalırsanız, Google başta olmak üzere arama motorları olarak siteniz spam siteler arasına gönderilir ve kara listeden çıkmanız için çok zaman harcamanız gerekebilir. Anti SEO yöntemlerinin neler olduğunu ve bunları nasıl engelleyebileceğinizi dair bilgileri sizinle paylaşıyoruz.

Anti SEO tespit yöntemleri

Sitenizin SEO çalışmaları aşamasında yanlış yapmadığınızdan eminsiniz, ancak yine de  Google’da bir gerileme olduğunu görüyorsunuz. Google’ın Web Master Araçları’nı kullanarak sitenizle ilgili indekslenen kelimeleri kontrol etmelisiniz. Sitenizle alakalı olmayan kelimeleri bularak bunları temizlemeniz çok önemli.

Google Webmaster Araçları gibi, sitenize gelen backlink’leri kontrol eden alternatif kontrol noktaları da var. Sitenize bir anti SEO çalışması yapıldığından şüpheleniyorsanız hemen spam siteler arasında yer alıp almadığınızı kontrol edin. Spam siteler arasında olup olmadığınızı yani manuel web spam işlemi görüp görmediğinizi, sitenizin orijinal linkini kullanarak kolayca öğrenebilirsiniz. Örneğin; www.opensiteexplorer.org adresinde bulunan kutuya sitenizin adresini yazarak sorgulama yapabilirsiniz. Site size bu araştırmayı nasıl yapacağınıza dair detaylı bilgi de veriyor. Backlink hack’leme, sıkça kullanılan bir anti SEO yöntemi olduğundan tehdidin nereden, ne zaman geleceğini tahmin etmek çok zor. Bu yüzden bu kontrolleri bir zaman çizelgesi dahilinde sıklıkla yapmanızda fayda var.

 

kaynak:tamindir

Backlink Nasıl ve Nereden Alınır

  • 14.11.2017 12:27:59
  • 0 Yorum
  • 1267

Seo çalışması yaopanlar ya da yeni başlayanlar için düzenlenen bu yazımızda sizlere backlinck'in elde edilişi, doğruluğu  ve kullanımı hakkında bilgi vereceğiz.

Backlink Nasıl ve Nereden Alınır ?

Daha önceki makalemizde tanıtmış olduğumuz backlinkleri nasıl ve nereden edinebileceğinizi bu makalemizde sizler için derledik. Eğer backlinklerin ne oldukları ve ne işe yaradıkları hakkında bir fikriniz yoksa bir önceki makalemizi inceleyerek kısaca hemen bilgi sahibi olabilirsiniz.

Şimdi vereceğimiz ipuçları sayesinde geri bağlantılarınızı yani Backlink’lerinizi yüksek kaliteli olarak ki bu oldukça mühim, nereden elde edebileceğinizi öğrenecek, Backlink portföyünüzü nasıl iyileştireceğinizi göreceksiniz.

– Alan Adının Yaşı

Google’a göre sitenin alan adının, bir aylık ya da bir yıllık olmasının arasında bir fark yok. Fakat eğer site senelerdir varlığını sürdürüyor ve tutarlı ziyaretçi alıyor ise bu site artık Google için güvenilir bir pozisyona geliyor. Bu sayede bu sitenin bağlantılarına ağırlık veriyor.

– Bağlantının Otoritesi

Aslında bu isim kulağa oldukça tuhaf geliyor ama bağlantıların yetki alanlarını kontrol etmelisiniz ki site trafiğinizin farkında olun. Bağlantılarınızın yetki alanı Google’ın sizlere sağlayacağı backlink’leri doğrudan etkiliyor. Elbette bunu nasıl kontrol edebileceğinizi merak ediyorsunuz, bunun için sunulan araçlardan birini sizlere tanıtalım. İsmi Moz olan bu aracımız arama trafiğinizi raporlayarak, gözlemleyebilmenizi sağlıyor. Sitenin ücretsiz SEO araçlarına bu linkten ulaşabilirsiniz. ( moz.com )

– Doğal Bağlantı Biçimleri

Google artık zayıf kalitede sitelerden gelen onlarca bağlantı yerine, doğal bağlantı modelleri arıyor. Yani sitenizin konusu ne ile alakalı ise bağlantılarınız da onunla ilişkili olmalıdır. Yetkin olmayan sayfalardan gelen bağlantılar tamamen hiçbir işe yaramayacaktır.
Yüksek Kaliteli Bağlantılar İçin Kullanılan Yöntemler

Kaliteli geri bağlantılar alabilmek için akıllıca adımlar atmalısınız ve sabırlı olmalısınız hemen bir anda web sitenizin Backlink’lerini zirvede göremezsiniz. Fakat şimdi vereceğimiz etik ve kanıtlanmış yöntemler ile kalıcı geri bağlantılar elde edebileceksiniz.

– Backlink Profilinizi Kontrol Edin 

Daha önce vermiş olduğumuz linkteki ( moz.com ) gibi araçları kullanarak alan adınızın mevcut geri bağlantı profilini inceleyin. Bu profili düzenli olarak kaydedin ve gelişmeleri takip edin. Ne kadar bağlantıya sahipsiniz ? Hangi sitelerden ? Sıraları ve yetkileri nasıl ? Hangi içerik ile elde edilmiş bağlantılar var ve bu içeriğin anahtar kelimelerinden yararlanabiliyor musunuz ? Bu sorular size zaman içerisinde nasıl ilerlemeniz gerektiğini öğretecektir. Doğru anahtar kelimeleri seçerek oluşturduğunuz benzersiz içerikler ile Google’ın aradığı gibi doğal bağlantılar elde edeceksiniz.

kaynak: seoajanslari

Uzun kuyruk anahtar kelimeler

  • 13.11.2017 13:01:05
  • 0 Yorum
  • 1202

Değişen ve algoritmalar ile zorlaşan seo sistemi içerisinde pek tercih edilmeyen fakat kendi içerisinde belirli olguları saptana bilir ve görüle bilşir kılan uzun kuyruk anahtar kelimelerden kısaca bahsedeceğiz.

Uzun kuyruk anahtar kelimeler “Long Tail Key words“, anahtar kelimeler için sık arananlar, spesifik olan ve kısa kelimelere eklenmiş alternatif kelimelerle oluşturulan uzun cümle başlıklardır. Uzun kuyruk anahtar kelimelerin arama trafiği daha azdır, ancak daha düşük rekabetli olduklarından genellikle dönüşüm değeri daha yüksek olur.

Uzun kuyruk anahtar kelimelerine odaklanarak strateji kurmak ve kazanç elde etmek istiyorsanız, sitenizin, şirketinizin net bir vizyona sahip olması gerekir. 

Hedef belirlemek

Bir şey satmak istiyorsanız öncelikle ne sattığınızı kendiniz bilmek zorundasınız. Ürününüzün detayları, faydaları, hangi kitle tarafından kullanıldığı, ürünü nasıl öğrendikleri ve ürünü nasıl aradıkları gibi tüm bilgelere hakim olmanız gerekmektedir. Eğer bu bilgilere sahip olursanız müşterilerinizi daha iyi tanır, ürünü pazarlama ve ürünü insanlara göstermeniz daha kolay olur. Öncelikle kendinize biraz zaman ayırarak ürün hakkında araştırmalar yapıp kitlenizi ölçün, sitenizi ziyaret eden insanları veya satış yapan sitelerin hedefe nasıl ulaştığı üzerinde düşünerek derinlemesine analizler yapın. Bilgilere hakim olduktan sonra yapmanız gereken iki şey vardır. İlk olarak ürünü insanların nasıl arayacağını düşünerek notlar alın. Ardından daha önce kimsenin kullanmadığı bir tarayıcıdan (Google Chrome gizli sekmesi veya yeni kullanıcı ekleyerek) çıkardığınız kelimeleri Google tamamlama özelliğinde izleyin. Bu alanda insanların en fazla yaptığı aramalar gösterilir. Karşınıza çıkan hedef kelimeleri barındıran, ürünü tanıtan en uzun kelimelerle yapılmış aramaları kolayca tespit edin.

Rekabet oranın düşük olması

Ticari sitelerde rekabeti analiz etmek, başarı elde etmek gerçekten zordur. Bazı pazarlarda büyük şirketler arama sonuçlarına hükmetmektedir. Bu sitelerin arasından sıyrılarak üst sıralara çıkmak çok zordur ama bu satış yapamayacağınız anlamına gelmez. Doğru pazarlama ve SEO stratejisi oluşturarak pazardan pay alabilirsiniz.

Bu stratejiyi kurarken dikkat etmeniz en önemli noktalardan biri uzun kuyruk anahtar kelimeler kullanmaktır. Büyük şirketler en büyük payı almak için en popüler kelimeleri kendilerine hedef alır ancak siz daha derin kelime öbekleri seçerek rekabeti düşürüp pazara giriş yapabilirsiniz.

Uzun kuyruk anahtar kelimeler (Long Tail Key Words SEO) ve sıralama

Uzun kuyruk anahtar kelimelerde sıralama almak, anahtar kelimelerde sıralama almaktan çok daha kolaydır. Uzun kuyruk anahtar kelimelerin üzerinde yoğunlaşarak neredeyse her içeriğinizde üst sıralarda yer alıp sitenizin otoritesini yükseltip, organik ziyaretçiler alırsınız. Yüksek rekabetli kelimelerle vakit kaybederken ziyaretçi de kazanamaz yükselme umuduyla çalışmaya devam edersiniz ancak uzun anahtar kelime hedefleriniz de kısa sürede ziyaretçiler kazanarak büyümeye başlarsınız.

Arama terimleri ne kadar uzun ve daha spesifik, dönüşüm olasılığı o kadar fazladır. Örneğin tatile çıkacaklar için “Tatil Antalya” kelimesi oldukça popülerdir. İnsanlar bu aramayı yaparak fikir veya hizmet alır bu kelimede rekabet ise oldukça yüksektir. Özellikle düşük bütçeli bir ticari firma bu kelimede varlık dahi gösteremez ancak rekabeti düşürerek hedef müşterilere ulaşmak istiyorsanız yaratıcı olup uzun kuyruk anahtar kelimeler seçebilirsiniz. Örneğin, hedefi daraltmak için Antalya tatil için fazla tercih edilen bölgelere odaklanın, insanların nasıl bir tatil istediğini düşünün, bu hedefe düşük rekabette ulaşmak için alternatifler üretin örneğin; “Tatil Alanya deniz kenarında apart”, “Alanya sahile yakın her şey dahil otel”, ” Alanya denize sıfır her şey dahil ucuz oteller” gibi sitenizin gücüne bağlı hedefler seçebilirsiniz. Eğer bu kelimeler içinde siteniz yetersiz ise daha uzun aranması olabilecek uzun kuyruk anahtar kelimeler üretebilirsiniz.

kaynak: seosefi

Anahtar Kelime Hedeflemesi:

  • 11.11.2017 11:40:24
  • 0 Yorum
  • 1194

Anahtar Kelime Hedeflemesi:

Anahtar kelimeler arama motorlarının ham maddesidir. Anahtar kelimeler, basit kelimeler ve kelime dizilerinden oluşur. Bizce, “anahtar kelime” hedeflemesi en sıklıkla yapılan SEO yanlışlarının başında gelmektedir. Geçmişte bazı firmalar, anahtar kelimeleri içerikten önde tutarak rakiplerinin üzerine çıkmaya çalışıyorlardı. Gerektiği kadar geliştirilememiş bu içerikler kullanıcıyı rahatsız etmeye başlayınca, arama motorları da aynı tepkiyi gösterdi.Anahtar kelimeler aşağıdaki gibi hedefine uygun kullanılmalıdır:
• Kelime ve kelime dizisi olarak içeriğin bütünüyle uyumlu ve hedeflediğiniz noktayı yeterli düzeyde işaret edecek şekilde kullanılmalıdır. Gereğinden az veya gereğinden fazla kullanılmamalıdır.
• İçeriğin arama sorgusunu karşılayacak düzeyde olduğundan emin olunmalıdır. Arama sorgusuyla ilgisi olmayan gereksiz anahtar kelime ve anahtar kelime dizisi kullanılmamalıdır.
• Doğal olmalı, bir insan tarafından oluşturulduğu gösterilmelidir.

Blog sayfaları, arama kapsamını oluşturan anahtar kelimeleri güvenli şekilde yerleştirebileceğiniz güncel bir alan sağlar. Ayrıca spesifik olarak hedeflemek istediğiniz anahtar kelime ve anahtar kelime dizileri için özel sayfalar yaratmanıza olanak verir. Bu yöntem, söz konusu sayfaları izlemeniz ve raporlamanızı da kolaylaştırır. Blog sayfanızı güncellemek, faaliyet gösterdiğiniz iş alanına göre, müşterilerinizin soracağı soruların cevaplarını bir araya toplayan bir platform sahibi olmak demektir. İş alanlarına dair insanların, yani müşterilerinizin ve potansiyel müşterilerinizin aklındaki sorular bitmek bilmeyeceği için, o insanlardan ya da müşterilerinizden herhangi birinin Google’a sorduğu soruyu cevaplamak için harika bir fırsatınız olacak. Arama motoru, sorunun cevabı için kullanıcıyı sayfanıza getirdiğinde de, hangi anahtar kelime sorgusunun kullanıcıyı sayfanıza getirdiğini bileceksiniz. Böylece sorguları ve anahtar kelimeleri anlayabilecek ve ne yapmanız gerektiğini veya ne yapmamanız gerektiğini fark edeceksiniz.

kaynak:seohocası

SEO neden gerekli?

  • 7.11.2017 14:24:30
  • 0 Yorum
  • 1281

Arama motoru optimizasyonunun en önemli noktalarından bir tanesi de web sitenizi hem kullanıcılarınız hem de arama motorları tarafından tasarlanan robotlar için anlaşılabilir şekilde geliştirmenizdir. Arama motorları giderek sofistike bir hal almaya başlamış olsalar da birçok yönden web sitelerini hala insanların gördüğü şekilde görememektedirler. Bu noktada SEO, arama motoru robotlarına siteniz üzerinde yer alan sayfaların ne hakkında olduğunu ve insanlara ne gibi yararlar sağlayacağını göstermek için yardımcı bir araç olma özelliğini de taşımaktadır.

SEO hakkında tartışılan ortak konulardan bir tanesi de şudur ki bunu birçok kullanıcı tarafından sık sık duymaktayım.

“Hiçbir mühendis belli kurallar ve ilkeler doğrultusunda web sitelerinin tam anlamıyla ilişkili sonuçlara göre en doğru şekilde sıralanmasını veya taranmasını sağlayacak bir arama motoru tasarlayamaz. Yarım akıllı birisi bile, arama motorlarında üst sıralarda yer alan sitelerin; karmaşık kodlar yardımıyla arama motoru örümceklerinin kafasını karıştırarak veya farklı yollarla web sitelerini arama motorlarının gözüne sokan arama pazarı uzmanları tarafından o noktalarda olduklarının farkına varabilir.” gibi söylemlerin sahipleri arama motorlarının gerçekten de yeterince akıllı olmadığını veya kolayca kandırılabilir olduğunu düşünmektedir.

Eğer buna benzer bir görüşü savunuyorsanız ve web sitenizin gerçekten de hak ettiği yerde olmadığını düşünüyorsanız, şöyle bir saniye durun ve düşünün.

Çevrimiçi ortamda evcil hayvanınıza ait bir fotoğraf yayınladığınızı düşünün. Herhangi bir insan evcil hayvanınızı tarif ederken; rengini, boyutunu, cinsini veya nasıl göründüğünü kolayca size söyleyebilir. Diğer bir yandan dünyanın en iyi arama motoru da yayınlamış olduğunuz bu fotoğrafı anlamak ve yorumlamak için elinden geleni yapacaktır ama sonuç olarak o bir insan değil ve fotoğrafınızı tam anlamıyla doğru bir şekilde yorumlayamayabilir. Peki bu noktada arama motorlarının yayınlamış olduğunuz fotoğrafı en doğru şekilde yorumlayabilmesi için sizce ne yapmanız gerekiyor?  İşte bu noktada SEO, web geliştiricilerinin yardımına koşan en büyük silahlardan bir tanesi ve arama motorlarının yayınlanan içerikleri en doğru şekilde yorumlayabilmesi için gerekli olan tüm ipuçlarını kendilerine sunuyor.

KAYNAK: dijitalmuhendis

DigitalZone'17

  • 6.11.2017 15:42:11
  • 0 Yorum
  • 1336

Dijital pazarlama’nın devleri Digitalzone’17 etkiliğinde buluştu. Digitalzone dijital pazarlama konferansında birçok uluslararası profesyonel katıldı. Daha önceki senelerde SEOzone adıyla  düzenlenen konferans, bu sene Digitalzone adıyla düzenlendi. Geçen senelerde ki katılımcı sayısına oranla bu yıl ki katılımcı sayısında büyük oranda artış vardı.

Dijital pazarlama‘nın dünyaca ünlü isimlerinin katıldığı konferansta dijital’e yeni başlayanlara yön veren ve sektörde çalışıp da aklını kurculayan sorulara birçok katılımcı yanıt buldu. SEOZEO tarafından düzenlenen ve SEOZONE kurcularından Yiğit Konur tarafından sunulan Digitalzone’16 konferansı dijital pazarlama’nın yeni trendi olma yolunda her yıl bir basamak daha yükselerek emin adımlarla ilerliyor. Etkinliğe SEO denilince akla ilk gelen isimler olan Rand Fishkin, Wil Reynolds, Brian Dean ve Judith Lewis gibi birçok sayılı isim katıldı. Konuşmacıların anlatığı konular arasında keyword, backlink, dashbord, rannkings, rank brain ve kullandıkları araçlar hakkında verdikleri önemli bilgilerde vardı.

Bu sene ki etkinliğin ikinci günündeki Türk konuşmacıların yaptığı sunumlarda dikkat çekiciydi. Özellikle E-ticaret konusunda N11.com ve hepsiburada.com SEO direktörleri olan Okan Kortan ve Uğur Eskici‘nin E-ticaret de SEO çalışmalarını kurgulamak ve E-ticaret de SEO altyapısı nasıl oluşturulur adlı sunumları üst düzeyde bilgilendiriciydi. Konferansın konuşmacılarından derlediğimiz bilgileri siz değerli okuyucularımızla paylaşmaktan mutluluk duyacağız. Konuşmacıların değindiği önemli noktaları kısa notlar halinde sizlerle paylaşacağız.

”Anahtar kelimeleri ve rakiplerinizin taktiklerini iyi analiz etmelisiniz. Birden çok anahtar kelime analiz aracı kullanın. Çünkü keyword da ana hedef veridir. Yolun başlangıcı olan olan keyword segmentasyon olmadan verim alınamaz. Farklı araçlar kullanmalısınız ki verimlilik artsın.” Judith Lewıs

”Kendi dashbord’unuzu oluşturmalısınız. KPI’ları farklı araçlardan takip etmek yerine, kendi dashbord’unuzu oluşturarak takip edebilirsiniz. Online marketing yıllar ilerledikçe gelişiyor. Online marketing gelişirken birçok yeni rakip doğuyor. Rakipler çoğaldıkça online olmak zorlaşıyor. E-SEO yapmanın yolu API kullanmaktan geçiyor.” Yiğit Konur

kaynak: dijitalmuhendis

Büyüme Odaklı Dijital Pazarlama

  • 3.11.2017 16:34:54
  • 0 Yorum
  • 1234

Dijital Pazarlama hizmetleri, Web tasarımından Sosyal Medyaya, Arama Optimizasyonundan, Banner reklamlarına, E-mail pazarlaması ve daha da fazlasını kapsıyor. Son zamanlarda Yapay Zeka Chatbotları ve Kişisel Asistanlar denkleme dahil oldular. Peki büyümeye dayalı Dijital Pazarlama derken ne demek istiyoruz? İşiniz için Büyüme odaklı Dijital Pazarlama (GDM)’yı nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmek için okumaya devam edin.

Web tasarımında ‘Büyüme odaklı web tasarımı’ denilen yeni bir felsefe var. Bu bizim favori web tasarım modelimiz. Bu model ile sürekli ve artan küçük geliştirmeler ile sektörünüzdeki liderlere yetişebilir, hatta önlerine geçebilirsiniz. Web sitenize ziyaretçi çekmek için yaptığınız aktivitelerinizdeki yapacağınız sürekli geliştirmeler ile ziyaretçileri potansiyel alıcılara, daha sonra da müşteriye çevirebilirsiniz. Böylelikle de ‘Büyüme Odaklı Dijital Pazarlama’ modelini uygulayabilirsiniz.

 

Büyüme odaklı dijital pazarlamanın en yaygın aktiviteleri;

  • Web sitenizin hızını, mobil uyumluluğunu, navigasyonunu ve tasarımını iyileştirmek.
  • E-ticaret, Eyleme çağrılar ve varış sayfaları ile web sitenizin dönüşüm oranını arttırmak.
  • Arama Motoru Optimizasyonunu ile erişimi arttırmak.
  • Sosyal Medya Pazarlaması ile erişimi arttırmak.
  • Blog yazıları ile trafiği ve erişimi arttırmak.
  • Sosyal Medya profillerinizi ve organik erişim stratejilerinizi güncellemek.
  • Sosyal Medya stratejinize yeniden pazarlama stratejisi, metin reklamlarını ve banner reklamlarını eklemek.
  • E-mail yeniden pazarlama dönüşümlerini geliştirmek.

 

Herhangi bir sorunuz varsa lütfen bizimle iletişime geçin! 0850 577 7670 DigiWorks Team

 

kaynak:cloudnames

Site dışı SEO çalışmalarında kendi alt yapınızı oluşturun

  • 26.10.2017 13:08:03
  • 0 Yorum
  • 1285

Site dışı SEO, bir sitenin farklı sitelerden aldığı bağlantıları kapsar. Bir iş başvurusunda nasıl referans gösteriyorsak site dışı SEO çalışmalarında da sitemizi referans gösterebilirler. Bu bağlantılar ,sosyal ağ, forum, sözlük, imleme, blog linkleri olarak farklı birçok türden siteden gelebilir. Kaliteli ve farklı yerlerden referans gösterilmek her zaman site dışı SEO (off page SEO) çalışmalarında bizi ön plana çıkaracaktır.

SEO çalışması yaptıranları bilemiyorum ama yapanlar mutlaka dikkat ediyordur herkesin kullandığı kaynaklar neredeyse aynı bu yüzden rekabetler uç, uca gidiyor yani bugün arama sonuçlarında geçtiğiniz biri, bir sonraki gün sizi geçebiliyor yani siteniz birinci sıradaysa bu birincilik ufak bir kaç şeyle elden gidiyor, sonra siz bir kaç şey yapıyorsunuz derken bu şekilde devam ediyor.

Sebebi de belli aslında herkesin aynı kaynakları ve taktikleri kullanması, senin yaptığını bende yapabiliyorsam aramızda ne fark kalır ki? Bugün sen beni geçersin, yarın neler yaptığına bakarım ve daha fazlasını yapar seni geçerim ki zaten şuanda en çok olan şeyde bu insanlar bir birlerinin yaptığı çalışmaları takip ediyor ve aynısını yapıyor.

Bazıları dozu fazla kaçırıp bir uçuyor, pir uçuyor ve filtreye giriyor bunlar da Google’nin tam olarak nasıl işlediğini ve sabrın ne olduğunu bilmeyen insanlar yapıyor.

Çoğu kısa yoldan bir şeyler yapmak istiyor, yapmaya çalışıyor emek verip bir şeyler yapma, bir yerlere gelebilme adına attıkları pek adım yokta diyebiliriz.

Peki herkesin yapamayacağı çalışmalar var mı?
Herkesin yapamayacağı bir çalışma yok ancak SEO çalışması yaptırıyorsanız ve bu konuda hiçbir bilginiz yoksa ne söylerlerse kabul edersiniz, fiyatta ucuz oldu mu tamamdır. Zaten yaptıracağınız çalışmalarda size ait bir alt yapı olmayacak, SEOcular hem kendi kaynaklarını genişletecekler hemde para kazanacaklar çünkü backlink paketleri dediğiniz şeyler böyle işliyor, ucuz olsun diyorsanız backlink paketlerine yönelebilirsiniz çünkü hiç kimse 300, 500 TL’ye sizin alt yapınıza yatırım yapmaz.

Kendinize ait alt yapıda emek fazla olur, fiyatta fazla olur ama ne olursa olsun güzel bir çalışma ve sabırlı bir bekleyiş ile ektiğinizin kat, kat fazlasını çok rahat bir şekilde biçebilirsiniz. Kendiniz için oluşturduğunuz kaynağı kullanmaya başladığınızda rakiplerinizle arada fark olacaktır çünkü sizin farklı olarak onların yararlanamayacağı bir kaynağınız olacak.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta;
Siz kendiniz için bir, iki alt yapı oluşturdunuz ve 3,5 ay sonra kullanmaya başladınız. Rakibiniz çıkıp, aynısını yaparak 1,2 ayda sizin geldiğiniz yere gelemeceyektir çünkü kaynağı düzgün bir şekilde kullanmadığınızda Google’nin gözünde bir değeri olmayacaktır.

Yeni Algoritma Güncellemesi : Google Fred

  • 18.10.2017 10:19:17
  • 0 Yorum
  • 1274

Google’ın yeni onaylanmamış sıralama güncellemesi, SEO gündemine bomba gibi düştü. Son bir haftadır herkes sıralamalarını ve trafiklerini kontrol etmeye başladı.

Webmaster ve SEO dünyasındaki insanların yanı sıra Google’ın otomatik takip araçları da Google’ın sıralama algoritmasında bir değişiklik olduğuna dair güçlü belirtiler göstermektedir. Her ne kadar güncelleme henüz ne reddedilmiş ne de onaylanmış olsa da, Gary Illyes’e güncellemenin adı sorulduğunda “bundan sonraki güncellemelere Fred diyeceğiz” dediği için bu güncelleme SEO dünyasında Fred olarak tanınmaya başladı.

Link Kalitesi Güncellemesi

Görünen o ki bu güncelleme içerikten ziyade bir link kalitesi güncellemesi. Fakat şimdilik kesin bir yargıya varmak için çok erken. Değişim raporları daha çok “black hat” SEO topluluklarından gelmektedir. Bu da demek oluyor ki yeni güncelleme bir spam algoritma güncellemesidir. Bundan önceki spamle alakalı son güncellemeyi şubat ayının başlarında bildirmiştik. Yine bu güncelleme de Google tarafından onaylanmamıştı.

Ayrıca 7 Şubat’ta büyük bir içerik kalitesi güncellemesi de onaylanmadı. Tahmin edebileceğiniz gibi Google şu sıralar güncellemeleri pek onaylayacak gibi durmuyor. Tabii bu yine de bizi arama sonuçlarındaki büyük değişiklikleri raporlamaktan ve bir güncelleme olduğunu varsaymaktan alıkoyamaz.

Şu an otomatik takip araçlarının çoğu önemli dalgalanmalar tespit etmektedir ki bu bir güncellemenin var oluşunun büyük bir belirtisidir. Sıralamasının düşmesinden şikayetçi olan ya da yukarı çıktığı için sevinenler olduğunu da düşünürsek Google’ın bir güncelleme getirmiş olması oldukça olasıdır.

Av. Murat Altındere

  • 7.9.2017 16:32:31
  • 0 Yorum
  • 1785

Ülkenin ihtiyaç duyduğu ekonomik,sosyal ve kültürel oluşumların yanısıra en çok ihtiyacın ve duyulduğu ve tabiri caizse eğrinin ve doğrunun belli olması için büyük
çabaların sarf edildiği bir olgu da şüphesiz Hukuk alanındadır.Bu alanda yapılan çalışmalarla mutlak doğruya ulaşmak,kişisel isteklere cevap bulmak,ceza arz eden olaylara
ceza verilmek,haklının yanında olup haksıza uygun yaptırımlar uygulamak gibi olgular yerine getirilmektedir.Çemberi biraz daha daraltırsak bu alanda en sıkıntılı ve aynı
zamanda en gurur verici işleri yürütenlerden birisi de Avukatlardır desek abartmış sayılmayız. Murat ALTINDERE de bu saygı duyulan mesleğe gönül veren ve yıllarını adayan kişilerden
birisidir.1999 yılında bizzat kendisi tarafından kurulan Altındere Hukuk & Danışmanlık Bürosu, Türkiye'nin önde gelen şirketlerine uluslararası işletmelere, 
Banka ve Finans kuruluşlarına; Ticaret Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Aile Hukuku, Fikri ve Sınai Haklar Hukuku, Marka ve Patent Hukuku, İdare Hukuku, Ceza Hukuku, 
Vergi Hukuku, İş Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Deniz Hukuku, Sözleşmeler, Şirket Hisse Devirleri ve Birleşmeleri alanında uzman avukat ve danışman ekibiyle hizmet
vermektedir.Uyuşmazlıkların çözümü ve analizinde kalıplara bağlı yaklaşımın yerine geniş bir vizyon, öngörü ve süratle çözümlere ulaşmak amacıyla hareket etmeyi prensip 
edinerek,başlanan hukuksal sürecin her aşamasında müvekkili bilgilendirme prensibiyle hareket ederek, deneyimli ve dinamik kadrosuyla hizmet veren bir hukuk ve danışmanlık 
ofisidir. Murat ALTINDERE nin başı çektiği büro datanınmış markaların özel koruma sistemine dâhil olmalarını sağlamak amacıyla tanınmış marka başvuru ve tescillerini 
gerçekleştirmekte ve gerekli olması halinde bu alandaki dava süreci de takip edilmektedir.Global ağlar aracılığıyla müvekkillerin fikri mülkiyet haklarının tescilini 
koordine etmekte ve yerel vekillere tescil, hakların idamesi ve korunması gibi konularında destek verilmektedir.Bu gibi hizmetlere ihtiyaç duyan birisi olarak ayrıca 
danışmanlık hizmeti de veren Murat ALTINDERE ve ekibine internet sitesinden veya telefonlardan kolasyca ulaşabilirsiniz.

Adwords Ve Kırık Bağlantılar Hakkında

  • 3.4.2017 10:35:05
  • 0 Yorum
  • 1674

Tıklama Başı Ödeme reklamcılığı, web sitenizin onu ziyaret eden kullanıcıları dönüştürme becerisinin gerçek bir testidir. Dönüşüm sağlamayan herhangi bir tıklama kaybedilen paradır. Peki, girişimci bir web tasarımcısı site yapısını değiştirip reklamlarınızdan birinde bozuk bir bağlantıya işaret ederse ne olur? Her tıklamanın başarısız olması garanti edilir. İyi zamanlanmış bir dönüşümden zararları tahsil etme imkânsız olarak para kaybedersiniz.

Neyse ki kırık linkleri tanımlamanın birkaç yolu vardır. Onların sana daha çok zarar verdiklerine izin verme.

Kırık Linklerin El İle Kontrol Edilmesi
Herhangi bir otomatik uyarı ayarlamadan önce, bozuk bir bağlantınızın olmadığından emin olun . Bunun nedeni, ayarlayabildiğiniz uyarıların, reklam performansınızdaki ani bir değişime dayanmasıdır. Kırık linkleri manuel olarak nasıl kontrol edebileceğiniz aşağıda açıklanmıştır.

1. 404 hatalarını sitenize gösterin. Bunu test etmek için, sitenizde varolmayan herhangi bir sayfayı ziyaret edin. Sadece www.alanadiniz.com.tr/isispageisfake/ adresine gidin. Bu URL'yi kopyalayın ve SEO Danışmanlardan gelen gibi bir sunucu başlık kontrol aracına yapıştırın. Araç, sunucu başlığınızdan bir okumak ister. "HTTP Durum Kodu" etiketli bir satır görmelisiniz, bu satır ideal olarak "404 Bulunamadı" ifadesini okuyor olmalıdır. Bu, sunucunuzun mevcut olmayan URL'lerde 404 hatalarını doğru şekilde görüntüler anlamına gelir. Başka herhangi bir durum kodu varsa, 404 hatalarını gösterecek şekilde sunucunuzu yapılandırmanız gerekir. Web siteniz için özel bir 404 sayfası oluşturmak için bu fırsatı kullanın.

2. AdWords hesabınızdan reklam hedeflerinin tam listesini alın.   Hesabınıza giriş yapmanız ve AdWords editörünü açmanız gerekecek . Hesabınızı bir elektronik tablo, CSV dosyası olarak dışa aktarın. Kontrol etmek istediğiniz herhangi bir kampanyayı veya tüm hesabı dışa aktarmayı seçerek seçin.

3. Hedef bağlantıların tamamını okuyun. Dışa aktarılan dosyanızdaki belirli bir sütun, reklam kopyalama hedef URL'si listesidir. Her hücre, benzersiz bir hedefe sahip benzersiz bir reklam olacaktır. Aynı hedefe sahip birden fazla reklamınız varsa kopyalarınız olacaktır. Bu güzel, onları nerede olduklarını bırakabilirsin.

Kırık Linklerin Elle Kontrol Edilmesi

4 . İdeal olarak, bu tüm düz metin URL'lerini e-tablo programınızdaki köprüler haline dönüştüreceksiniz.   Bunu yapmak için çeşitli yöntemler kullanabilirsiniz. En kolay olanı, e-tablo programınızda bir makro çalıştırmaktır. Örnek makronun kodunu burada bulabilirsiniz. Kodun üçüncü satırında T1: T'nin URL'lerin sütununda olduğunu unutmayın. Okumanızdaki gerçek sütun farklıysa, doğru sütunu dönüştürdüğünüzden emin olmak için mektubu buradan değiştirin. İşiniz bittiğinde, belgeyi bir htm veya html dosyası olarak kaydedin.

5. Bu dosyadaki tüm bağlantıları taramak için Xenu Link Sleuth gibi bir araç kullanın.   Sen bulabilirsiniz Xenu programı burada. Kullanımı çok basittir. Xenu'yu çalıştırın, dosyayı tıklayın, URL'yi kontrol et'i tıklayın ve htm dosyanızdaki tüm reklam hedef URL'lerinizi yükleyin. Tüm bağlantıları kontrol ettiğinden emin olmak için "harici bağlantıları kontrol et" düğmesini işaretleyin, ardından programı çalıştırmaya ayarlayın. Listenizin boyutuna bağlı olarak, belgenizdeki her URL'yi taramanız biraz zaman alabilir.

İşiniz bittiğinde Xenu, taradığı URL'lerin renklerle kodlanmış bir listesini verir. Durum "bulunamadı" olarak listelenen kırmızı olan herhangi bir URL'yi arıyorsanız. Bunlardan herhangi birini bulursanız, URL'leri kopyalayıp bir kenara koyun. Bunlar artık var olmayan ve 404 hatası görüntüleyen sayfalardır.

6. Artık kampanyanızdaki bozuk bağlantıların bir listesine sahip olduğunuza göre, Google AdWords'e geri dönüp bu URL'lerden birini işaret eden her reklamı tanımlayabilirsiniz. Her bozuk bağlantı için geçerli URL'leri bulun veya yeni açılış sayfaları oluşturun. Kampanyaları kaydedin ve boşa harcanan tıklamalar için para kaybetmenin tadını çıkarmayın.

Otomatik Bir Alternatif
Bu süreç uzun sürmektedir ve yazılım gerektirir, bazı kodlar ve bazı manuel işçilik düzgün bir şekilde gerçekleştirilir. İsterseniz, sizin için tüm işi yapan otomatik bir çözümde yatırım yapabilirsiniz. PPC Hero'nun AdWords Kırık Bağlantı Denetleyicisi böyle bir araçtır. Ücretsiz değil - bundan değil - ama ideal olarak, şirket tarafından sunulan ücretsiz denemeden yapabileceğiniz bir kere çalıştırmanız yeterlidir.

Benzer ücretsiz denemeler, pahalı tam sürümleri ve kolay kullanımı ile birlikte diğer otomatik araçlar da var. Soruşturmaktan ve favorinizi bulmaktan çekinmeyin.

Tekrar olmasına izin verme
Bütün bu süreç, size gelecekteki gelişmeleri izlemek için sağlam bir temel sağlamak içindir. Bir uyarı ayarladıktan sonra URL'lerinizi tekrar dışa aktarmanız, düzenlemeniz ve taramanız gerekmez.

Dont-Let-It-Happen-Yine

Google AdWords'te, kampanya sekmenize gidin ve "özel uyarı oluştur" u seçin. Bu, olası uyarıların tümünü oluşturmanıza olanak tanır. Örneğin:

• Programınızı, maliyetleriniz yükseldiğinde sizi uyaracak şekilde ayarlayın ; böylece, reklam harcamalarınızı geri almanıza veya bir kampanyayı iptal etmeden izleyebilirsiniz.

• Programınızı, tıklama hacmi veya gösterim hacmi belli bir seviyenin altına düştüğünde sizi uyaracak şekilde ayarlayın . Bu, bir şeyin bozulduğunu veya aramanın değiştirilmesinin anahtar kelimenizin arama hacminde büyük bir düşüşe neden olup olmadığını söyleyecektir.

• Programı, dönüşüm oranınız düştüğünde sizi uyaracak şekilde ayarlayın. Dramatik bir düşüş, açılış sayfanızdaki bir sorunun göstergesidir. Bu, bir an önce kurulacak alarmdır.

Kurduğunuz uyarı sayısını sınırlamayı düşünmeyin. Takip etmeyi rahatsız ediyorsa daha fazla uyarı ayarlayabilir veya ayarlayabilir veya eski uyarıları kaldırabilirsiniz. Kendinizle gözlemleyene kadar ayarlayın.

To kırık bağlantılar için izler bir uyarı ayarlayabilirsiniz , reklamlarınızın TO izlemek için kampanyanın bir uyarı kurmak istiyorum. Belli bir yüzdeden fazla ani bir negatif değişiklik izlemesini söyleyebilirsiniz. Örneğin,% 50'lik bir düşüş, ciddi bir soruna işaret edecektir. Önemli kısım izleme sıklığı ve bildirim türüdür. Sitenizde işin ne sıklıkta yapıldığına bağlı olarak günlük veya haftalık olarak kontrol etmeyi ayarlayın. Bir sorun tespit edildiğinde size e-posta göndereceğini söyleyin.

Bunun kadar basit, bir reklamda bir şeylerin ne zaman yanlış olduğunu size gösterecek bir açılan e-posta uyarısı var, bu da bir açılış sayfasında bir sorunu gösteriyor olabilir. Bu, çok fazla para kaybetmeden önce herhangi bir sorunu yakalamanıza yardımcı olmalı.

5 Strategies to Make Your Website Multi-Country Friendly

  • 29.3.2017 12:21:02
  • 0 Yorum
  • 1718

İnternetin görkemi, gerçekten küresel olarak erişilebilir bir ağ olmasıdır. Afrika'nın güney ucundan, Rusya'nın kuzey tundrası veya Çin'in derin dağlarından gelen herkes, web sitenize erişebilir. Pekala, Çin, sitenizi engelliyor olabilir ve muhtemelen Sibirya'da sivilceli İnternet erişimi var, ancak konu bu değil. Önemli olan, yerel bir odak noktası bulunmayan veya istemediği bir çevrimiçi işletmenin dünya çapında kullanılabilirliğin avantajını kullanarak pazarlamak ve satmaktır.

Küresel bir kitle yararlanarak ile ilgili sorunlar belki de birçok online işletmeler fark daha büyük. Satışları ve müşteri desteğini zorlaştıran dil engeli gibi bariz konular bulunmaktadır. Çeşitli para birimlerinde satışları kabul etmek ve fiziksel bir ürün söz konusuysa dünya çapında nakliye ile lojistik konularda bulunmaktadır. Sonra, doğru şekli ve SEO ile ilgili, çok geç olana kadar sıklıkla gözden kaçan, zor dijital meseleler var.

1. Yönlendirilen Yerelleştirme veya Kullanıcı Seçimi
Yapmanız gereken en önemli seçenek, kullanıcı dilinizi ve coğrafi konum tespitinizi ne kadar otomatik - ve ne kadar katı - yapmak istediğinizdir. Aslında iki seçeneğiniz var.

Birinci seçenek: katı bir tespit yönlendirme.   Ya kullanmak HTTP kodları yönlendirme kullanıcının IP adresini ve yerini tespit etmek için veya JavaScript. Bu konumu kullanarak, kullanıcıyı sitenizin en uygun sürümüne yönlendirmeye zorlarsınız. Bu, kullanıcılardan bir veya daha fazla vekil kullanarak sorunları ile çalışır ve JavaScript'in çalıştırılması, yönlendirmeye başlamadan önce bir kullanıcının komut dosyasını yüklemesini gerektiren ve zaten uzun global yükleme sürelerini uzatan bir sorundur. Yalnızca ABD ve İngiltere'yi hedeflediğinizde etkili bir çözüm olabilir, ancak üç veya dörtten daha uzun bir ülkenizin listesine sahip olduğunuzda, daha değerli olduğundan daha karmaşık olabilir.

İkinci seçenek kullanıcının bulunduğu yeri seçmesine izin vermektir. Ülkeye veya dile göre ayrılmış bir bölgesel diyalog kutusu oluşturun ve kullanıcının listeden yerlerini seçmesine izin verin. Bu, yurtdışında seyahat eden kullanıcıların kendi ülkelerini kolayca seçmelerini sağlar. Ayrıca, yükleme sürelerini sınırlamanıza izin verir. Genellikle bu diyaloglar, ülkeleri anadillerinde listeler veya anlamadıkları bir dili okurken kullanıcıların yerlerini seçmelerinde yardımcı olması için bayrak simgelerini listeler.

2. İçeriğinizi Akıllıca Yerelleştirin
Kendi ülkelerinizden başka ülkeleri hedeflediğinizde, içeriğinizin kalitesiyle ilgili potansiyel bir sorunuza sahipsiniz. Yaptığınız içeriği normal sitenizde yayınlayamazsınız, bir Fiverr çeviricisinden veya bir Google çeviri kutusundan geçemezsiniz. Çok kötü gelişmiş görünme riski taşıyacaksınız.

İçeriğinizi Akıllıca Konumlandırın

En azından, içeriğinizi yerelleştirmek için bir ana dili kiralamanız gerekir. Bu, İngilizcenin lehçelerine, özellikle İngiliz / AUS ortak İngilizce kelimelerin hecelemeleri ile genişletilmelidir. İngilizce olmayan dillerde daha da önemlidir, çünkü her ikisinde de akıcı değilseniz, kalitenizi dahili olarak kontrol etmek mümkün değildir.

Sahada gerçekten mükemmel olmak istiyorsanız, her bölge için istikrarlı yerel yazarlar kiralamanız ve onlara sınırlı yaratıcı kontrol sağlamanız gerekir. İçeriğiniz, bölge dışı bir içerik üreticisi ile elde edemediğiniz yerel sorunlarla aşina olduğunda en iyi sonucu alacaktır. Fransa kırsalındaki kullanıcıların yaşamlarındaki gerginlik ve çatışmaları bilmiyorsunuz, bu yüzden sanki yazmaya çalışmayın; Yapan birini tut.

Daha fazla bölge ile daha geniş bir kitleye ulaştıkça , masraf ve içerik hacmi ile ilgili sorunlarla karşılaşacaksınız. Bazı noktalarda hangi bölgelere odaklanacağınıza ve hangi bölgelere çıplak minimum blog ile gideceğinize karar vermeniz gerekir.

3. Mümkün olduğunca Grafikleri Çalıştırın
Bir resim bin kelimeye bedeldir, ancak önemli kısmı bu kelimelerin evrensel olmasıdır. Amerika'da okuyucu ya da Japonya'daki bir okuyucu olmanıza bakılmaksızın, gülümseyen çocukların resmi özünde aynıdır. P osting resim içeriği, grafik içerik, sen tutarlı bir marka imajı olmasını sağlar farklı bölgelerde boyunca.

Küresel bir kitleye yönelik imgelerle ilgili iki önemli husus vardır. İlki metin. Resimlerle ilgili metin, belirli bir kitleyi ikna etmek için harika bir yoldur, ancak diğer okurları görüntüleri okuyamadığında yabancılaştırır. Sonuçta otomatik çeviri yazılımı resim çeviremez. Altyazı için resim metnini kaydedin veya farklı bölgesel siteler için resimlerin birden fazla sürümünü oluşturun.

İkinci düşünce, kullandığınız imajların çağrışımlarıdır . Öncelikle farklı renklerin farklı bölgelerde farklı anlamları vardır. Yanlış renkli yazı tipini seçtiğiniz için markanızı mahvedeceğiniz pek olası değildir, ancak gözünüze çekici görünen şey başka bir ülkedeki bir okuyucuya çekici gelmeyebilir. Sadece, oluşturduğunuz içeriğe koymanız gereken bakımın önemini vurgular.

4. Ödeme İşleminizi Yerelleştirin
Satın Alma İşleminizi Yerelleştirin

Sepetinize bir öğe eklediyseniz, check out düğmesine basarsanız ve kendinizi tamamen Çince yazılmış bir sayfada buldıysanız, bir web sitesinden bir ürün satın almaya güvensiniz?  Şansı, o sepeti hemen bırakıp istediğin ürünü satın alacak başka bir yer bulursun. Madalyonun ters tarafına kurban gitmeyin; Ödeme sayfanızı yerelleştirin.

Yapmanız gereken en önemli şey, ürünlerin belirtilen bölgeye gönderilip gönderilmeyeceği. Newegg bunun için iyi. Satışa sunulan ürünlerden birini bulun ve bölgenizi değiştirin; Kullanılabilirlik değişikliğini görürsünüz. Kullanıcıların, arabaya herhangi bir şey eklemeden önce konumlarına gelerek gönderilip gönderilmediklerini bilmelerini istersiniz.

Ayrıca , bir para birimi dönüştürme eklentisinin kurulu olması gerekir . USD, Avrupa ile birlikte küresel bir para birimi olup, az sayıda kullanıcı kendi menşeli para birimi cinsinden ne kadar çok şey biliyor. Onları dönüştürme oranlarını aramaya zorlamak yerine, fiyatlarını yerel para biriminde ayarlayın. Bir fiyatı ayarlamaktan ve ödeme sürecinde dinamik olarak dönüştürmeyi denemekten ötürü fiyatları genel olarak belirlemek daha kolaydır.

5. Global SEO Faktörlerini Hatırla
Küresel ölçekte SEO, çevrimiçi hakkında çok şey gördüğümüz tipik Amerikan SEO'dan biraz farklıdır. Endişelenmeniz gereken çok şeyiniz var. Bir ülke kodu TLD mi yoksa normal bir .com var mı? Ülke sitelerini alt alanlar veya alt klasörler vasıtasıyla ayırabilir misiniz? Daha hızlı yükleme için bölgesel sunucularda birden çok site barındırabilir misiniz? Sitenizin bölgesel sürümlerine yabancı geri kurmak için çalışıyor musunuz? Çok bölgeli siteler oluşturmaya başlamadan önce bunların hepsine ve daha fazlasına karar verilmelidir.

Genel olarak, sitenizin hedeflediğiniz her bölge için mümkün olduğunca çalıştığından emin olmanız gerekir.  İlave bölgedeki işlevsellik bir bonus.   Yinelenen içerik sorunlarından kaçının ve her alt site için Google'ı hedeflenen bölgeye bildirin.


-------------------------------------------                               ------------------------------------------                         --------------------------------------------------

 

The problems with taking advantage of a global audience are perhaps larger than many online businesses realize.  There are the obvious issues, such as the language barrier that makes sales and customer support more difficult.  There are the logistical issues with accepting sales in various currencies and, if a physical product is involved, shipping globally.  Then there are the tricky digital issues, relating to proper markup and SEO, which are often overlooked until it’s too late.

1. Redirected Localization or User Selection
One major choice you need to make is how automatic – and how rigid – you want to make your user language and geolocation detection.  You essentially have two options.

First option: a rigid detected redirect.  You use either HTTP redirect codes or JavaScript to detect the IP address and location of the user.  Using this location, you force redirect the user to the most appropriate version of your site.  This runs into issues with users using proxies for one reason or another, and running JavaScript has the added issue of requiring a user to load the script before the redirect happens, lengthening the already long global load times.  It can be an effective solution when you’re only targeting, say, the US and the UK, but when you have a list of countries longer than three or four, it can be more complicated than it’s worth.

The second option is to allow the user to select their location.  Create a regional dialogue box separated either by country or language, and allow the user to choose their location from the list.  This allows users traveling abroad to select their home country easily.  It also allows you to limit load times.  Typically these dialogues either list countries in their native language or list flag icons to help users pick their location when reading a language they don’t understand.

2. Localize Your Content Intelligently
When you’re targeting countries other than your own, you have a potential issue with the quality of your content.  You cannot just post the same content you do on your normal site, run through a Fiverr translator or a Google translate box.  You’re going to run the risk of looking very poorly developed.

Localize-Your-Content-Intelligently

At the very minimum, you should hire a native speaker to localize your content for you.  This should extend to dialects of English, particularly with UK/AUS spellings of common English words.  It’s even more important with non-English languages, because if you’re not fluent in both, you have no way to control your quality internally.

If you want to truly excel in the field, you should hire a stable of local writers for each region and give them limited creative control.  Your content will work best when it has a familiarity with local issues that you can’t get with an out-of-region content producer.  You don’t know the tensions and conflicts in the lives of users in rural France, so don’t try to write as if you do; hire someone who does.

As you reach a wider audience with more regions, you’re going to run into issues with expense and content volume.  At some point you need to decide what regions you’re going to focus on and what regions you’re going to go with the bare minimum blog.

3. Employ Graphics Wherever Possible
A picture is worth a thousand words, but the important part is that those words are universal.  A picture of children smiling is the same in its essence, regardless of whether you’re a reader in America or a reader in Japan.  Posting image content, graphical content, allows you to have a coherent brand image throughout different regions.

There are two major considerations with images for a global audience.  The first is text.  Text on images is a great way to entice a certain audience, but it alienates other audiences when they can’t read the images.  Automatic translation software can’t translate images, after all.  Save the image text for captions, or make multiple versions of the images for different regional sites.

The second consideration is the connotations of the images you use.  Different colors, primarily, have different meanings in different regions.  It’s fairly unlikely that you’re going to ruin your brand because you chose the wrong color font, but what looks appealing to your eye might not be as appealing to a reader in another country.  It just emphasizes the care you need to put into the content you create.

4. Localize your Checkout Process
Localize-your-Checkout-Process

Would you trust buying a product from a website if you added an item to your cart, hit the check out button and found yourself on a page completely written in Chinese?  Chances are you’d abandon that cart right away and find another location to buy the product you wanted.  Don’t fall victim to the reverse side of that coin; localize your checkout page.

One primary consideration you need to make is whether or not your products will ship to the region specified.  Newegg is good about this.  Just find one of their products on sale and change your region; you’ll see the availability change.  You want users to know whether or not you ship to their location before they add anything to the cart.

You also need to have a currency conversion plugin installed.  USD is something of a global currency, along with the Euro, but few users know offhand how much either is in their own currency.  Rather than force them to look up conversion rates, set the price in their local currency.  It’s also easier to set prices globally than it is to set one price and try to dynamically convert it in the checkout process.

5. Remember Global SEO Factors
SEO on a global scale is somewhat different from the typical American SEO that we see so much about online.  You have a lot to worry about.  Do you go with a country code TLD or a regular .com?  Do you segregate country sites through subdomains or subdirectories?  Do you host multiple sites on regional servers for faster loading?  Do you work to build foreign backlinks to your regional versions of your site?  All of this and more needs to be decided before you can even begin building multiregional sites.

In general, you need to make sure your site works as well as possible for every region you target.  Functionality in additional regions is a bonus.  Make sure to avoid duplicate content issues and notify Google of the intended region for each sub-site.

Sitenize Bağlananları Neden Nofollow Etmelisiniz

  • 21.3.2017 10:06:10
  • 0 Yorum
  • 1660

The Nofollow attribute is a powerful SEO tool with some legitimate applications, but it’s often frequently misunderstood and misused.  How does it work and how should you use it properly?

Google and Links as Votes
The way Google works is largely based on links.  In the beginning, it was based entirely on links.  Everything else has been added on top, to make the algorithm a little more robust, a little more discerning and a little more detailed.  The core functionality of links, however, remains the same.

Essentially, when you link to a site, you’re putting in a vote of confidence for that site.  You’re saying to your users and to Google that the destination site is worth visiting and viewing.

PageRank is an accumulation of how many other sites have voted for your site.  When links count as votes, more links mean more votes, and more votes boost your PageRank.

To make PageRank more than just a popularity contest that favors old, large sites, it’s also used to weigh the votes.  A site with a high PageRank has a vote that counts for more than a site with low PageRank.  Spam sites, meanwhile, have a low or negative PageRank, meaning their vote is valueless or potentially detrimental.

Meanwhile, when you vote for a site via link, some of your PageRank passes on to that site.  That site accumulates that PageRank and adds it to its own total.  When you link to several sites in a single page, your outgoing PageRank is split amongst those sites.

This opens up an issue, however.  When every link you make is treated as a vote of confidence, you don’t necessarily want to vote for some of the sites you may otherwise link to.  Google wants to encourage links, to build a better sense of how the Internet relates to itself.  Therefore, Google needed to come up with a system that allows you to link to a site without your vote counting.

Dofollow and Nofollow
Dofollow-and-Nofollow

All of the above is how Dofollow links act.  These are normal links, the way they have always existed on the Internet.  The alternative is a Nofollow link.

When Nofollow was first introduced, it essentially made a link not count, in a number of ways.  The link still existed, and Google could still use it to discover new pages and crawl those pages.  All other functionality was cut off.  A Nofollow link does not count as a vote of value in the destination site.  This allows you to safely link to sites you don’t know, sites you don’t trust or sites you know are spam.

Further, a Nofollow link would cut off the passing of PageRank.  If you had three links outgoing, and made two of them Nofollow, the third would gain all of the beneficial PageRank.  This led to issues, and was changed.

Nofollow for PageRank Sculpting
The progess that came up then was called PageRank sculpting.  Essentially, a webmaster would use Nofollow links to funnel PageRank through to specific links on pages otherwise full of links.  This allowed them to accumulate and distribute PageRank in ways that were as beneficial as possible to the site, but artificial.

Google’s change divided up PageRank amongst all possible links, and simply kept it from passing along Nofollowed links.  Before, having three links on the page, only one followed, would pass all of the PageRank available along that one link.  Now, those three links divide PageRank equally, but nothing goes to the two Nofollow links.  The followed link only receives a third of the PageRank, and the other two thirds goes nowhere.  It’s not hoarded, but neither is it passed on.

Nofollow for Hiding Pages
Nofollow-for-Hiding-Pages

One other incorrect use of Nofollow links is the idea of hiding a page from Google by making all links that point to it Nofollowed.  This is based on a misunderstanding of how Nofollow works.  Above, it was mentioned that Nofollow links are still crawled and the page at the destination still indexed.  This has not changed.

The attribute necessary to hide a page from Google is the NoIndex attribute.  This, added to a link, means that Google won’t crawl the destination page.  You can use NoIndex attributes to hide a page, and in some cases you should.  Most of the time, however, it’s a better idea to use the meta NoIndex attribute in the header of the page itself, rather than on links pointing to it.  All it would take would be a single link without NoIndex to reveal the page, otherwise.

Legitimate Uses for Nofolow Links
With so many ways to use Nofollow incorrectly, what is the proper use?  Think back once more to the idea of votes.  Very often, you may want to link to a site without that site benefitting from the link.  Linking to a spam site as an example, for instance, would not be a vote of confidence.  That’s a link you would want to Nofollow.

Another example is links you don’t control.  Prime among these are links in comments.  Any user can come in and post a link in your blog comments, and you gain nothing from allowing your PageRank to be distributed to those links.  This is why spammers frequently target unmoderated comments; sometimes they can bring value to the spam site.  Nofollowing comment links isn’t a substitute for moderation, but it can keep you from accidentally passing value to a spam site.

Using Nofollow Internally
So, back to the original question.  Should you add the Nofollow attribute to your internal links?  Think back to what Nofollow does.  It doesn’t stop Google from indexing a page, so you couldn’t use it to hide a page.  It stops PageRank from passing, but passing PageRank in between your own internal pages doesn’t matter.  Therefore, a Nofollow link between internal pages does nothing.  It neither helps nor hinders your site whatsoever.  There’s no reason to add it in, and it does need to be added in manually if you’re going to add it at all.

---------------------------------                                    ------------------------------------                                  --------------------------------------------------

Oy olarak Google ve Bağlantılar
Google'ın çalışması büyük ölçüde bağlantılara dayanmaktadır. Başlangıçta, tamamen bağlantılara dayanıyordu. Algoritmayı daha sağlam, biraz daha seçici ve biraz daha ayrıntılı yapmak için her şey üstte eklenmiştir. Ancak, bağlantıların temel işlevleri aynı kalır.

Esasen, bir siteye bağlandığınızda, o siteye bir güvenoyu koyuyorsunuz demektir . Kullanıcılarınıza ve Google'a hedef sitenin ziyaret etmeye ve izlemeye değer olduğunu söylüyorsunuz.

PageRank, sitenize kaç başka sitenin oy verdiğinin bir birikimidir. Bağlantılar oy olarak sayıldığında, daha fazla bağlantı demek daha fazla oy demektir ve daha fazla oyla PageRank'ınızı artıracaktır.

PageRank'i sadece eski, büyük siteleri destekleyen bir popülerlik yarışması yapmaktan çok yapmak, oyları tartmak için de kullanılıyor. PageRank değeri yüksek olan bir sitenin, PageRank değerinin düşük olduğu bir siteyi aşan bir oyu vardır . Bu arada, spam siteleri düşük veya düşük PageRank değerine sahiptir, yani oyları değerli ya da potansiyel olarak zararlıdır.

Bu arada, bağlantı yoluyla bir siteye oy verdiğinizde, PageRank'ınızdan bazıları o siteye geçer. Bu site PageRank'ı biriktirir ve kendi toplamına ekler. Tek bir sayfadaki birkaç siteye bağlandığınızda, giden PageRank'ınız bu siteler arasında bölünür.

Bununla birlikte, bir sorun ortaya çıkar. Yaptığınız her bağlantı güvenoyu olarak değerlendirildiğinde, aksi takdirde bağlanabileceğiniz bazı siteler için oy kullanmak istemezsiniz.  Google, İnternet'in kendisiyle nasıl ilgili olduğunu daha iyi anlamak için bağlantıları teşvik etmek istiyor . Bu nedenle Google, oy saymamanız gereken bir siteye bağlanmanıza izin veren bir sistem hazırlamaya ihtiyaç duydu.

Dofollow ve Nofollow
Dofollow-ve-Nofollow

Yukarıdakilerin hepsi bağlantılar nasıl hareket dofollow . Bunlar normal bağlardır, Internet'te olduğu gibi hep vardır. Alternatif bir Nofollow bağlantısıdır.

Nofollow ilk kez tanıtıldığında, esas itibarıyla bir dizi bağlamda bir bağlantı oluşturdu. Bağlantı halen mevcuttu ve Google yine de yeni sayfaları keşfetmek ve bu sayfaları taramak için kullanabiliyordu. Diğer tüm işlevler kesildi. Nofollow bağlantısı, hedef sitede değerli oy olarak sayılmaz. Bu, bilmediğiniz sitelere, güvenmediğiniz sitelere veya spam olduğunu bildiğiniz sitelere güvenle bağlanmanızı sağlar.

Ayrıca, Nofollow bağlantısı , PageRank'ın geçişini keser. Giden üç bağlantılarınız varsa ve bunlardan ikisini Nofollow yaptıysanız, üçüncü tüm faydalı PageRank'ı kazanırsınız. Bu sorunlara yol açtı ve değişti.

PageRank Heykel için Nofollow
Daha sonra ortaya çıkan ilerleme, PageRank heykeltıraş olarak adlandırıldı . Esasen, bir webmaster, PageRank'i, aksi takdirde bağlantılarla dolu sayfalardaki belirli bağlantılara yönlendirmek için Nofollow bağlantılarını kullanır. Bu, siteye olabildiğince faydalı olan, ancak yapay olarak PageRank'i biriktirip dağıtmalarını sağladı.

Google'ın değişikliği mümkün olan tüm bağlantılar arasında PageRank'ı bölüyor ve yalnızca Nofollowlu bağlantıları geçmesini önlemişti. Önceden, sayfadaki üç bağlantıya sahip olanlardan yalnızca biri takip ediliyor ve bu bağlantı boyunca mevcut PageRank'ın tamamını geçecekti. Şimdi, bu üç bağlantı eşit olarak PageRank'ı bölüyor, ancak hiçbir şey iki Nofollow bağlantısına gidiyor. Takip edilen bağlantı yalnızca PageRank'in üçte birini alırken, diğer üçte ikisi de hiçbir yere gitmiyor. Depolanmadı, ama geçmedi.

Sayfaları gizlediği için hayır
Nofollow-for-Hiding-Pages

Nofollow bağlantılarının bir diğer yanlış kullanımı , Google'a bir sayfayı Nofollowed işaret eden tüm bağlantıları yaparak gizleme fikridir. Bu, Nofollow'un nasıl çalıştığına dair bir yanlış anlama üzerine kuruludur. Yukarıda Nofollow bağlantılarının hala tarandığı ve hedef sayfanın dizine eklendiği belirtildi. Bu değişmedi.

Bir sayfayı Google'dan gizlemek için gerekli olan özellik NoIndex özniteliğidir . Bu, bir bağlantıya eklendiğinde, Google'ın hedef sayfayı taramayacağı anlamına gelir. Bir sayfayı gizlemek için NoIndex niteliklerini kullanabilirsiniz ve bazı durumlarda bunu yapmalısınız. Bununla birlikte, çoğu zaman, meta NoIndex özniteliğini sayfanın kendisine işaret eden bağlantılardan ziyade sayfanın üstbilgisinde kullanmanız daha iyi bir fikirdir. Tek yapması gereken sayfa açığa çıkarmak için NoIndex'in olmadığı tek bir bağlantı olmalıydı.

Nofolow Bağlantıları için Meşru Kullanımlar
Nofollow'u yanlış kullanmanın pek çok yolu ile, doğru kullanım nedir? Oy fikrine bir kez daha düşünün. Çoğu zaman, bağlantısından yararlanan bir site olmadan bağlantı kurmak isteyebilirsiniz. Örneğin bir spam sitesine bir örnek olarak bağlanmak güvenoyu olamaz. Bu, Nofollow'u isteyeceğiniz bir bağlantı.

Başka bir örnek, kontrol etmediğiniz bağlantılar. Bunların başında yorumlardaki bağlantılar var. Herhangi bir kullanıcı girebilir ve blogunuzun yorumlarını bir bağlantı sonrası ve PageRank bu linklere dağıtılmasına izin vermeyecek bir şey kazanmak. Bu spam sık denetlenmeyen yorum hedef neden ; Bazen spam sitesine değer katabilirler. Hiçbir yorum linki, denetlemenin yerini tutmaz, ancak yanlışlıkla bir spam sitesine değer katmanıza engel olabilir.

Dahili olarak Nofollow'u Kullanma
Yani orijinal soruna geri dönün. İç bağlantılarınıza Nofollow özelliğini eklemelisiniz? Nofollow'un yaptıklarına geri dönün. Google'ın bir sayfayı dizine eklemesini durdurmaz, bu nedenle bir sayfayı gizlemek için kullanamazsınız. PageRank'ın geçmesini engeller, ancak PageRank'i kendi iç sayfalarınız arasında geçirmek önem taşımaz.  Bu nedenle, dahili sayfalar arasındaki Nofollow bağlantısı hiç bir şey yapmaz. Sitenize ne olursa olsun yardımcı veya engel oluyor. Eklemek için bir neden yoktur ve onu ekleyecekseniz manuel olarak eklenmesi gerekir.

Could Not Having a Mobile Site Eventually Hurt Rankings?

  • 13.3.2017 09:55:45
  • 0 Yorum
  • 1428

For some, it may seem like a question out of the stone ages; does your business need a mobile version of your site to succeed?  For others, the question is simply a valid one.  They haven’t needed one so far, and they’re doing perfectly fine.  The question is, would they be doing better if they got one?  Let’s take a look at the issues involved.

What Google Prefers
The driving factor behind most SEO decisions, sooner or later, comes back to Google.  The megacorp is one evil CEO away from being Lexcorp, all things considered, with the power they wield over the Internet.  Therefore, it’s a good idea to get to know what Google wants out of a website, and do your best to match your site to those desires.

Google has realized that mobile users are going to overtake desktop users on the Internet.  In some instances, they already have, such as on Facebook.  With such a significant portion of the Internet using mobile devices, it’s no wonder they want to cater to them.

Google, undoubtedly, prefers that your site have a mobile version.  They have a number of preferences regarding what you do with that mobile version of your site as well.

You can pick either a responsive design (preferred), a dynamic site or a separate site for mobile linked to your site.
Google does not consider tablets to be mobile devices, due to the size of their screens and the ability to see desktop layout pages.
Google will allow you the ability to redirect to different pages based on user agent, but cautions that there are some edge cases to recognize and handle.
Feature phones – those devices that aren’t quite smartphones and have limited rendering capability – have specific needs.
You aren’t penalized for not catering to them, but it can be beneficial from a user perspective to do so.
To truly please Google, you should have a well-designed desktop page that is viewable clearly with a tablet.  You should also use responsive design to make your site flexible according to screen size, paring down what loads and what doesn’t to cater to smartphones.  You don’t need to deal with feature phones if you don’t particularly want to, and really, who browses the web on a feature phone these days anyway?

How a Responsive Site Helps Users
Local-SEO-and-Mobile-Sites

Consider things from a user’s perspective.  First, ask yourself; how many of your users own and browse the web on a smartphone?  The answer is probably a significant portion of your audience.  Some industries will have a higher saturation than others, of course.  People into SEO and following your SEO blog will have a much higher rate of smartphone users than people following a quilting blog.  Well, except for Granny Technology’s Interactive Quilting Blog, but she’s the exception that proves the rule.

A responsive design allows you to cater to smartphone users without compromising your site, and it allows you to do it while making your site usable to a wide range of devices.  The problem with a standard redirect to mobile site is that you need to make sure it works on each individual platform, which can be difficult.  With a responsive site, everything loads dynamically according to the capabilities of the user device.

Another fringe example is the business that looks to hire people through resumes and job applications plugged in online.  All too often, a company will fail to serve their job applications to mobile users.  Equally often, there are well-qualified users willing to apply through their mobile devices.  In fact, last year, nearly a billion job searches through Indeed were performed via mobile device.

There are, of course, a few ways in which a responsive site won’t help you.  Disney is one oft-cited example.  Thousands of users attempt to visit Disney via mobile device, looking specifically for their games.  Those games exist, but they aren’t playable on mobile devices.  Those users leave disappointed.

If your business is one that does a lot of business through Facebook, has a sizable Facebook audience or generally integrates the social network into your core strategy, you need a mobile site.  Over half of all traffic on Facebook is through the mobile app.  If half of your audience tried to reach your site and couldn’t, can you imagine the fallout?

----------------------------------------------                                                ---------------------------------------------------                          -----------------------------------

For some, it may seem like a question out of the stone ages; does your business need a mobile version of your site to succeed?  For others, the question is simply a valid one.  They haven’t needed one so far, and they’re doing perfectly fine.  The question is, would they be doing better if they got one?  Let’s take a look at the issues involved.

What Google Prefers
The driving factor behind most SEO decisions, sooner or later, comes back to Google.  The megacorp is one evil CEO away from being Lexcorp, all things considered, with the power they wield over the Internet.  Therefore, it’s a good idea to get to know what Google wants out of a website, and do your best to match your site to those desires.

Google has realized that mobile users are going to overtake desktop users on the Internet.  In some instances, they already have, such as on Facebook.  With such a significant portion of the Internet using mobile devices, it’s no wonder they want to cater to them.

Google, undoubtedly, prefers that your site have a mobile version.  They have a number of preferences regarding what you do with that mobile version of your site as well.

You can pick either a responsive design (preferred), a dynamic site or a separate site for mobile linked to your site.
Google does not consider tablets to be mobile devices, due to the size of their screens and the ability to see desktop layout pages.
Google will allow you the ability to redirect to different pages based on user agent, but cautions that there are some edge cases to recognize and handle.
Feature phones – those devices that aren’t quite smartphones and have limited rendering capability – have specific needs.
You aren’t penalized for not catering to them, but it can be beneficial from a user perspective to do so.
To truly please Google, you should have a well-designed desktop page that is viewable clearly with a tablet.  You should also use responsive design to make your site flexible according to screen size, paring down what loads and what doesn’t to cater to smartphones.  You don’t need to deal with feature phones if you don’t particularly want to, and really, who browses the web on a feature phone these days anyway?

How a Responsive Site Helps Users
Yerel-SEO-ve-Mobil-Siteleri

Kullanıcıların bakış açısından bir şeyler düşünün. Önce kendinize sorun; Kullanıcılarınızın kaçı bir akıllı telefondan internete sahip ve geziniyor? Cevap muhtemelen kitlenizin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Tabii ki bazı endüstriler diğerlerinden daha yüksek bir doymuşluğa sahip olacaklar. İnsanlar SEO'ya giriyor ve SEO blog'unuzu izleyerek, bir kapitone blog'u izleyen kişilere göre akıllı telefon kullanıcılarının çok daha yüksek bir oranına sahip olacaklar. Büyükanne Teknolojisinin Etkileşimli Kapitoneaj Blogu haricinde, fakat kuralın kanıtlandığı istisna o.

Bir duyarlı tasarım akıllı telefon kullanıcılarına hitap sağlar sitenizi ödün vermeden, ve cihazların geniş bir yelpazede sitenize kullanışlı yaparken bunu yapmak için izin verir. Mobil siteye standart bir yeniden yönlendirme ile ilgili sorun, her bir platformda çalıştığından emin olmanız gerektiğidir; bu da zor olabilir. Duyarlı bir site ile, her şey kullanıcı cihazının özelliklerine göre dinamik olarak yüklenir.

Bir başka çarpık örnek ise, İnternet'te takılı olan özgeçmişleri ve iş uygulamaları yoluyla insanları kiralamaya çalışan iştir. Çoğu zaman, bir şirket iş başvurularını mobil kullanıcılara sunmamaktadır . Aynı derecede sıklıkla, mobil cihazları aracılığıyla başvurmaya istekli nitelikli kullanıcılar da vardır. Nitekim geçen yıl yaklaşık bir milyar iş arıyor Gerçekten de mobil cihazla gerçekleştirildi.

Elbette, yanıt veren bir sitenin size yardım etmeyeceği birkaç yol vardır. Disney, alıntı yapılan örneklerden biridir. Binlerce kullanıcı, özellikle oyunlarına bakmak için Disney'i mobil cihaz üzerinden ziyaret etmeye çalışıyor. Bu oyunlar var, ancak mobil cihazlarda oynatılmıyor. Bu kullanıcılar hayal kırıklığına uğratıyor.

İşletmeniz Facebook aracılığıyla çok fazla iş yapan, oldukça büyük bir Facebook izleyici kitlesine sahip olan veya genelde sosyal ağınızı temel strateji ile bütünleştiren bir mobil siteye ihtiyacınız olacaktır . Facebook'taki tüm trafiğin yarısından fazlası mobil uygulama üzerinden gerçekleşiyor. Kitlenizin yarısı sitenize ulaşmayı denediyse ve yapamadıysa, düşüşü hayal edebiliyor musunuz?

How Do I Make an E-commerce Website SEO Friendly?

  • 13.3.2017 09:40:13
  • 0 Yorum
  • 1481

It’s time to set up your e-commerce website, and you want to do everything right.  You don’t want to deal with any of those painful Google penalties that hold other businesses back.  You just want to get on Google, get ranked and get selling.  To do so properly, do all of this as best you can.

Select a Branded Domain Name
Once upon a time, you could create an exact match domain for your keyword, but Google put the kibosh on the whole idea.  Now, the best idea is to create a domain name that matches your brand name.  That’s why www.amazon.com is such a powerhouse, and www.buytennisballs.com is not.  Okay, so there’s a little more to Amazon’s success than using a branded domain, but you get the point.

Use SEO-Friendly URLs
Many e-commerce sites by default use a messy URL scheme full of attributes and session information, and it sucks.  It’s impossible to guess a URL and fill it in, it’s a mess to try to copy and paste without a URL shortener and it causes no end to the potential duplicate content issues.  Instead, just use a better variation on your URL scheme, and create SEO-friendly URLs.  Plain English is your friend!

Canonical Page Variations
Canonical-Page-Variations

Anything that much append data to a URL but keep on the same page, up to and including search query information, tracking tags and UTM parameters, all causes a problem with duplicate content filters.  Each URL counts as a unique page, despite the same content.  Use rel=canonical attributes to point towards one static version of the page as the master, from which all others are derived.

Use a Sitemap
An XML sitemap is the fastest way to keep Google up to date with the changes going on with your website.  Using an XML sitemap ensures that the search engine has a complete list of all of your pages including links, along with timestamps for the last time they have changed.  It’s easy to set up an XML sitemap for automatic creation, so you have no excuse not to have one.

Block System Pages with Robots.txt
Often with e-commerce pages, there are subpages that should be kept private.  Lock these pages in any way possible, up to and including disallowing their indexing on various search engines.  Google and Bing are the biggest, but don’t bother specifying a search bot; just disallow those pages on every user agent.

Create Unique Page Titles
Duplicate page titles, particularly for product pages, is a killer.  Spice them up and make them unique.  You can create a macro to generate them for product pages, just make sure there’s enough that they’re distinct.  <Product Name> <Product Descriptor> <Brand Name> might be a good template to start.

Create Unique Page Descriptions
Create-Unique-Page-Descriptions

Unless you’re using noindex on your product pages – and why would you, that destroys any chance you have of pulling in organic traffic – you need to create individual page descriptions for every page.  You can mostly do this through your platform, but you should avoid generating them with a macro like you can with titles.  You need them to be as completely unique as possible.  Include keywords and static product information here.  Avoid including price, as price changes.

Create Robust Product Pages
If your product page has a picture, a price, a short description and little else, it’s going to count as thin content.  Buff them up by making them unique.  Include the price, a robust description, a separate section for specifications, several images, options for sizes, colors and other options.  Additionally, include related products and customer reviews.

Implement Social Sharing Buttons
Your goal with social sharing buttons on your e-commerce site is to convince users that they want to share your product.  You want them to decide to buy or debate buying, and share the product in question with their friends.  You want them to enlist help deciding, and that means linking to any relevant social media outlet.  You want Twitter and Facebook, you probably want Instagram, Pinterest can be a godsend, and LinkedIn doesn’t give you much.

Use Large, Clear Pictures
One picture isn’t enough.  Every page needs several pictures of the product featured, ideally in each color featured, if color is an option.  You also need to make sure all of your pictures are uniformly large, with clean white backgrounds or a background that matches that of your page.  You can also use a plugin to create a simulated 3D view of your product, though that can be more work than its worth.

Use Robust Picture Alt Text
The alt text for each picture should include a plain English description of the product, the specific picture and the store.  Use keywords along the way.  Try not to make your alt text too long, as overly long alt text tends to earn the ire of web users.

Avoid Duplicate Keywords
Avoid-Duplicate-Keywords

Called keyword cannibalization, this happens when you have more than one page on your site targeting the same keywords.  Rather than giving you two spaces in the Google search results, keyword cannibalization typically divides your page value for the query and makes it harder for either page to rank. You can retarget one page to help spread around your value to different queries.

Search for and Fix Site Errors
There are a number of different tools available that will crawl your site looking for any known SEO error, from bad links to keyword cannibalization to duplicate meta tags.  These tools are invaluable for checking for SEO errors.  Fix them when you find them.

Employ a Responsive Design
You more or less need a mobile version of your site if you want to survive, regardless of whether you’re using a static mobile page or a dynamic responsive page.  Create whichever version works best for your development team, but make sure you keep both up to date.

Use Schema
Schema.org is Google’s sanctioned way of coding additional information into the code of a site itself.  Using such rich snippet information, you can allow Google to display information like star rating, reviews and prices for products on your site dynamically.  This allows you to add such changeable information to your rich snippet without having to edit it every time the information changes.

-------------------------------------------                                    -----------------------------------------------                                   ---------------------------------------------


It’s time to set up your e-commerce website, and you want to do everything right.  You don’t want to deal with any of those painful Google penalties that hold other businesses back.  You just want to get on Google, get ranked and get selling.  To do so properly, do all of this as best you can.

Select a Branded Domain Name
Once upon a time, you could create an exact match domain for your keyword, but Google put the kibosh on the whole idea.  Now, the best idea is to create a domain name that matches your brand name.  That’s why www.amazon.com is such a powerhouse, and www.buytennisballs.com is not.  Okay, so there’s a little more to Amazon’s success than using a branded domain, but you get the point.

Use SEO-Friendly URLs
Many e-commerce sites by default use a messy URL scheme full of attributes and session information, and it sucks.  It’s impossible to guess a URL and fill it in, it’s a mess to try to copy and paste without a URL shortener and it causes no end to the potential duplicate content issues.  Instead, just use a better variation on your URL scheme, and create SEO-friendly URLs.  Plain English is your friend!

Canonical Page Variations
Kanonik-Sayfa-Varyasyonları

Anything that much append data to a URL but keep on the same page, up to and including search query information, tracking tags and UTM parameters, all causes a problem with duplicate content filters.  Each URL counts as a unique page, despite the same content.  Use rel=canonical attributes to point towards one static version of the page as the master, from which all others are derived.

Use a Sitemap
An XML sitemap is the fastest way to keep Google up to date with the changes going on with your website.  Using an XML sitemap ensures that the search engine has a complete list of all of your pages including links, along with timestamps for the last time they have changed.  It’s easy to set up an XML sitemap for automatic creation, so you have no excuse not to have one.

Block System Pages with Robots.txt
Often with e-commerce pages, there are subpages that should be kept private.  Lock these pages in any way possible, up to and including disallowing their indexing on various search engines.  Google and Bing are the biggest, but don’t bother specifying a search bot; just disallow those pages on every user agent.

Create Unique Page Titles
Duplicate page titles, particularly for product pages, is a killer.  Spice them up and make them unique.  You can create a macro to generate them for product pages, just make sure there’s enough that they’re distinct.  <Product Name> <Product Descriptor> <Brand Name> might be a good template to start.

Create Unique Page Descriptions
Oluşturun-Benzersiz Sayfa Açıklamaları

Unless you’re using noindex on your product pages – and why would you, that destroys any chance you have of pulling in organic traffic – you need to create individual page descriptions for every page.  You can mostly do this through your platform, but you should avoid generating them with a macro like you can with titles.  You need them to be as completely unique as possible.  Include keywords and static product information here.  Avoid including price, as price changes.

Create Robust Product Pages
If your product page has a picture, a price, a short description and little else, it’s going to count as thin content.  Buff them up by making them unique.  Include the price, a robust description, a separate section for specifications, several images, options for sizes, colors and other options.  Additionally, include related products and customer reviews.

Implement Social Sharing Buttons
Your goal with social sharing buttons on your e-commerce site is to convince users that they want to share your product.  You want them to decide to buy or debate buying, and share the product in question with their friends.  You want them to enlist help deciding, and that means linking to any relevant social media outlet.  You want Twitter and Facebook, you probably want Instagram, Pinterest can be a godsend, and LinkedIn doesn’t give you much.

Use Large, Clear Pictures
One picture isn’t enough.  Every page needs several pictures of the product featured, ideally in each color featured, if color is an option.  You also need to make sure all of your pictures are uniformly large, with clean white backgrounds or a background that matches that of your page.  You can also use a plugin to create a simulated 3D view of your product, though that can be more work than its worth.

Use Robust Picture Alt Text
The alt text for each picture should include a plain English description of the product, the specific picture and the store.  Use keywords along the way.  Try not to make your alt text too long, as overly long alt text tends to earn the ire of web users.

Avoid Duplicate Keywords
Kaçınılmalı-Yinelenen-Anahtar Kelimeler

Denilen kelime cannibalization aynı anahtar kelimeleri hedeflemeyi sitenizde birden fazla sayfa varsa, bu olmuyor. Google arama sonuçlarında size iki alan vermekten ziyade anahtarlık yamyamlaştırma, genellikle sorgu için sayfa değerinizi böler ve her iki sayfanın da derecelendirilmesini zorlaştırır. Değerinin etrafında farklı sorgulara yayılmasına yardımcı olmak için bir sayfayı yeniden hedefleyebilirsiniz.

Site Hatalarını Arama ve Düzeltme
Kötü bağlantılardan meta etiketlerini çoğaltmak için cannibalization anahtarına kadar sitenizi tarayan herhangi bir SEO hatasını tarayacak çeşitli araçlar mevcut. Bu araçlar, SEO hatalarını kontrol etmek için çok değerlidir. Onları bulduğunuzda onarın.

Duyarlı Tasarım Çalıştırın
Durağan bir mobil sayfa mı yoksa dinamik bir yanıt veren sayfa mı kullandığınızdan bağımsız olarak, hayatta kalmayı isterseniz az ya da çok sitenizin mobil sürümüne ihtiyacınız olacaktır. Hangi sürümün geliştirme ekibiniz için en iyi çalıştığını yaratın, ancak her ikisini de güncel tuttuğunuzdan emin olun.

Şemayı Kullan
Schema.org , Google'ın bir sitenin koduna ek bilgi şifrelemek için onaylanmış bir yoludur. Bu zengin snippet bilgilerini kullanarak Google'ın, ürünlerin yıldız derecelendirmesi, incelemeleri ve fiyatları gibi bilgileri sitenizde dinamik olarak göstermesine izin verebilirsiniz. Bu, bilginiz değiştiğinde her zaman düzenlenmek zorunda kalmadan zengin snippet'inize bu tür değişebilir bilgileri eklemenize olanak tanır.

Is Google Coming Out with a Guest Blog Penalty?

  • 9.3.2017 10:35:39
  • 0 Yorum
  • 1927

Long ago, in days shrouded by the mists of memory, guest posting was one of the best ways to get a link back to your site.  You could offer up a guest post on an industry blog, demand a byline or an in-content link as your only compensation, and reap untold benefits.  Like all objects of power, guest posts were quickly mass produced by everyone with the capability of doing so.

Over time, the power of the individual guest post dropped.  Google slowly lost interest.  Bloggers emphasized nofollowed links.  Finally, Matt Cutts, feared warlock of search spam, destroyed their power.  Guest posts for SEO were finished.  I’m going to go ahead and not link to his blog post here, as you’ve surely seen it a dozen times before.

Two factions arose from this death of guest posting.  The first decided that if Cutts said it, it’s unquestionably true, and have avoided guest posting ever since.  The second decided that if Cutts said it, it needs to be tested.  They have determined that guest posts with the focus on SEO are done.  Dead.  If all you’re doing is demanding a link, your guest posts are valueless and they may eventually come back to bite you.

If, however, you’re using guest posts to provide quality content with your name attached, as a way to build reputation and awareness, with little regard for links, well.  The story is completely different.  You can still benefit in several ways, from author rank to organic awareness.

How long can it last?

Google, Guest Posting and Link Schemes
Buried deep within Google’s massive database of page ranking factors and rules, you can find one interesting line.  Look into Google’s rules on link schemes, under quality guidelines.  What you see is this:

Large-scale article marketing or guest posting campaigns with keyword-rich anchor text links.

This tells us a few things.  First, it tells us that Google is paying attention to the guest posting issue and how spammy it has become.  Second, it tells us that Google is going to penalize sites that abuse the system, in the same way they penalize other sites abusing other systems.

Google-penalize-sites

Interesting to note are some of the qualifiers.  Google is specifically calling out large-scale marketing, both through guest posts and article marketing.  Content marketing is, more or less, shaped by Google’s desires.  They won’t demolish the entire industry.  What they will do, however, is begin to penalize sites that publish posts anywhere else they can in order to gather resources for their own site.

Google also mentions “keyword-rich anchor text links.”  This is the crux of the issue, the core of the spam.  Without those links, a guest post is just a post.  Who wrote it, and why, matters very little.  The links inform intent, and allow Google to learn that a blogger is spreading their tendrils out through third party sites, looking to squeeze out every drop of benefit they can find.

Incoming: Guest Blogging Penalty
There’s no question that Google will penalize guest bloggers.  For one thing, they already do, on a small scale.  They determine things on a case by case basis, with some guy in the Google offices reviewing each instance.  These link-based manual actions have guest posting at the core.

The question is, how will Google ramp up guest blogging penalties?  Will they grow stricter with enforcing the rules, to force more users to comply?  Will they grow broader, affecting more and more sites with lax rules?  Will they develop a pattern recognition algorithm that can detect guest blogging intent, and introduce it with a P-themed algorithm name akin to Panda, Penguin and Pigeon?

In fact, Google may already be implementing small-scale tests of such an algorithm internally.  I don’t claim to know what they’re doing, I have no special sources.  All I know is that it makes sense to do and they’ve already demonstrated the capabilities necessary to do something more complex.  For example, what are some characteristics of a guest post created for SEO?

Links that fall into easy patterns.  Every time you have a link back to your site in your guest post bio, it’s typically copy and pasted, optimized as an anchor and linking back to your homepage or landing page.  All of this is easily codified and flagged, it doesn’t take an AI to do it.

Guest Blogging and Author Ranks
Guest-Blogging-and-Author-Ranks

We already know Google is tracking loads of author information.  We know they are identifying what writers write for what sites.  It stands to reason that Google can identify when you as a guest writer post on a site you don’t usually write for.  This is a basic warning sign of a guest post, but guest posts in general aren’t a bad thing.  This filter could be considered the top level filter, where Google takes an index of every post made and discards posts made by a writer on their own site.

The second filter, then, would be to analyze the links on posts identified as guest posts.  Are they using optimized keywords, branded keywords or site name-based URLs?  If so, that’s a second warning sign.  From there, it’s just a matter of determining quality levels and purposes for the posts.  All of this Google can already do, and in fact already does as part of one algorithm or another.  All they need to do is pull it together, spend a year or so testing it internally, and then roll it out generally.

Field Testing
If I were Google, the first thing I would do would be to run this developed algorithm internally on a stable index, the same way Panda used to and Penguin still does.  I would analyze its results and cross-check them with human eyes.  I might go for easy targets first, like a large known guest blogging network that benefits directly from hosting and spreading guest posts for SEO.

After a few high profile successes, as long as there are no bugs, I might proceed to roll out some more general, smaller scale penalties to test the waters.  There’s no better way to determine whether there’s a problem than to force the changes on a huge audience and allow them to stress test everything.

After perhaps riling up the web audience with a dud of a major algorithm update, perhaps I might roll out this new algorithm publicly, to see how it goes.  Or, perhaps, I might sneak the algorithm into circulation and see if anyone catches on.  Either way, well, Google may be poised for just such an update.

--------------------------------------------------                                        ------------------------------------------                                  ---------------------------------------------------


Long ago, in days shrouded by the mists of memory, guest posting was one of the best ways to get a link back to your site.  You could offer up a guest post on an industry blog, demand a byline or an in-content link as your only compensation, and reap untold benefits.  Like all objects of power, guest posts were quickly mass produced by everyone with the capability of doing so.

Over time, the power of the individual guest post dropped.  Google slowly lost interest.  Bloggers emphasized nofollowed links.  Finally, Matt Cutts, feared warlock of search spam, destroyed their power.  Guest posts for SEO were finished.  I’m going to go ahead and not link to his blog post here, as you’ve surely seen it a dozen times before.

Two factions arose from this death of guest posting.  The first decided that if Cutts said it, it’s unquestionably true, and have avoided guest posting ever since.  The second decided that if Cutts said it, it needs to be tested.  They have determined that guest posts with the focus on SEO are done.  Dead.  If all you’re doing is demanding a link, your guest posts are valueless and they may eventually come back to bite you.

If, however, you’re using guest posts to provide quality content with your name attached, as a way to build reputation and awareness, with little regard for links, well.  The story is completely different.  You can still benefit in several ways, from author rank to organic awareness.

How long can it last?

Google, Guest Posting and Link Schemes
Buried deep within Google’s massive database of page ranking factors and rules, you can find one interesting line.  Look into Google’s rules on link schemes, under quality guidelines.  What you see is this:

Large-scale article marketing or guest posting campaigns with keyword-rich anchor text links.

This tells us a few things.  First, it tells us that Google is paying attention to the guest posting issue and how spammy it has become.  Second, it tells us that Google is going to penalize sites that abuse the system, in the same way they penalize other sites abusing other systems.

Google cezalandırılmış siteler

Interesting to note are some of the qualifiers.  Google is specifically calling out large-scale marketing, both through guest posts and article marketing.  Content marketing is, more or less, shaped by Google’s desires.  They won’t demolish the entire industry.  What they will do, however, is begin to penalize sites that publish posts anywhere else they can in order to gather resources for their own site.

Google also mentions “keyword-rich anchor text links.”  This is the crux of the issue, the core of the spam.  Without those links, a guest post is just a post.  Who wrote it, and why, matters very little.  The links inform intent, and allow Google to learn that a blogger is spreading their tendrils out through third party sites, looking to squeeze out every drop of benefit they can find.

Incoming: Guest Blogging Penalty
There’s no question that Google will penalize guest bloggers.  For one thing, they already do, on a small scale.  They determine things on a case by case basis, with some guy in the Google offices reviewing each instance.  These link-based manual actions have guest posting at the core.

The question is, how will Google ramp up guest blogging penalties?  Will they grow stricter with enforcing the rules, to force more users to comply?  Will they grow broader, affecting more and more sites with lax rules?  Will they develop a pattern recognition algorithm that can detect guest blogging intent, and introduce it with a P-themed algorithm name akin to Panda, Penguin and Pigeon?

In fact, Google may already be implementing small-scale tests of such an algorithm internally.  I don’t claim to know what they’re doing, I have no special sources.  All I know is that it makes sense to do and they’ve already demonstrated the capabilities necessary to do something more complex.  For example, what are some characteristics of a guest post created for SEO?

Links that fall into easy patterns.  Every time you have a link back to your site in your guest post bio, it’s typically copy and pasted, optimized as an anchor and linking back to your homepage or landing page.  All of this is easily codified and flagged, it doesn’t take an AI to do it.

Guest Blogging and Author Ranks
Misafir-Blogging-ve-Yazar-Ranks

Google'ın bir sürü yazar bilgisi izlediğini zaten biliyoruz. Yazarların hangi siteler için yazdıklarını belirlediklerini biliyoruz. Bu, Google'ın sizin için genellikle yazmadığınız bir sitede misafir yazar olarak ne zaman yazı yazdıracağını belirleyebilmesinin sebeplerinden biridir. Bu, konuk postasının temel bir uyarı işaretidir, ancak genel olarak misafir postaları kötü bir şey değildir . Bu filtre, en üst düzey filtre olarak düşünülebilir. Burada, Google, yapılan her yazı dizinini alır ve bir yazar tarafından kendi sitesinde yapılan yayınları atar.

İkinci filtre, daha sonra, misafir gönderiler olarak tanımlanan yayınlardaki bağlantıları analiz etmek olacaktır. Optimize edilmiş anahtar kelimeler, markalı anahtar kelimeler veya site adı tabanlı URL'leri kullanıyorlar mı? Eğer öyleyse, bu ikinci bir uyarı işaretidir. Buradan, mesajların kalite düzeylerini ve amaçlarını belirleme meselesi. Tüm bu Google zaten yapabilir ve zaten bir algoritma veya başka bir parçası olarak yok. Tek yapmaları gereken, onu bir araya getirmek, bir yıl kadar harcamak ve bunu genel olarak test etmek ve daha sonra genel olarak dışarı atmaktır.

Alan Testi
Eğer ben Google olsam, yapacağım ilk şey Panda'nın kullandığı ve Penguin'in yaptığı gibi bu gelişmiş algoritmayı dahili olarak istikrarlı bir dizinde çalıştırmak olacaktır. Sonuçlarını analiz edip insan gözü ile çapraz kontrol edeceğim. Doğrudan barındırma ve SEO konuk postalarını yayma yararlanan büyük bir bilinen konuk bloglama ağı gibi kolay hedefler için ilk gidebiliriz.

Birkaç önemli başarıdan sonra hata olmadığı sürece suları test etmek için biraz daha genel, daha küçük cezalar vermeye devam edebilirim. Değişiklikleri büyük bir kitleye zorlamak ve her şeyi test etmek için stres atmalarına izin vermektense, bir sorun olup olmadığını belirlemenin daha iyi bir yolu yoktur.

Belki de büyük bir algoritma güncelleştirmesiyle ilgili olarak web izleyicilerini sorguladıktan sonra, belki de nasıl gittiğini görmek için bu yeni algoritmayı herkese açık şekilde sunabilirim. Veya, belki de, algoritmayı dolaşıma sokup herkesin yakalayıp gülüp görmediğini görebilirim. Her iki durumda da, Google, böyle bir güncelleme için hazır olabilir.

Is It Possible to Have a Partial Penguin Penalty?

  • 9.3.2017 10:24:28
  • 0 Yorum
  • 1400

With the release of the most recent iteration of Penguin, many people are asking; is it possible to have a partial Penguin penalty, or is it an all-or-nothing deal?  The answer, as you might expect if you’re familiar with SEO, is “sort of.”  Penguin itself is an all-or-nothing update, with different degrees of damage depending on the links it detects to punish.  On the other hand, there are other link-related penalties, including partial manual actions, that may fit the bill.

The Scale of Penguin
Penguin is not a flat, across the board penalty for everyone it strikes.  It’s a penalty that looks at your links and analyzes them.  It looks for how many bad links you have, how many good links you have, how many links have overly optimized anchors and how they stack up against each other.  Does it look like you paid for links?  Does it look like a flood of negative links have targeted your site?  Does it look like you spent some time on building links using a bad strategy, like press releases or spammy guest posting?

Penguin then levies a penalty depending on the severity of the problem.  Two identical sites, one with a small handful of bad links and the other with hundreds of them, will be penalized to different levels.

Penguin also works on a stored version of the search index.  Unlike Panda, it’s not a part of the core Google algorithm just yet.  Rather, they test and adjust penalties in a closed environment, then roll out the changes to the live search results, generally over the course of days or weeks.  This most recent Penguin update has been comparatively minor, all things considered, making it difficult to track.

Because Penguin is not live and always active, it’s not something you can quickly and easily fix.  Most of the time you spend on fixing the cause of the penalties is set for a long-term payoff.  There’s no magic Penguin removal.

Alternative Link Penalties
Alternative-Link-Penalties

The thing about Penguin is that it’s not the only bit of the algorithm looking at your links.  This is why Penguin penalties can be “removed” and your traffic can increase, despite no new Penguin refresh adjusting your position.  Links are important to search, so removing bad links and fixing link issues will give you a boost, even without Penguin.

One of the potential link penalties is the partial manual action.  The manual action, partial or otherwise, is a more direct review of your links and their quality.  See, Penguin is an algorithm.  It operates by fixed rules, compares your links according to templates and lists of good and bad sites, ranks your links and adjusts your position accordingly.  It’s entirely algorithmic with little or no human oversight.

Manual actions, on the other hand, are levied by a real Google employee reviewing your site and determining that there’s something wrong with your link profile.  Maybe it’s Steven.  Do you want to let Steven ride on his penalty, or do you want to take the wind out of his sails?

Penguin, being algorithmic, hits all sites the same way, if not on the same scale.  If a site has bad links, it gets a penalty.  A worse profile is a worse penalty.  It’s that simple, and it’s that dumb.  Steven is smarter than the algorithm, though you may not appreciate it at the time.

When Steven puts a manual action on your site, he’s seeing specific bad links he wants taken care of to restore your rank.  A link-based manual action may mean one of three things.

A few bad links, judged to be not under your control, have been identified as pointing at your site.  These have been adjusted to not count either for or against your site.  You lose any benefit they may have given you, but they do not actively penalize you.  You may, if you desire, attempt to disavow and remove them and submit a reconsideration request.
A large number of bad links, judged to be under your control, have been identified as pointing at your site.  Because Steven believes you control the linking sites, those links penalize you.  Until you remove them, your site will suffer a penalty.  When you do remove them, you can submit a reconsideration request.  Steven will very likely present you with more links to remove; the list he gives you each time is partial.  He’s just telling you what types of links, not what specific links, should be removed.
A number of links are identified as coming from your site in a spam manner.  Steven decides you’re participating in a link scheme and informs you that you must remove those links or face a penalty.  The manual action will be reassessed upon a reconsideration request, once you have removed the offending links.
Partial Penguin?  Full Penalty?
Partial-Penguin--Full-Penalty

With so many different forms of link penalty floating around, it’s hard to tell what’s Steven, what’s Penguin and what’s what.  To simplify it for you, just remember there are three ways a link-related penalty can affect your site.

Partial match manual action.  This is a link-based penalty that affects only some pages of your site.  For example, if you have one sub page you want to rank highly, so you built unnatural links to it, that page might be removed from the rankings.  The rest of your site would remain unchanged.
Site match manual action.  This link-based penalty affects your entire site.  If you invested in a bad link scheme targeting your entire site in general, those links are going to harm your entire site.
Algorithmic action from Penguin.  This affects your entire site, regardless of where the links were detected.  Penguin looks at your site as a whole, not individual sub-pages.
The only difference between a site-wide penalty and a Penguin penalty is that a site-wide penalty can be lifted as soon as you’ve made the desired changes.  Penguin penalties are not lifted until the next Penguin data refresh, which could be months down the line.


-------------------------------------                                     ------------------------------------------                                 --------------------------------------------------------


With the release of the most recent iteration of Penguin, many people are asking; is it possible to have a partial Penguin penalty, or is it an all-or-nothing deal?  The answer, as you might expect if you’re familiar with SEO, is “sort of.”  Penguin itself is an all-or-nothing update, with different degrees of damage depending on the links it detects to punish.  On the other hand, there are other link-related penalties, including partial manual actions, that may fit the bill.

The Scale of Penguin
Penguin is not a flat, across the board penalty for everyone it strikes.  It’s a penalty that looks at your links and analyzes them.  It looks for how many bad links you have, how many good links you have, how many links have overly optimized anchors and how they stack up against each other.  Does it look like you paid for links?  Does it look like a flood of negative links have targeted your site?  Does it look like you spent some time on building links using a bad strategy, like press releases or spammy guest posting?

Penguin then levies a penalty depending on the severity of the problem.  Two identical sites, one with a small handful of bad links and the other with hundreds of them, will be penalized to different levels.

Penguin also works on a stored version of the search index.  Unlike Panda, it’s not a part of the core Google algorithm just yet.  Rather, they test and adjust penalties in a closed environment, then roll out the changes to the live search results, generally over the course of days or weeks.  This most recent Penguin update has been comparatively minor, all things considered, making it difficult to track.

Because Penguin is not live and always active, it’s not something you can quickly and easily fix.  Most of the time you spend on fixing the cause of the penalties is set for a long-term payoff.  There’s no magic Penguin removal.

Alternative Link Penalties
Alternatif Link Cezaları

The thing about Penguin is that it’s not the only bit of the algorithm looking at your links.  This is why Penguin penalties can be “removed” and your traffic can increase, despite no new Penguin refresh adjusting your position.  Links are important to search, so removing bad links and fixing link issues will give you a boost, even without Penguin.

One of the potential link penalties is the partial manual action.  The manual action, partial or otherwise, is a more direct review of your links and their quality.  See, Penguin is an algorithm.  It operates by fixed rules, compares your links according to templates and lists of good and bad sites, ranks your links and adjusts your position accordingly.  It’s entirely algorithmic with little or no human oversight.

Manual actions, on the other hand, are levied by a real Google employee reviewing your site and determining that there’s something wrong with your link profile.  Maybe it’s Steven.  Do you want to let Steven ride on his penalty, or do you want to take the wind out of his sails?

Penguin, being algorithmic, hits all sites the same way, if not on the same scale.  If a site has bad links, it gets a penalty.  A worse profile is a worse penalty.  It’s that simple, and it’s that dumb.  Steven is smarter than the algorithm, though you may not appreciate it at the time.

When Steven puts a manual action on your site, he’s seeing specific bad links he wants taken care of to restore your rank.  A link-based manual action may mean one of three things.

A few bad links, judged to be not under your control, have been identified as pointing at your site.  These have been adjusted to not count either for or against your site.  You lose any benefit they may have given you, but they do not actively penalize you.  You may, if you desire, attempt to disavow and remove them and submit a reconsideration request.
A large number of bad links, judged to be under your control, have been identified as pointing at your site.  Because Steven believes you control the linking sites, those links penalize you.  Until you remove them, your site will suffer a penalty.  When you do remove them, you can submit a reconsideration request.  Steven will very likely present you with more links to remove; the list he gives you each time is partial.  He’s just telling you what types of links, not what specific links, should be removed.
Bir dizi bağlantı, sitenizden spam olarak alınmış olarak tanımlanır.   Steven, bir bağlantı şemasına katıldığınızı ve bu bağlantıları kaldırmanız gerektiğini veya bir cezaya çarptırıldığınızı size bildirir. Elle yapılan işlem, rahatsız edici bağlantıları kaldırdıktan sonra tekrar değerlendirme talebi üzerine yeniden değerlendirilecektir.
Kısmi Penguen mi? Tam ceza mı?
Kısmi Penguen - Tam Penaltı

Bağlam cezası çok çeşitli şekillerde dolaşırken Steven'ın ne olduğunu, Penguen'in ne olduğunu ve neyin ne olduğunu söylemek zor. Bunu sizin için basitleştirmek için, bağlantıya bağlı bir cezanın sitenizi etkileyebilecek üç yolu olduğunu unutmayın.

Kısmi maç manuel işlemi . Bu, sitenizin yalnızca bazı sayfalarını etkileyen, bağlantıya dayalı bir cezadır. Örneğin, son derece derecelendirmek istediğiniz bir alt sayfanız varsa, dolayısıyla doğal olmayan bağlantılar kurarsanız, bu sayfa sıralamadan çıkarılabilir. Sitenizin geri kalanı değişmeden kalır.
Site eşleşmesi manuel işlem . Bağlantıya dayalı ceza, sitenizin tamamını etkiler. Genel olarak sitenizin tamamını hedefleyen kötü bir bağlantı planına yatırım yaptıysanız, bu bağlantılar sitenizin tamamına zarar verecektir.
Penguen'den algoritmik eylem . Bu, bağlantının nerede tespit edildiğine bakılmaksızın sitenizin tamamını etkiler. Penguen sitenize bir bütün olarak bakar, tek tek alt sayfalar yerine bakar.
Site çapında bir ceza ile bir Penguen cezası arasındaki tek fark, istediğiniz değişikliği yaptıktan hemen sonra bir site çapında cezanın kaldırılabilmesidir . Penguen cezaları bir sonraki Penguen verilerini yenileyene kadar kaldırılmaz, ki bu aylar boyu aylarca sürebilir.

Ne Zaman Sonunda Bir Backlink Detoks Yapacaktı?

  • 16.2.2017 09:29:05
  • 0 Yorum
  • 1474

Genç ya da yaşlı her web sitesinin hayatında, geri bağlantı profilinin farkında olmaları ve onunla ilgilenmeleri gereken bir zaman geliyor. Daha eski bir site vardır ve bu tedavi olmadan ne kadar uzun sürerse, izin verme riski o kadar çoktur.

Geri bağlantılar, özellikle negatif geri bağlantılar, bir gemide barnacles gibidir. Zamanla birikirler ve kaldırılmazlarsa, söz konusu siteye zarar verebilirler. Yalnız tek bir sırtın çok fazla yapılması pek olası değildir, ancak biriken değerlerin birikimi derin zararlı etkilere neden olabilir.

Kötü bağlantıları, sizi tutan bir ağırlık olarak da düşünebilirsiniz. Siteniz popüler olsa ve iyi gidiyorsa da, yükü hafifleterek aldığınız güç, şaşırtıcı olabilir. Öyleyse böyle bir denetim yapmanız ve bağlantılarınızı temizlemeniz gerekir mi?

Google Sıralamanız Beklenmedik Şekilde Düştüğünde
Google sıralamanızın geceleyin fark edileceğini fark ettiyseniz, yapmak isteyebileceğiniz ilk şey yakın tarihli herhangi bir algoritma güncellemesi için bir arama gerçekleştirmektir . Tarihi bir Penguin serisine rastladığını görürseniz, endişe etmeniz gerekir.

Ne yazık ki, Penguin tarafından vurulduğunuz zaman, hasarı önlemek için çok geç. Yapabileceğiniz en iyi şey, kaybettiğiniz şeyi geri yüklemektir. Daha da kötüsü, Penguin algoritmanın Panda'nın yaptığı gibi bir parçası değil. Değişikliklerinizi yapmanız ve ardından bir sonraki Penguin serisini bekleyerek bu değişikliklerin geçerli olduğunu görmeniz gerekir.

Penguen öncelikle sitenize işaret eden bağlantıların metnine ve alaka düzeyine bakar. Geri bağlantı profilinizi çektiğinizde, aynı anahtar kelimeleri çapraz metin olarak kullanan binlerce aşırı optimize edilmiş bağlantı barındıran olmadığından emin olmak için kontrol etmek istersiniz. Anahtar kelimeleri değil, düz metin cümleleri bina bağlantıları için daha iyidir.

Aynı şekilde, çevrimiçi bir kumarhane değilseniz, dijital poker sayfalarından bağlantılar almak size yardımcı olmayacak. Gelen bağlantılarınızın, ilgili spam olmayan sitelerden olması gerekir. Nişinizin çok uzakta olduğu herhangi bir şey, en iyi ihtimalle, değerli olmayacaktır. En kötü ihtimalle, bu gerçekten zararlı olabilir.

Garip Öneriler Duyduğunuzda
Bir trafik raporu çektiğinizde ve ziyaretçileri sitenize yönlendiren siteleri gördüğünüzde, her türlü bağlantıyı görürsünüz. En çok sevk edilenlerin bazıları Facebook, Google, Twitter ve WordPress gibi siteler olacaktır. Diğerleri, endüstrinizdeki en iyi ağlar ve forumlar veya sahip olduğunuz diğer bloglar ve siteler olabilir.

Tuhaf URL'leri, spam benzeri siteleri veya nişinizin dışına çıkmış siteleri fark etmeye başladığınızda , denetim sürecinize hızlı bir şekilde başlamanız gerekir.

Google size geri bağlantı profiliniz açısından biraz güven verir. Sitenize yönlendiren bağlantıları mutlaka kontrol altında tutmadığınızı ve spam göndericilerin kötü niyetli sebeplerden dolayı içeriği çaldırabileceğini veya sitenize bağlantılar oluşturabileceğini biliyorlar. Bu amaçla, kötü bağlantıları yok saymak için çalışmak için biraz boşuna sahipsiniz.

Ancak bu sabır ve güven sınırlıdır. Şüpheli görünen önemli miktarda spam bağlantılarınız varsa, artık bunlardan kurtulma zamanı geldi. Onları Google üzerinden reddetmek, web yöneticilerini arar ve onların kaldırılmasını isteyin ve onlardan uzak durun.

Bu tür bir durum, olumsuz bir SEO saldırısı olabilir veya yaklaşmakta olan bir Penguen cezasının belirtileri olabilir. Eski, popüler bir siteyi çalıştırmanın doğal bir sonucu olabilir. Her durumda, bu bağlantıların üstünde durmaya çalışın, böylece bir seferde binlerce veya milyonları denetlemeniz gerekmez.

Backlink Profilinizi Çıkardığınızda Spam İle Karşılandı
Majestic SEO ve Ahrefs gibi araçlar , halkın size bağlanan siteler açısından nelerin gördüğünü görmek için halka açık bir arka plan profili çekmenizi sağlar . Herhangi bir araç, tüm bağlantlarınızın tam bir listesine sahip olmayabilir, ancak İnternet'in eksiksiz bir dizinine sahip olmayan her birinin yerini tespit etmek zordur.

Bağlantı profilinizi çekerseniz ve sizin onaylamadığınız bağlantılarla dolu olduğunu keşfederseniz, bir denetlemeye başlamak isteyebilirsiniz. Bu, eski sitelerde veya SEO saldırısı negatif sitelerde yaygındır. Bir kazıyıcı içerik çaldığında ve onu düzenlenmemiş halde iken de mümkündür; Onlar da bağlantılarınızı kopyalar ve bu bağlantılar sitenizi incitebilir.

Eski Kötü Bağlantıları Temizlediğinizde
Eski siteler, özellikle SEO üzerinde yıllarca çalışmış olan eski siteler, genellikle farklı teknikler ön plana çıkan aşamaları geçirir. Şu anda, örneğin, içerik SEO'nun her şeyinin hükümdarıdır. Birkaç yıl önce konuk blog yazıyordu. Bundan on yıllar önce, bağlantılar vardı. Siteniz bu safhalardan bazılarını geçirecek kadar uzun sürdüyse, eskiden olanın şimdi zararlı olabileceğini fark etmeyebilirsiniz.

Örneğin, şimdiye kadar SEO parası için ucuz satıcılardan yüzlerce veya binlerce bağlantı satın aldıysanız, bunu yıllar önce yapmış olabilirsiniz, bunu yaptığınızda. Sorun şu anda modern çağda bu bağlantılar hala var ve oldukça zararlı olabilir. Seni incitmezlerse, etkili bir saatli bomba olurlar. Bir bağlantı detoksu bu sorunu çözebilir.

Aylara Bakmadığınızda
Bağlantınızı en son ne zaman denetlediniz? Ocak ayı? 2012 yılına mı? Profilinizi tamamlamadıysanız ve son zamanlarda bakmışsanız, gerçekten yapmanız gerekir. Sitenizin durumunun ne olduğunu, kaç tane bağlantıyı sevmediğinizi ve bir ceza için ne kadar potansiyel beklediğini bilemezsiniz.

Genel olarak, son bağlantı denetiminizden beri altı ay geçtiyse, şimdi bir tane başlatmalısınız. İki nedenden dolayı altı ayda bir düzenli olarak bağlantınızı denetleme takvimini oluşturun.

Birincisi, düzenli bir bağlantı denetim takvimi sizi bir cezaya yol açabilecek herhangi bir uyarı levhasının üstünde tutar. Bir binada bir zararlı istila gibi. Birkaç böcek ortadan kaldırılabilir, ancak onlara bir yaşam alanı bırakırsanız, kontrolden patlayabilirler.

İkincisi, düzenli bir bağlantı denetimi, tam bir denetim gerçekleştirmek için gereken iş miktarını azaltmanıza olanak tanır. Altı aydan eski herhangi bir bağlantı incelendi ve temizlendiğini biliyorsanız, bunları güvenle gözardı edebilirsiniz. Yalnızca en yeni bağlantılara konsantre olmanız gerekir, böylece zaman ve enerjiden tasarruf sağlanır.


--------------------------------------------                                           -------------------------------------------                                                    --------------------------------------------------

There comes a time in the life of every website, young or old, that they must become aware of and deal with their backlink profile. The older a site is, and the longer it has gone without this treatment, the more risk there is involved with letting it be.

Backlinks, particularly negative backlinks, are like barnacles on a ship. They build up over time, and unless they are removed, they can cause harm to the site in question. A single backlink alone is unlikely to do much, but years worth of them accumulated can have a deep detrimental effect.

You can also think about bad backlinks as a weight holding you back. Even if your site is popular and doing well, the boost you receive by lightening that load could be surprising. SO when should you perform such an audit and cleanse your links?

When Your Google Ranking Drops Unexpectedly
If you’ve noticed your Google ranking dropping overnight, the first thing you might want to do is run a search for any recent algorithm updates. If you see the date coinciding with a rollout of Penguin, you have cause to be concerned.

Unfortunately, by the time you’ve been hit by Penguin, it’s too late to prevent the damage. The best you can do is work to restore what you’ve lost. Even worse, Penguin is not part of the algorithm in the same way Panda is. You need to make your changes and then wait for the next rollout of Penguin to see those changes take effect.

Penguin looks primarily at the relevance and the anchor text of the links pointing at your site. When you pull your backlink profile, you want to check to make sure you aren’t the host of thousands of overly optimized links, all using the same keywords as anchor text. Plaintext phrases, not keywords, are better for building links.

Likewise, unless you’re an online casino, getting links from digital poker pages won’t help you. Your incoming links need to be from relevant, non-spam sites. Anything that’s too far outside your niche will, at best, be valueless. At worst, it can be actively detrimental.

When You Notice Strange Referrals
When you pull a traffic report and see the sites referring visitors to your site, you’ll see all sorts of links. Some of the top referrers will be sites like Facebook, Google, Twitter and WordPress. Others may be top networks and forums in your industry, or other blogs and sites you own.

When you start noticing weird URLs, sites that look like spam, or sites so far outside your niche that they are cause for concern, you need to start your audit process quickly.

Google gives you a little trust in terms of your backlink profile. They understand that you don’t necessarily have control over the links pointing to your site, and they know that spammers can steal content or create links to your site for malicious reasons. To that end, you have some leeway to ignore or work to eliminate bad links.

That patience and trust is limited, however. If you have such a significant volume of spam links that it looks suspicious, it’s time to get rid of them if you can. Disavow them through Google, ping webmasters and ask for their removal, and distance yourself from them.

This sort of situation can be a negative SEO attack, or it can be the signs of an impending Penguin penalty. It can also be a natural consequence of running an old, popular site. In any case, try to keep on top of these links, so you don’t have to audit thousands or millions at a time.

When Pulling Your Backlink Profile is Full of Spam
Tools like Majestic SEO and Ahrefs allow you to pull a public backlink profile to see what the public sees in terms of sites linking to you. Any one tool might not have a complete list of all of your links, but it’s difficult to locate every single one without a complete index of the Internet, which doesn’t exist.

If you pull your link profile and you discover that it’s full of links you don’t approve of, you may want to get started on an audit. This is common with old sites, or sites under a negative SEO attack. It’s also possible when a scraper steals content and posts it unedited; they copy your links too, and those links can hurt your site.

When You’re Cleaning Up Old Bad Links
Old sites, particularly those that have spent years working on SEO, often go through phases where different techniques take the fore. Right now, for example, content is the ruler of all things SEO. A few years ago, it was guest blogging. Years before that, it was links. If your site has been around long enough to pass through some of these phases, you might not realize that what used to work then can be harmful now.

If you, for example, ever purchased hundreds or thousands of links from cheap sellers for SEO benefit, it may have worked years ago when you did it. The problem is, now, in the modern era, those links still exist and can be quite harmful. If they haven’t hurt you yet, they’re effectively a ticking time bomb. A link detox can solve that issue.

When You Haven’t Looked in Months
When was the last time you audited your links? January? Of 2012? If you haven’t pulled your complete profile and looked it over recently, you really need to. You never know what the state of your site is, how many links you don’t like have accumulated and how much potential for a penalty there is lying in wait.

In general, if it’s been over six months since your last link audit, you should initiate one now. Establish a regular schedule of auditing your links every six months, for two reasons.

First, a regular link audit schedule keeps you on top of any warning signs that might lead to a penalty. It’s like a pest infestation in a building; a few bugs can be eliminated, but if you leave them a habitat they can explode out of control.

Second, a regular link audit allows you to keep down the amount of work it takes to perform a complete audit. If you know any link older than six months has been vetted and cleaned already, you can safely disregard them. You only need to concentrate on the most recent links, which saves you time and energy.

The Huffington Post gibi büyük siteler için Misafir Postası Nasıl Yapılır

  • 18.1.2017 12:08:30
  • 0 Yorum
  • 13857

The Internet is made of websites both large and small. It’s like a froth of soap bubbles; some are much larger and crowd out more space than others. Many are tiny. As bloggers, most of us toil away on small sites, wishing one day to be part of the bigger bubbles.

Here’s the thing; most of these big sites, like The Huffington Post, Entrepreneur, or the New York Times all accept guest posts. You can write for them, so long as you fit what they’re looking for. It’s that set of criteria that really matter. The wall most bloggers run into is that those standards require a certain amount of reputation, a certain level of quality, and some networking on the side.

If you’re looking to get into some of these larger sites, you need to work your way up. Here’s a set of steps and methods you can use.

Start Small
QuicksproutEveryone has to start somewhere, right? It’s a trivial expense and a minimal amount of effort to set up a blog. Populating that blog with quality content, now, that gets a bit more complex. I’m going to gloss over most of it, though; if you’re looking to write for HuffPo, you probably already have a site of your own set up.

I recommend taking the time to guest post around your industry. Peter Sandeen compiled a pretty good list of sites in various industries that accept guest posts, all of which will have lower requirements than the top tier sites you’re aiming for. Meanwhile, Neil Patel wrote a pretty good overview of what guest posting can do for you and how to do it over at Quicksprout.

Neil’s strategy is generally to cast a wide net and post on many sites, but not too frequently. That’s primarily because he has huge name recognition in his chosen industry. That’s what you’re going for; widespread name recognition as a content producer with a generally high level of quality. You don’t need to be the most exceptional writer in your industry, but you should be in the top 20%.

Grow a Social Presence
Social media helps a ton with building a reputation as a writer. You can build a Facebook page for yourself as a professional author, rather than relying on a personal profile. You can run a Twitter account to provide insights, links to your posts, links to other good posts, and a direct line of communication. Google+ allows you to get some SEO value and sharing with a different audience, and you can use it as a supplementary blog for shorter posts you don’t want on your main site.

If on any of these sites you can get verification, do so. Being a verified user is a sign of popularity and recognition, and it helps you in networking and guest blog pitches later on down the line.

Network With Influencers
Entrepreneur

One of the biggest and best things you can do with social media is network with industry influencers. Who should you target, though? There are a few options.

The people who are big names in your industry. These people can help you get guest blogging positions on their sites, and the links they provide can be valuable as well.
The people who are influential in the sites you want to write for. If you can identify the people who are editors in positions of power, or who have decision-making ability for who they accept for guest posts, these are people you want to introduce yourself to.
The people who write for the sites you’re targeting, and who post about the same sort of subjects you write about. You’ll be watching these people to see what they do and where they do it, and you’ll be trying to see if you can get a slice of that pie.
Post Authoritative Content
This one is pretty self-explanatory as far as these things go. You’ll never get on HuffPo if you’re not posting content of a high quality level. Consider this; when you submit a pitch for a guest post, an editor has to look it over and decide if it’s worth publishing. If it is, they have to look you over and decide if you’re worth publishing. This is a tougher judgment, but many a writer has been turned away as if their pitch was bad, when really it’s their reputation.

It’s rare that an editor will come out and say that “your name recognition on Google is terrible and you’re associated with a bunch of bad blogs, and that’s why we’re denying your pitch.” Instead, they just send the simple form letter that “we’re sorry, but this idea is not a good fit for our site at this time.” That is, if they do anything other than ignore you.

Make sure that if someone runs a search for your name, what they find is a bunch of authoritative content.

Create a Prospect List and Rank Potential Sites
This is probably the most work you’ll have to do, but thankfully it’s mostly a one-time process. The list of guest post sites I linked above is a good place to start, but you’ll want to dig deeper into your industry. Identify all of the blogs in your industry, and all of the more high-profile sites like Entrepreneur, Inc, Huffington Post, Forbes, and the like. Any site you might like to write for, add to this list.

Once you have the list, begin to categorize them. You could rank them on a scale of 1 to 3, or one to five stars, or the E to A grading scale. Pick a method that works for you. Put the worst sites, the sites you would barely want to see your content on, on the lowest rank. Work your way up, categorizing sites in terms of quality and difficulty of acceptance.

This is your ladder. You’re starting at the bottom, getting posts published where you can. You’re working your way up, where a post on site A can be a reference to get you accepted for site B, which in turn helps you get on site C, and all the way up.

Study Your Target Site
Each time you approach a site, spend some time reading their recent content. If it’s a large site with multiple categories of content, focus your efforts on the content in the section where a post you would write would be published. You’re looking to identify the sorts of subjects they cover, the depth of detail they go into, the sites they link to, and other indicators of quality. You’ll also want to study their technical details, like word choice, line breaks, use of formatting, subtitles, and tone.

Your goal is to adapt your content somewhat to fit with the site in question. You can’t completely compromise your voice, but you should write for the platform.

Find Where Other Authors Write
Background Search Google

This is the other side of the coin; studying the authors rather than the site. Like I said; you aren’t going to compromise your voice. Track down the authors who guest post on the sites you’re targeting, and look at their own blogs. There’s going to be some difference in their writing style, if nothing else, due to the comfort of writing in a platform they control.

Take a look at how much they have to adapt to their platform, and how much they bring with them. This will give you some idea of how much you will have to adapt.

Copy Their Style
There’s a lot to consider when you’re writing for a site, and a lot of it comes down to technical details. Sometimes you can write a perfectly acceptable, valid, even great post only to have it rejected because it doesn’t fit the style of the site. For example, if you’re writing a deep and detailed case study with a lot of charts and data, it could go great on a site geared for that kind of thing. On a more news-focused site, or on a site designed for more superficial advice and tutorials, it won’t make the cut.

Part of this comes down to formatting. It’s amazing how much more appealing you can make just about any article just by breaking up long paragraphs, adding in subheadings, and narrowing down word counts.

Study these aspects of your target site and see how your content compares. What are the average word counts per post and per paragraph for posts on the target site? How many subheads, on average? How many links? This is all data you can apply to your own writing.

Comment on Posts On Your Target Site
This is a subtle strategy, but what it does is help get your name recognized by the people in charge of the site. Essentially, what you’ll be doing is identifying posts on your target site that are relevant to the content you write, and contributing your insights to the discussion in the comments. These sites tend to love comments. If they have a way to register as yourself, so you get a headshot and link, do so.

This technique is best used for climbing the ladder, unfortunately. It’s less likely to work on a site like Huffington Post specifically, where comments are powered by Facebook and the average post can have dozens or hundreds. The more you stand out in the comments – in a good way – the more you are recognized for your contributions.

Study Submission Guidelines
Guidelines

The next goal is to study the submission guidelines for the site you’re looking to write for. For example, on Huffington Post, you can go to this form – their submission form – and read what they have to say. Unfortunately, that’s not much. Some sites will have much more detailed information. One thing you’ll find, though, is that the more general the site, and the larger the site, the less they have in the way of restrictions.

This is because they can get away with ignoring pitches they don’t like, and don’t have to justify it within their rules. You wouldn’t believe the number of people who pedantically argue that their garbage posts are technically within all of the rules and thus should be accepted and published immediately.

Some of these sites may not have directly published their submission guidelines, but you may be able to find other writers writing about their experiences in pitching posts for those sites. This one, for HuffPo, is pretty interesting. It also recommends contacting editors directly if you have an email address or other form of contact information. This is a good way to bypass the mash of bad posts, but some editors strongly dislike when writers work around the proper channels.

Write a Short Pitch
Your pitch should be short, and it should ideally contain a draft – that you identify as a draft – attached to the post. If your email or contact submission is longer than 200 words, you’re writing too much. Consider a basic format.

Greeting,

This first paragraph of my pitch tells you who I am and gives you just enough background to know why I’m an authority in the topic I’m pitching.

This second paragraph gives you more detail on the pitch itself, the topic of the post and why I think it’s a good fit for your site.

Thank you for your time,

Me

In your email, you should have little more than the elevator pitch for your post. The attached text document will have the actual text of the post as a draft, which you assure the editor is open to critique and changes to better fit the style of the site. You should also include all of the information the editor needs to put your post up immediately, including a headshot picture and a short biography in the same style as the bios published on the site.

Send Your Pitch Properly
Remember where I linked you to the HuffPo submission form, and then I almost immediately linked you to a site that advises you send a contact message to an email directly rather than through the form? These are the kinds of workarounds you’re looking for.

This is where all of your previous networking comes in handy. If you’re lucky, you will have networked with and established relationships with the editors on the sites you’re trying to get on. Networking is always a good idea. Just take this example from Mike Fishbein of Content Marketing Institute. He attended a blogging workshop and through the relationship that gave him, he met Arianna Huffington in person and was personally invited to write for HuffPo. If that sounds like the first and last step of a 30-step process, it’s not; it was pretty much a two-step event.

You might not be able to make such dramatic connections so easily, but you can certainly leverage some benefit from any relationship you make.

Work With Editor Comments
Sometimes, particularly for the first contribution you make to a site, the editor will be very picky. I’ve experienced this in writing for several of the sites I’ve named. The editors work as gatekeepers to see how well the writer can adapt to changes, and how well they work with the site rather than against it. They’re testing your ability to adapt, while simultaneously testing how much you’re willing to stand your ground in the face of changes. Once you’ve passed the test, the next dozen posts you submit are accepted with virtually no question.

Be ready and be prepared to work with an editor to change your post to make it more acceptable to the site. They might want you to cut down some of the content, remove specific links, or take a slightly different perspective. If they want to cut something thematically important, or if they want you to change your stance, well, those might indicate that it’s not a subject you want to pitch for that site in the future.

Provide Something Unique
New Post

At the end of the day, everything you’re doing is about getting a unique, authoritative post on a high profile site with your name attached. That means the content you produce needs to be high quality. It needs to be unique, in a way that only you can provide. It needs to be something you would be proud to have on your site, or better.

If you’re struggling to find something to write beyond the basics, you may have some thinking to do. You’ll want to examine your position in the community and industry. What makes you uniquely positioned amongst your peers? What makes you stand out? What resources and insights do you have that set you apart? How can you articulate this in a post for a major site?

Once you know what makes you unique, you know what makes you valuable. From there, it’s just a matter of leveraging that value to post where you want.


-------------------------------------------------                                              -------------------------------------------------                                      --------------------------------------------------


İşte şey; The Huffington Post, Girişimci veya New York Times gibi bu büyük sitelerin çoğunun tümü misafir postalarını kabul etmektedir. Aradıklarına uyduğunuz sürece onlar için yazabilirsiniz. Gerçekten önemli olan bu kriterler kümesi. Çoğu blog yazarının duvarı, bu standartların belli bir miktarda itibara, belirli bir kalite seviyesine ve bir taraftan da bazı ağlara ihtiyaç duymasıdır.

Bu büyük bazı sitelerin içine almak için arıyorsanız, size yol kadar çalışmak gerekiyor. İşte kullanabileceğiniz bir dizi adım ve yöntem.

Küçük Başlat
Çabuk otuHerkes bir yerden başlamalı, değil mi? Bu, önemsiz bir harcama ve bir blog oluşturmak için az miktarda çaba. Bu blogu kaliteli içerikle doldurmak, şimdi biraz daha karmaşık hale geliyor. Bununla birlikte, çoğunun üzerinde parlaklık gidereceğim; HuffPo için yazmak istiyorsanız, muhtemelen kendi kurulumunuz olan bir siteniz var.

Sektörünüzün etrafında misafir olarak vakit ayırmayı öneririm. Peter Sandeen oldukça iyi bir liste hazırladı için hedef konum üst katmanı siteleri daha düşük gereksinimleri vardır hepsi konuk mesajları kabul çeşitli sanayi, siteleri. Bu arada, Neil Patel konuk gönderme sizin için ne ve nasıl yapmak ne oldukça iyi bir bakış yazdı Quicksprout de üzerinde .

Neil'in stratejisi genelde geniş bir netlik kazandırmak ve birçok sitede yayınlanmaktır, ancak çok sık değildir. Bunun nedeni, öncelikle seçtiği endüstride büyük isim tanınması olması. Bunun için gidiyorsun; Genellikle yüksek kalite düzeyinde bir içerik üreticisi olarak yaygın ismi tanıma. Sektörünüzde en istisnai yazar olmanıza gerek yok, ancak üstteki% 20'de olmalısınız.

Bir Sosyal Durum Artırın
Sosyal medya, bir yazara itibar kazandırarak bir tonda yardımcı olur. Kendiniz için bir kişisel sayfaya güvenmek yerine, profesyonel bir yazar olarak bir Facebook sayfası oluşturabilirsiniz. Analizler, gönderilerinize bağlantılar, diğer iyi postalara bağlantılar ve doğrudan iletişim hattı sağlamak için bir Twitter hesabı çalıştırabilirsiniz. Google+, bir SEO değeri elde etmenize ve farklı bir kitleyle paylaşmanıza izin verir ve ana sitenizde istemediğiniz kısa yayınlar için ek bir blog olarak kullanabilirsiniz.

Bu sitelerin herhangi birinde doğrulama alabilirsiniz, bunu yapın. Doğrulanmış bir kullanıcı olmak popülerlik ve tanıma bir işaretidir, ve satır aşağı daha sonra ağ ve konuk blog sahalar size yardımcı olur.

Etkilenen Haklarla Ağ
Girişimci

Eğer sosyal medya ile yapabileceğiniz en büyük ve en iyi şeylerden biri ile ağıdır sanayi etkilendiği . Buna rağmen kim kimi hedef almalısın? Birkaç seçenek var.

Sektörünüzde büyük isimler olan insanlar. Bu insanlar kendi sitelerinde misafir blog yazısı pozisyonları almanıza yardımcı olabilir ve sağladıkları bağlantılar da değerli olabilir.
Yazmak istediğiniz sitelerde etkili olan insanlar. İktidar pozisyonlarında editör olan kişileri tanımlayabiliyorsanız veya misafir mesaj için kabul ettikleri kişiler için karar verme yeteneğine sahipseniz, bunlar kendinizi tanıtmak istediğiniz insanlardır.
Hedeflediğiniz siteler için yazmak insanlar ve hakkında yazmak konularda aynı tür hakkında yazı. Bu insanları yaptıklarını ve nerede yaptıklarını görmek için izliyor olacaksınız ve o pastadan bir dilim alıp alamayacağınızı göreceksiniz.
Yetkili İçerik Göndermek
Bu, bu şeyler gittiğinde oldukça açıklayıcıdır. Bir içeriğini gönderme değil eğer HuffPo almak asla yüksek kalite seviyesinde . Bunu düşün; Konuk yazısı için adım attığınızda, bir düzenleyiciye bakıp yayımlamaya değer olup olmadığına karar vermeniz gerekir. Eğer öyleyse, size bakmak ve yayın yapmaya değer olup olmadığına karar vermeleri gerekir. Bu daha zor bir yargıdır, ancak birçok yazar, sanki sahnesi kötü, gerçekte itibarları olduğu gibi uzaklaştırılmıştır.

Bir editörün çıkıp "Google'da adınızın tanınması çok kötü ve bir sürü kötü blog ile ilişkili olduğunuzu söylemek nadirdir ve bu nedenle adımınızı reddettiğimizi" söylediler. Bunun yerine basit formunu gönderdiler. Mektubu "özür dileriz, ancak bu fikir sitemize şu anda uygun değildir". Yani, sizi görmezden başka bir şey yapmazlarsa.

Birisi sizin adınıza bir arama yaparsa, bulduğu, bir grup yetkili içeriktir.

Bir Potansiyel Listesi Oluşturun ve Olası Siteler Sıralayın
Muhtemelen yapmanız gereken en iş budur, ancak şükürler çoğunlukla bir defalık bir süreçtir. Yukarıda bağlantı kurduğum misafir gönderilen sitelerin listesi, başlamak için iyi bir yerdir, ancak endüstriniz hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyeceksiniz. Sektörünüzdeki tüm blogları ve Girişimci, Inc, Huffington Post, Forbes ve benzeri gibi daha popüler olan tüm siteleri tanımlayın. Yazmak isteyebileceğiniz herhangi bir site, bu listeye ekleyin.

Eğer listesi var, bunları kategorize başlar. Bunları 1'den 3'e veya bir ila beş yıldız arasında veya E'den A'ya derecelendirmeye kadar ölçeklendirebilirsiniz. Sizin için çalışan bir yöntem belirleyin. En kötü siteleri, içeriğinizi görmek istemeyeceğiniz siteleri en alçak sıraya koyun. Siteleri kalite ve kabul edilme zorluğu açısından kategorize ederek yolunuzu yukarı çekin.

Bu senin merdiven. En alttan başlayarak, mümkün olduğunca yayın yayınlamaya başlıyorsunuz. Yolunuzu yukarı çekiyorsunuz, burada A sitesindeki bir yayın sizi B sitesinde kabul ettirmek için bir referans olabilir; bu da B sitesinde sizi bulmanıza yardımcı olur ve bu yol boyunca ilerlemenizi sağlar.

Hedef Sitenizi İnceleyin
Eğer bir site yaklaşım her zaman, onların son içerik okuma biraz zaman harcamak. Birden çok içerik kategorisine sahip geniş bir site varsa, çabalarınızı yazacağınız bir yayının bulunduğu bölümdeki içeriğe odaklayın. Kapsadığı konuların türünü, detayların derinliğini, bağlantı verdikleri siteleri ve kalitenin diğer göstergelerini belirlemeye çalışıyorsunuz. Ayrıca, kelime seçimi, satır sonları, biçimlendirme kullanımı, altyazılar ve ton gibi teknik ayrıntılarını incelemek isteyeceksiniz.

Amacınız, içeriğinizi söz konusu siteye uyacak şekilde uyarlamaktır. Sesinizi tamamen tehlikeye atamazsınız, ancak platform için yazmanız gerekir.

Diğer Yazarlar Yazan Yerini Bul
Google'da Arka Planda Ara

Bu para madalyonun diğer tarafı; Site yerine yazarları incelemek. Dediğim gibi; Sesini tehlikeye atmayacaksın. Hedeflediğiniz sitelerde misafir olarak yazılan yazarları takip edin ve kendi bloglarına bakın. Yazı tarzlarında, kontrol ettikleri bir platformda yazma rahatlığından dolayı başka bir şey yoksa, biraz farklılık gösterecekler.

Platformlarına ne kadar uyum sağlamaları gerektiğini ve onlarla ne kadar getirdiğine bir göz atın. Bu, size ne kadar adapte olmanız gerektiğine dair bir fikir verecektir.

Onların Stilini Kopyala
Bir site için yazarken göz önünde bulundurulması gereken çok şey var ve birçoğu teknik ayrıntılara inanıyor. Bazen sitenin stiline uymaması nedeniyle reddedilmesini sağlamak için kabul edilebilir, geçerli, hatta büyük bir yazı yazabilirsiniz. Örneğin, çok sayıda grafikler ve verilerle ayrıntılı ve ayrıntılı bir vaka incelemesi yazıyorsanız, bu tür bir şey için tasarlanmış bir sitede mükemmel olabilir. Daha haber odaklı bir sitede veya daha yüzeysel tavsiyeler ve dersler için tasarlanmış bir sitede bu kesintiyi yapmaz.

Bunun bir kısmı biçimlendirmeye geliyor. Sadece uzun paragraflar çıkarıp alt başlıklar ekleyerek ve sözcük sayılarını daraltarak sadece herhangi bir makaleyi ne kadar çekici hale getirebileceğinizi görmek şaşırtıcı.

Hedef sitenizin bu yönlerini inceleyin ve içeriğinizin nasıl karşılaştırıldığını görün. Hedef sitede yayınlar için yazılan ve paragraf başına ortalama kelime sayısı nedir? Ortalama olarak kaç tane alt başlık var? Kaç bağlantı? Bu, kendi yazılarınıza uygulayabileceğiniz tüm verilerdir.

Hedef Site Üzerindeki Mesajlar Üzerine Yorum Yaz
Bu ince bir strateji, ancak yaptığı şey, siteyi yöneten kişiler tarafından adınızın tanınmasına yardımcı olmaktır. Esasen, yapacağınız şey, hedef sitedeki yazdığınız içerikle alâkalı yayınları belirlemek ve yorumlardaki tartışmalara ilişkin görüşlerinize katkıda bulunmaktır. Bu siteler yorumları sevmeye eğilimliler. Kendiniz olarak kayıt yaptırmanın bir yolu varsa, bu şekilde bir başım resmi ve bağlantı elde edin.

Bu teknik, maalesef merdivene tırmanmak için en iyi şekilde kullanılır. Özellikle Huffington Post gibi bir siteyle çalışmak, Facebook tarafından desteklenen ve ortalama mesaj düzinelerce veya yüze sahip olabilir. Yorumlarda öne çıktıkça - iyi bir şekilde - katkılarınız için daha fazla tanınırsınız.

Çalışma Gönderme Kuralları
Kılavuz İlkeler

Bir sonraki hedef, yazmak istediğiniz site için gönderim yönergelerini incelemektir. Örneğin, Huffington Post, sen gidebilirsin bu forma onların gönderme formu - - ve onlar söylediklerini okuyun. Maalesef çok fazla değil. Bazı sitelerde çok daha ayrıntılı bilgiler bulunur. Ancak bulacağınız bir şey, sitenin ne kadar genel ve sitenin ne kadar büyük olursa, kısıtlamalara daha az sahip olması.

Bunun nedeni, beğenmedikleri sahaları görmezden gelerek kaçabilmeleri ve kuralları dahilinde haklı göstermeleri gerekmemesidir. Çöp mesajlarını teknik olarak tüm kuralların içinde bulunduğunu savunan kişi sayısına inanmazsınız ve bu nedenle derhal kabul edilmeli ve yayınlanmalıdır.

Bu sitelerin bazıları doğrudan gönderim yönergelerini yayınlamamış olabilir, ancak bu siteler için yazılan yayınlarda deneyimlerini yazan diğer yazarları bulabilirsiniz. Bu bir , HuffPo için, oldukça ilginç. Ayrıca bir e-posta adresiniz veya diğer iletişim bilgileriniz varsa editörlerle doğrudan iletişime geçmenizi önerir. Kötü yayınların püreyi atlamak için iyi bir yoldur, ancak bazı yazarlar doğru kanalların etrafında çalıştıklarında çok hoşnut değildirler.

Kısa Pitch Yaz
Sahanız kısa olmalı ve yayına bağlı bir taslak - taslak olarak tanımladığınız - içermelidir. E-postanız veya kişi başvurunuz 200 kelimeyi aşıyorsa, çok fazla yazıyorsunuz demektir. Temel bir format düşünün.

Selamlama,

Sahnemdeki bu ilk paragraf, sana kim olduğumu anlatıyor ve sana neden gündeme getirdiğim konunun otoritesini anlamak için yeterli arka planı veriyor.

Bu ikinci paragraf, sahanın kendisi, yayın konusu ve sitenize uygun olduğunu düşündüğüm neden hakkında daha ayrıntılı bilgi verir.

Zaman ayırdığın için teşekkürler,

Ben mi

E-postanızda, yayınınız için asansör sahasından biraz daha fazlasına sahip olmalısınız. Ekli metin belgesi, yazının asıl metnini bir taslak olarak görecektir; bu da, editörün eleştirmeye açık olduğundan ve sitenin stiline daha iyi uyacak şekilde değiştirildiğinden emin olursunuz. Sitede yayınlanan biyografik tablolarla aynı stilde, kısa metraj resmi ve kısa metrajlı bir resim de dahil olmak üzere editörünüzün post postalarınızı hemen koyması için editöre gereken tüm bilgileri de dahil etmeniz gerekir.

Sütunu Düzgün Gönder
Seni HuffPo gönderme formuna bağladığım yeri hatırladıktan sonra, seni hemen formdan ziyade bir e-postaya doğrudan bir irtibat mesajı göndermenizi öneren bir siteyle bağlantılı hale getirdim. Aradığınız geçici çözüm türleri bunlar.

Burası, önceki ağlarınızın hepsinin kullanışlı olduğu yerdir. Şanslıysanız, üzerinde çalışmaya çalıştığınız sitelerdeki editörlerle bağlantı kurabilir ve bu ilişkileri kurmuş olursunuz. Ağ her zaman iyi bir fikirdir. Sadece almak bu örneği İçerik Pazarlama Enstitüsü Mike Fishbein dan. Bir blog atölyesine katıldı ve ona verilen ilişki sayesinde Arianna Huffington'la tanıştı ve şahsen HuffPo için yazmaya davet edildi. Bu, 30 basamaklı bir işlemin ilk ve son adımı gibi görünüyorsa, öyle değil; Bu iki aşamalı bir olaydı.

Böyle çarpıcı bağlantıları o kadar kolay yapamayabilirsiniz, ancak yaptığınız herhangi bir ilişkiden kesinlikle yararlanabilirsiniz.

Editörle Çalışmak Yorumlar
Bazen, özellikle bir siteye yaptığınız ilk katkı için, editör çok seçicidir. Adlandırdığım birkaç siteyle bunu yazılı olarak tecrübe ettim. Editörler, yazarın değişikliklere ne kadar uyum sağlayabileceğini ve siteye karşı değil de siteyle ne kadar iyi çalıştıklarını görmek için gözetmen olarak çalışırlar. Değişiklikler karşısında ayakta durmaya ne kadar istekli olduğunuzu test ederken, uyum yeteneğinizi test ediyorlar. Sınavı geçtikten sonra, gönderdiğiniz sonraki düzine yayın neredeyse hiç soru ile kabul edilmiyor.

Hazır olun ve sitenizi daha kabul edilebilir kılmak için yayınınızı değiştirmek üzere bir editörle çalışmaya hazır olun. Bazı içeriği kesmenizi, belirli bağlantıları kaldırmanızı veya biraz farklı bir bakış açısı seçmenizi isteyebilirler. Tematik açıdan önemli olan bir şeyi kesmek isterlerse veya duruşunuzu değiştirmenizi isterseniz, bunlar gelecekte bu site için belirlemek istediğiniz bir konu olmadığını gösterebilir.

Eşsiz Bir Şey Sağla
Yeni posta

Günün sonunda yaptığınız her şey, yüksek profilli bir sitede, adınızın eklendiği benzersiz, yetkili bir yayın alma ile ilgilidir. Bu, ürettiğiniz içeriğin yüksek kalitede olması gerektiği anlamına gelir. Yalnızca sağlayabileceğiniz bir şekilde benzersiz olması gerekiyor. Sitenizde olması veya daha iyi olması için gurur duyacağınız bir şey olmalı.

Temellerin ötesinde yazmak için bir şeyler bulmaya çalışıyorsanız, yapmanız gereken bazı düşünceleriniz olabilir. Topluluk ve endüstrideki konumunuzu incelemek isteyeceksiniz. Sizi akranları arasında benzersiz bir konuma getiren nedir? Sizi neyin öne çıkaran şey nedir? Sizi ayıran hangi kaynakları ve içerikleri var? Bunu, büyük bir siteyle ilgili bir görevde nasıl ifade edebilirsin?

Neyin sizi benzersiz kılan şeyleri bildikten sonra sizi neyin değerli kılan şey olduğunu bilirsiniz. Buradan, istediğiniz değeri postalamak için bu değeri kullanmak bir konudur.

Whitehat vs Blackhat Guest Blogging Strategies

  • 11.1.2017 09:23:45
  • 0 Yorum
  • 1511

The Hats are a concept taking from hacking culture. White hats are the “good guys” who hack to find vulnerabilities and help companies patch them. They’re also known as security contractors, since “hiring a hacker” has negative connotations. DEFCON, the convention for hackers every year, is full of white and gray hat hackers. It’s also full of black hats, not that they’ll often admit to being black hats. Black hat hackers are the criminals, the ones who hack to sell personal information, who hack to make money, and who generally break and corrupt systems for fun, personal gain, or power. Gray hats, of course, are a middle of the road; still morally questionable, but not completely illegal.

In the world of marketing and SEO, the concepts still apply. It’s just that black hats aren’t necessarily doing anything illegal. In fact, most of them will vehemently explain that nothing they do is illegal at all. They’re right, too; the “law” they break is the policies of Google, not any actual punishable law.

Often, the difference between a white hat strategy and a black hat one is a matter of implementation. There’s not a lot of difference between two people writing factual articles and one person writing one while the other spins it. There’s not much difference between building links through blogger outreach and building links through private blog networks. Black hats simply tend to automate more and work less, with the drawbacks that entails.

The Problems with Blackhat Marketing
There are two main problems I see with black hat marketing. The first is a lower level of engagement/quality/value. When you’re spinning content, the original content has just as much value, and is likely published first and on a better site. Spun content, then, comes in second place all the time. The same goes for most black hat strategies; they come in second place. They work, but they aren’t the best. You can see this in particular with social black hatting, or robotic automation; spam is prevalent and ignored, and automated posting tends to get lower engagement rates than organic posting.

The second problem is the sine wave cycle. Picture a sine wave, going up and down in a pattern. That’s what the traffic and profits of a black hat marketer tend to look like. The reason is because, at the end of the day, black hats still rely on Google, because Google has 64% of the search market share. No other single entity online has that much power and influence.

Sine Wave

Google, of course, frowns on black hat strategies. That’s literally what makes them black hat and not white. They actively seek out and punish sites using black hat strategies, which leads to an ever-increasing arms race between black hat marketers and the big G.

From a marketer’s perspective, working with black hat strategies is a peak and valley experience. Black hat strategies – most of them, anyway – work, and they tend to work quickly and for a low amount of effort. However, in compensation, they tend to cost money and they only work for a limited time. You get a brief skyrocket in your visibility, then Google notices and shuts you down. This is the valley; a time of no profits due to your removal from the search rankings. You then recover, either by starting another site or by removing one strategy and implementing another. You get another boost, another few months of profits, and are slapped down again. To Google it’s like playing a game of whack-a-mole with millions of possible moles.

White hat strategies, by comparison, tend to be slower but much more consistent with growth. If you’re firmly on the site of white hat, you’re not going to be slapped back down repeatedly, so your growth is able to compound month after month. You just can’t shoot up in visibility quite as quickly, because you’re taking the long route.

To put it another way, imagine that you’re working towards a mountain peak. A white hat marketer might take a longer, gentler slope to the top, which takes a week of climbing. A black hat starts three mountains away and has to climb each one, then descend into the valley below, over and over. To compensate, he has a truck, but it keeps breaking down. He’s using tools, albeit not the best tools, but he’s also taking a harder route.

Anyways, to move away from that analogy, let’s talk about guest blogging. Guest blogging has been a strategy for SEO for years, as a combination of one part link building and one part content marketing. It can help build a brand, it can build links to your site, and it can build a reputation as an author and a content creator.

Black hats and white hats both use guest blogging, but the way they go about it is completely different. Let’s take a look at both and how they compare, shall we?

Black hats target thousands of domains.

They are the definition of untargeted mass mailing. In fact, if you own a website with any significant following, I can guarantee you that not only have you had a few of these show up in your inbox, you’ve probably had a bunch go sailing through to spam without ever seeing them. “Hey, I run site X and would like to post on your blog, all I ask is a link in return, please get back to me.” Sound familiar? Yeah, don’t do it; you never want a link to a site like that on your blog.

White hats pick and choose potent domains to reach.

By contrast, white hats are targeted with their outreach efforts. They know to be realistic, to work their way up in the industry, going from mid-tier blogs to upper crust blogs, eventually working their way as contributors on big name sites like the Huffington Post. They tailor everything, up to the greeting and closing of their query message, to the specific people they’re contacting.

Black hats demand a followed link in their published posts.

The black hat marketer wants one thing and one thing only; a followed link. Followed links give them the link juice they need to boost their visibility, however transitory that visibility is. If you nofollow the link, you’ll get irate messages from them, and god help you if you publish their guest post with the links stripped. Even if it’s your guest blogging policy to do so, they assume they’re exempt because they contacted you directly rather than through whatever means you prefer.

White hats don’t care about followed links and are satisfied with mentions.

Google is increasingly putting value on implied links or brand mentions, while minimizing the value of actual links. They can’t entirely get rid of links, they’re too critical to the value system of the internet at this point, but they can certainly work to make link exploits less impactful.

Black hats submit the same guest post to hundreds of sites.

They don’t care about copied content penalties, they just want the syndication because it pulls in dozens of links for the effort of creating one post. They also won’t tell you that they’re submitting the post to other sites. If you’re lucky, they’ll respect “original content only” in your terms of service, but that’s pretty unlikely.

White hats carefully create posts for the audience of the site they target.

Again, the comparison is one made between spending a minimum amount of time for the work and spending the time necessary to hone the craft. White hat guest bloggers take the time to learn the audience, the voice, the tone, and the editorial rules of the site they’re posting on.

Black hats don’t care too much about the quality of their content.

All they care about is that the content at least looks human-readable at first glance. Minor grammatical errors slip right by, half the time because the marketer is ESL and doesn’t realize they’re errors. Spintax inconsistencies are even worse, but at that point the marketer doesn’t care, they just want the lowest effort possible for each post.

White hats put a lot of time into making great content.

Again as a contrast, white hat marketers put love and care into their posts. If anything, the content they submit as guest posts is higher quality and better overall than the content they post on their own sites. It should never be worse

Black hats offer payment in exchange for links in posts.

Google doesn’t like paying for guest posts, and that makes the exchange of money for a followed link verboten. Sites that pay for posts they accept tend to be stricter with their links, and well they should be. The problem is, those sites aren’t going to be accepting black hat posts.

White hats avoid trying to bribe site owners.

Because that’s what it is, that black hat monetary offer; a bribe, a payment for a link. White hats know this isn’t in their strategy, and anyways, they prefer cheap or free organic growth hacks over paying money for transient value. Wouldn’t you, if you were offered a cheap strategy for growth that didn’t violate any terms or rules?

Black hats submit their posts to dozens of article directories.

Article directories were a big strategy about ten years ago, but with Panda’s initial rollout they died back almost entirely. Black hats, however, tend to stick in the past and try to force old strategies to work in new paradigms. Sometimes they manage to eke out a little value from a directory, but it’s not common, and it’s not always going to stay valuable.

White hats know that article directories rarely pass valuable link juice.

One of two things happens with an article directory; either all of the links on the site are automatically nofollowed, or Google implements a filter that makes all of those links valueless or, potentially, even detrimental. Directories don’t pass positive value in 99% of cases, so they aren’t worth the time for a white hat marketer.

Black hats spin content for “unique” guest posts.

Spinning content is a fast way to make something look unique, but here’s the thing; Google is perfectly aware of how spinning works. You may have noticed recently that when you run a search, you’ll see results that don’t actually include the specific terms you had in your query. That’s one of Google’s ways to provide more value, but it has the side effect of making spun content read identically to the search engine, meaning it’s easier to spot spun content and devalue it.

White hats avoid spinning content altogether.

Spinning content is the last recourse of people who spent too much for a spinning program and have no idea how to write for the web. Spinning content produces nothing of value, and only serves to clog the internet with redundant content on sites that never see the light of day. White hats know the path to true value is providing something unique, be it data points, analysis, or opinions.

Black hats automate their guest post submission.

Again, it’s all about spending as little effort as possible. They don’t care if they send an email to 1,000 people and only 1 picks it up; they spent 5 minutes crafting the email to send. They think they’re ahead of the game because a white hat spends hours on the same task.

White hats carefully construct queries.

White hat marketers know there’s more to guest posting than just a simple query, a simple post, and a link. Every email is a paper trail for a future contact, and it can be very detrimental to be spamming it out.

Black hats don’t care about editors or other site writers.

To a black hat, a site and a guest post is just a means to an end, a disposable tool they can abuse as long as possible but don’t care about if it falls through. This is why so many black hats end up guest posting solely on other black hat sites. The good sites won’t have them.

White hats strive to forge good relationships with site staff.

White hats value networking, connections, and high quality sites over volume. Quality over quantity is generally their mantra. The days of a thin site with 1,000 low quality posts are over, and they’ve taken the lesson to heart.

Black hats fill their content with keywords, to the detriment of the content.

This crops up a lot when they buy posts from cheap content mills; black hats have this idea that keywords are insanely important and that there’s a magic number for keyword density that gets them where they need to be.

White hats know that semantic search allows them to write organically.

A combination of Panda and Google’s semantic search have combined to allow the search engine plenty of leeway to recognize the topic of your content, even without the exact keywords present. This allows complete freedom to cover a topic with language you command, without having to bend to fit in keywords.

Black hats start over when their site is hammered by Google.

The peaks are high but the valleys are low, and it’s often far more effort to recover from a penalty than it is to simply move the entire site to a new domain. Black hats leave a path of charred domains behind them, persisting in their eternal struggle for mediocrity.

White hats are rarely penalized, and can recover if they are.

By contrast, sites that play nice with Google are rewarded for it, with a higher degree of trust. This trust both makes them less likely to be penalized, and makes it easier for them to recover from penalties. Not to mention making those penalties lighter.

As you can see, the white hat method is generally the way to go. Sure, black hat techniques work, sort of, for a short time anyway. White hats compound and build, and it’s a much more viable long-term strategy.


-------------------------------------                                -------------------------------------                           -------------------------------                          ---------------------------

Şapkalar, korsan kültürünü ele alan bir kavramdır. Beyaz şapkalar, açıkları bulmak ve şirketlerin bunları düzeltmesine yardımcı olmak için kesilen "iyi adamlar" dır. Güvenlik müteahhitleri olarak da biliniyorlar, çünkü "bir hacker işe almanın" olumsuz çağrışımları var. Her yıl bilgisayar korsanlığı sözleşmesi olan DEFCON, beyaz ve gri şapka korsanları ile doludur. Ayrıca siyah şapkalarla doludur, çoğu zaman şapkalı olmayı kabul etmezler. Siyah şapka bilgisayar korsanları, kişisel bilgileri satmaya çalışan, para kazanmak için kesilen ve genel olarak eğlenceli, kişisel kazanç veya güç için sistemleri kıran ve bozan suçlular. Gri şapka elbette, yolun ortasında; Hala ahlaken tartışılabilir, ancak tamamen yasadışı değildir.

Pazarlama ve SEO dünyasında, kavramlar halen geçerlidir. Sadece siyah şapkaların ille de yasadışı bir şey yapmadığı. Aslında çoğu, yaptıkları hiçbir şeyin yasadışı olduğunu şiddetle açıklayacaklardır. Onlar da haklı; Kırdıkları "kanun", fiili cezai kanunlar değil, Google politikalarıdır.

Genellikle, beyaz şapka stratejisi ile siyah şapka arasındaki fark bir uygulama meselesidir. İki kişi gerçek yazılar yazan ve diğer biri yazı yazan biri arasında çok fazla fark yoktur, diğeri de onu döndürür. Blog yazarları aracılığıyla bağlantılar oluşturma ve özel blog ağları aracılığıyla bağlantılar kurma arasında pek bir fark yoktur. Siyah şapkalar, daha fazlasını otomatikleştirip daha az iş yapmaya meyilli, sakıncaları da beraberinde getiriyor.

Blackhat Pazarlamayla İlgili Sorunlar
Siyah şapka pazarlamacıyla gördüğüm iki temel sorun var. İlk bir alt düzey olan nişan / kalite / değer . İçerik döndürüldüğünde, orijinal içeriğin değeri o kadar yüksektir ve muhtemelen önce ve daha iyi bir sitede yayınlanacaktır. Spun içeriği, o zaman, her zaman ikinci sırada yer alır. Aynı siyah şapka stratejileri için de geçerlidir; İkinci sırada gelirler. Çalışıyorlar, ancak bunlar en iyi değiller. Bunu özellikle sosyal siyah hatting veya robotik otomasyonla görebilirsiniz; Spam yaygındır ve göz ardı edilir ve otomatik gönderim, organik gönderme oranından daha düşük etkileşim oranlarına sahip olma eğilimindedir.

İkinci sorun ise sinüs dalga döngüsü . Şeklinde yukarı ve aşağı doğru gidip gelen bir sinüs dalgası resmi. Şapkalı bir pazarlamacının trafik ve karları buna benzer eğilim gösterir. Google, çünkü günün sonunda, siyah şapka hala Google'da güveniyor, çünkü nedeni arama pazar payı% 64 . Hiçbir çevrimiçi tekli varlık, o kadar fazla güce ve etkiye sahip değildir.

Sinüs dalgası

Google, elbette, siyah şapka stratejilerini kaşlarını çatıyor. Bu anlamıyla onları siyah şapka yapar, beyaz değildir. Saha şapkası stratejileri kullanarak siteleri aktif olarak araştırıyorlar ve cezalandırıyorlar; bu da siyah şapkalı pazarlamacılar ile büyük G arasında giderek artan bir silahlanma yarışına neden oluyor.

Bir pazarlamacının bakış açısıyla, siyah şapka stratejileri ile çalışmak zirve vadisi deneyimidir. Siyah şapka stratejileri - bunların çoğu zaten - işe yarıyor ve çabucak ve az miktarda çaba sarf ediyorlar. Bununla birlikte, tazminat olarak, maliyeti yüksektir ve sadece sınırlı bir süre çalışırlar. Görünürlüğünüzde kısa süren bir fırtınayla karşılaşırsanız, Google bunu fark eder ve sizi kapatır. Bu vadi; Arama sıralamalarından kaldırılmanız sonucunda kazanç elde edemeyecek bir zaman. Daha sonra başka bir siteye başlayarak ya da bir strateji çıkarıp başka bir siteyi uygulayarak kurtarabilirsiniz. Birkaç ay daha kazanç elde edersiniz ve tekrar tokat atılır. Google için, milyonlarca olası mol için bir köstebek oynamak gibi.

Karşılaştırma yaparak beyaz şapka stratejileri daha yavaş fakat büyüme ile tutarlı olma eğilimindedir. Beyaz şapka yerine sıkı sıkıya uğrıyorsanız, art arda tokat atılmayacaksınız, bu nedenle büyümeniz aylarca bileşikleşebilir. Uzun bir rotayı alıyor olduğunuz için görünürlüğünü çok çabuk atamazsınız.

Başka bir deyişle, bir doruk tepesine doğru çalıştığınızı düşünün. Beyaz şapka pazarlamacısı, tepeye daha uzun, daha yumuşak bir eğim sürebilir; bu da bir hafta tırmanış alıyor. Siyah bir şapka üç dağa uzanır ve her birine tırmanmak zorundadır, sonra tekrar tekrar vadiye iner. Telafi etmek için bir kamyonu var, ama kırılmaya devam ediyor. En iyi araç olmasa da araçları kullanıyor ancak daha zorlu bir yol izliyor.

Her neyse, bu benzetmeden uzaklaşmak için misafir bloglamadan bahsedelim. Konuk bloglama, yıllarca SEO için bir strateji, bir bölüm bağlantı kurma ve bir bölüm içerik pazarlama birleşimi olarak olmuştur. Bir marka yaratmaya yardımcı olabilir, sitenize bağlantılar oluşturabilir ve bir yazar ve bir içerik oluşturucu olarak itibar kazanabilir.

Siyah şapkalar ve beyaz şapkalar hem misafir blog yazmayı kullanıyor ancak dolaşma biçimi tamamen farklı. İkisine ve nasıl karşılaştırdıklarına bir göz atalım, olur mu?

Siyah şapkalar binlerce alan adı hedeflemektedir.

Bunlar, hedeflenmeyen toplu postanın tanımıdır. Aslında, önemli bir izleyiciye sahip bir web siteniz varsa, yalnızca bunlardan birkaçını gelen kutunuzda göstermekle kalmayıp muhtemelen bunları görmeden spam gönderen bir grup da bulundurduğunuzu garanti edebilirim. "Hey, site X çalıştırıyorum ve blogunuzda yayınlamak istiyorum, tek istediğim bir bağlantıdır, lütfen bana geri dönün." Ses tanıdık mı? Evet, yapma. Blogunuzda böyle bir siteye asla bağlantı olmasını istemezsiniz.

Beyaz şapkalar, ulaşmak için güçlü alanlar seçer ve seçer.

Aksine, beyaz şapkalar, sosyal yardım çabaları ile hedeflenir. Bunlar, gerçekçi olmak sonunda gibi büyük isim sitelerinde katkıda olarak kendi yolunu çalışma, üst kabuk bloglar orta katman bloglar giden, sektörde iş yola kadar biliyor Huffington Post . Sorgu mesajının selamlamasına ve kapanmasına kadar her şeyi temas kurdukları belirli kişilere uyarlarlar.

Siyah şapkalar yayınlanan yayınlarında takip eden bir bağlantı talep ediyor.

Siyah şapka pazarlamacıları sadece bir şey ve tek şey istiyor; Takip eden bir bağlantı. Ardından gelen bağlantılar onlara görünürlüklerini artırmak için ihtiyaç duydukları bağlantı suyu verirken görünürlüğün geçicidir. Bağlantıyı izlemeyecek olursanız, onlardan saçma mesajlar alacaksınız ve misafir postalarını bağlantıları soyulmuş olarak yayınladığınızda tanrı size yardımcı olacaktır. Bunu yapmak için konuk bloglama politikanız olsa bile, tercih ettikleri yöntemler yerine doğrudan sizinle iletişime geçtikleri için muaf olduklarını varsaymaktadırlar.

Beyaz şapkalar, takip edilen bağlantılar umurumda değil ve bahislerden memnun.

Google, gerçek bağlantıların değerini en aza indirirken ima edilen bağlantılara veya marka açıklamalarına giderek daha fazla değer veriyor. Tamamen bağlantılardan kurtulamazlar, bu noktada internetin değer sistemi için çok kritiktirler, ancak bağlantı kullanımlarını daha az etkili hale getirmek için kesinlikle çalışabilirler.

Siyah şapkalar aynı konuk postasını yüzlerce siteye gönderir.

İçerik cezalarının kopyalanmasından umursamıyorlar, yalnızca sendikayı istiyorlar çünkü bir yayın oluşturmak için düzinelerce bağlantı koparıyor. Ayrıca, mesajı diğer sitelere gönderdiklerini söylemiyorlar. Şanslıysanız, hizmet şartlarında "yalnızca orijinal içeriğe" saygı duyacaklar, ancak bu pek mümkün değil.

Beyaz şapkalar, dikkatli oldukları sitenin izleyicileri için dikkatli bir şekilde yazılar hazırlar.

Yine, karşılaştırma, iş için minimum zaman harcamak ve zanaat makinesini silmek için gerekli süreyi harcamak arasında yapılan bir karşılaştırmadır. Beyaz şapka kullanıcısı olan blog yazarları, yayınladıkları sitenin izleyicilerini, sesini, sesini ve içerik kurallarını öğrenmek için zaman ayırıyor.

Siyah şapkalar içeriğinin kalitesi konusunda çok fazla umurumda değil.

Onların ilgilendirdiği tek şey, içeriğin en azından ilk bakışta insan tarafından okunabilir görünmesi. Küçük dilbilimi hataları, pazarlamacı ESL olduğundan ve hataların farkında olmadığı için yarım saat kayar. Spintax tutarsızlıklar vardır daha da kötüsü , ancak pazarlamacı umursamıyor bu noktada, onlar sadece her yazı için mümkün olan en düşük çaba istiyor.

Beyaz şapkalar, harika içerikler yapmak için çok fazla zaman harcıyor.

Yine bir tezat olarak, beyaz şapkalı pazarlamacılar sevdikleriyle ilgileniyor ve mesajlarına dikkat ediyorlardı. Her şeyden önce, misafir postaları olarak gönderdikleri içerik, kendi sitelerinde yayınladıkları içerikten daha kaliteli ve genel olarak daha iyi. Hiçbir zaman daha kötü olmamalı

Siyah şapkalar, yayınlardaki bağlantılar karşılığında ödeme öneriyor.

Google, konuk yayınları için ödeme yapmaktan hoşlanmaz ve bu, takip edilen bir bağlantı için verboten için para alışverişinde bulunur. Kabul ettiği yayınlar için ödeme yapan siteler, bağlantılarıyla daha sıkı olma eğilimindedir ve olması gerektiği gibi olmalıdır. Sorun şu: Bu siteler siyah şapka direklerini kabul etmeyecek.

Beyaz şapka, site sahiplerine rüşvet vermeyi denemekten kaçınır.

Çünkü o, siyah şapka parasal teklifi; Bir rüşvet, bir bağ için bir ödeme. Beyaz şapkalar bunun kendi stratejisinde olmadığını ve her halükarda geçici değer için para ödemenin ucuz veya ücretsiz organik büyümeyi tercih ettiğini belirtti. Herhangi bir şart ve kuralları ihlal etmeyen, ucuz bir büyüme stratejisi önerilirse, siz de öyle değil mi?

Siyah şapkalar onlarca yazı dizinine yazı gönderir.

Makale dizinleri on yıllar öncesinde büyük bir stratejiydi, fakat Panda'nın ilk tanıtımı ile neredeyse tamamen geri döndüler. Bununla birlikte, siyah şapkalar geçmişte sıkışmaya ve eski stratejileri yeni paradigmalara zorlamaya çalışmaya meyillidir. Bazen bir dizinden küçük bir değer çıkarmaya çalışıyorlar ancak yaygın değildir ve her zaman değerli kalmayacak.

Beyaz şapkalar, makale dizinlerinin değerli bağlantı suyu nadiren geçtiğini biliyor.

Bir makale dizini ile iki şeyden biri olur; Sitedeki tüm bağlantılar otomatik olarak bağımsız olarak kaldırılır veya Google bu bağlantıların hepsini olumsuz, hatta potansiyel olarak zararlı hale getiren bir filtre uygular. Dizinler, vakaların% 99'unda pozitif değer geçirmiyor, bu yüzden beyaz şapka pazarlamacısı için vakit bulamıyorlar.

Siyah şapkalar, "benzersiz" misafir gönderileri için içeriği döndürür.

Eğirme içeriği, bir şeyin benzersiz görünmesini sağlamanın hızlı bir yoludur, ancak iş İşte; Google, dönmenin nasıl çalıştığının mükemmel bir şekilde farkındadır. Son zamanlarda bir arama yaptığınızda, sorgunuzda bulunan belirli terimleri içermeyen sonuçlarla karşılaştığınızı fark etmiş olabilirsiniz. Google'ın daha fazla değer sunma yollarından biri budur, ancak eğirilen içeriğin arama motoruyla aynı şekilde okunması yan etkisi vardır, yani eğirilen içeriğin bulunması ve değerinin düşürülmesi daha kolaydır.

Beyaz şapkalar, içeriğin tamamen eğrilmesinden kaçınır.

Eğirme içeriği, eğirme programı için çok fazla harcama yapmış ve web için nasıl yazacağınız hakkında hiçbir fikriniz olmayan son kişidir. İçeriği döndürmek hiçbir şey yapmaz ve yalnızca gün ışığına hiç bakmayan sitelerde gereksiz içerikle interneti tıkamaktadır. Beyaz şapkalar, gerçek değerin yolunu veri puanları, analiz ya da görüşler gibi benzersiz bir şey sunduğunu biliyor.

Siyah şapkalar konuk post gönderimini otomatikleştirir.

Yine de, mümkün olan en az çaba harcamayla ilgili. 1.000 kişiye bir e-posta gönderirlerse umursamazlar ve sadece 1 kişi bunu kabul ediyor; Gönderilecek e-postayla işleyen 5 dakika geçirdiler. Oyunun ilerisinde olduğunu düşünüyorlar çünkü beyaz bir şapka aynı görevde saatler harcıyor.

Beyaz şapkalar dikkatlice sorgular oluşturuyor.

Beyaz şapka pazarlamacılar, basit bir sorguya, basit bir postaya ve bir bağlantıya kıyasla misafir gönderiminde daha fazla şey olduğunu biliyor. Her e-posta, gelecekteki bir irtibat için bir kağıt izidir ve onu spam haline getirmek çok zararlı olabilir.

Siyah şapkalar editörler veya diğer site yazarları için umurumda değil.

Siyah bir şapka, bir site ve bir konuk mektubu, mümkün olduğunca uzun süre istismar edebilecek, ancak düşüp düşmese önem vermeyen bir tek kullanımlık bir araç. Bu yüzden çok sayıda siyah şapka yalnızca diğer siyah şapka alanlarına gönderilen misafir olur. İyi siteler onlara sahip olmayacak.

Beyaz şapka, site çalışanlarıyla iyi ilişkiler kurmaya çalışmaktadır.

Beyaz şapka değerli ağ, bağlantılar ve yüksek kaliteli siteler hacim üzerinde. Miktar üzerindeki kalite genellikle onların mantrasıdır. 1.000 düşük kaliteli mesaj içeren ince bir alanın günleri bitti ve dersi kalben aldılar.

Siyah şapka, içeriğin zararına, içeriğini anahtar kelimelerle doldurur.

Bu, ucuz içerik fabrikalarından mesajlar alırken çok şey kazandırır; Siyah şapkalardan, anahtar kelimelerin son derece önemli olduğu ve onları nerede bulmaları gerektiği konusunda anahtar kelime yoğunluğu için sihirli bir sayı olduğu fikri vardır.

Beyaz şapkalar anlambilimsel araştırmanın organik olarak yazmalarına izin verdiğini biliyor.

Panda'nın ve Google'ın semantik arama kombinasyonu, arama motorunun, tam anahtar kelimeler olmadan bile, içeriğinizin konusunu tanıması için bir araya getirme imkanı sağlar. Bu, anahtar kelimelere uyacak şekilde bükülmeye gerek kalmadan, komutladığınız dille bir konuyu kapsamak için eksiksiz bir özgürlük sağlar.

Siyah şapkalar, siteleri Google tarafından dövüldüğünde başlıyor.

Zirveleri yüksek ancak vadiler düşüktür ve yalnızca bir siteyi yeni bir alana taşımaktan ziyade bir cezadan kurtulmak çok daha çaba gösterir. Siyah şapkalar, arkalarında kömürleşmiş alanlar bırakır ve vasatlık için ebedi mücadelelerine devam eder.

Beyaz şapkalar nadiren cezalandırılır ve ellerinde olsalar iyileşebilirler.

Buna karşın, Google'la iyi oynayan siteler için daha yüksek bir güven derecesi ile ödüllendirilir. Bu güven, ikisinin de cezalandırılma ihtimalini azaltır ve cezalardan kurtulmalarını kolaylaştırır. Bu cezaların daha hafif hale getirilmesinden bahsetmiyorum bile.

Gördüğünüz gibi, genelde beyaz şapka yöntemi yoluna giriyor. Elbette, siyah şapka teknikleri yine de kısa bir süre için çalışıyor. Beyaz şapkalar birleşiyor ve inşa ediyor ve çok daha uygun bir uzun vadeli strateji.

Yazan Mitchell Wright

Mitchell Wright

Mitchell İnternet pazarlama tüm yönleriyle seviyor ve video ve bağlı kuruluş pazarlama SEO ORM her şeyi ile dahil edilmiştir. Halen reklam gelirlerini artırmak için blog yazarlarıyla birlikte çalışıyor.

What is The Difference Between Citation and Trust Flow?

  • 10.1.2017 11:54:54
  • 0 Yorum
  • 1440

Ever since the ignoble death of Googles PageRank – the long, slow decline that left many webmasters in denial and many more looking for a valid replacement – all sorts of metrics have been springing up. You have all of the associated Moz ranks, you have minimal single-factor metrics like link measurements, and then you have big aggregate metrics like Trust Flow and Citation Flow.

We’ve mentioned the Flow metrics before, in this post about PageRank alternatives. If you read that post, you have a cursory understanding of what the Flow metrics are. I’m here today to explain them in greater detail, and to help you put them to use in a tangible way.

Before we talk about what the specific metrics are, we need to talk about where they come from. Both metrics are part of the Flow ranking system measured and monitored by Majestic SEO.

Majestic started life as Majestic-12, and it started off as a distributed search engine project. Since then, it has expanded and changed focus into what it is today: an internet mapping engine and link intelligence database. It monitors links and assigns value relative between the two sites involved, and it studies the immense amounts of data it harvests in order to try to predict the effects of links on search engine ranking, among other things.

Unlike other aggregators and data harvesters, Majestic-12 has its own search engine powering its data. It doesn’t poll Google and Bing for data, it harvests data independently and uses it in correlation with Google data.

Citationa and Trust Flow

Majestic works off of two sets of data, two separate indexes. The Historic Index is the larger, more comprehensive index, but it tends to be anywhere from a few days to a month old. This is simply due to the immense size of the index; it takes time to build and calculate data and flows. The Fresh Index is smaller but much more recent, typically up to the day. It includes about a quarter of the data the Historic Index includes, but it’s perfectly serviceable for most people. For reference, the Fresh Index includes 810 billion URLs indexed, while the Historic Index includes 3.5 trillion. I’m not joking when I say it’s huge.

So what, specifically, are the Flow Metrics? They’re related to links, obviously, since Majestic is a link analysis engine above all else. Let’s take it from there.

What is Citation Flow?
Citation Flow is the easiest of the two metrics to understand, because it’s a simple numbers game. It’s a measurement of the number of links that point at your site. The more links you have, the more likely your site is to be influential. A site like Facebook has no doubt millions of links pointing at the site. Amazon likewise. These sites have incredible numbers of links.

Now think about what a citation usually is. In writing, it’s a reference to the source of something. In web links, a link is often to a source of data; citing your sources. This isn’t always the case, but the majority of links are provided for the purposes of providing more information than is available in the post you’re reading.

The more people citing you, the more authoritative you appear to be. The more links pointing at you, the more citations you have, and thus the higher your Citation Flow. The example I see most often is porn sites. These have a ton of links, typically from one another and from spambots, but none of those links are necessarily authoritative in any sense of the word. There’s not necessarily value attached to those links, and that’s fine.

Citation Flow, then, is essentially just a measurement of the sheer number of links your site has pointing to it. The more links you have, the higher your Citation Flow, as simple as that.

Citation Flow Majestic

There’s one kicker to the whole thing; it’s a flow, not an individual static measurement. In this sense, it’s a lot like PageRank. If two sites link to you, and one of them has a high PR while the other has a low PR, the one with the better PR will give you more value. It’s the same way with Citation Flow. If two sites link to you, and one of them has a CF of 10 and the other has a CF of 90, the one with the CF of 90 will bring you a lot more value than the one with a much lower CF.

Citation Flow is measured on a scale from 1 to 100, with virtually no one making it to 100. Even Google is a firm 99.

Essentially, the more links you have pointing to your site, the better, as far as Citation Flow is concerned. However, it’s also better to have links from sites that themselves have a lot of links pointing in than it is to have links from relatively new sites. A link from Facebook is going to be a heck of a lot more valuable than a link from Bob’s Blog He Just Made Today.

This is a good thing, because it circumvents one of the common link building spam techniques, which is to build thin content blog networks and send those links to your money site, so it can reap the value before those sites are detected and nuked.

What is Trust Flow?
Trust Flow is, by contrast, a bit more complicated. It’s a measurement of value, while still being a measurement of quantity. A site that has a lot of links pointing to it is valueless if none of those links come from sites that matter. If all of your links come from spam posts on forum comments, none of those links are worth anything.

Trust Flow is a measurement of link quality, similar to how Google treats links today. A link from an authoritative site is a valuable link. The more valuable links a site has, the more valuable that site is by extension.

Trust Flow Stats

Think of it something like a “six degrees of separation” sort of thing. How many clicks does it take someone to get from an authoritative site to your site? The fewer clicks it takes, the better off your site is. The more different routes there are – i.e. the more times these authority sites link to you – the better you are.

What determines an authority site, though? This is where it gets tricky. Majestic simply decided that certain sites are authorities. These authority sites are the seed sites that count as the origin point for all authority value. Sites that these authority sites link to are second tier authorities. Sites those second tier authorities link to are third tier, thus being slightly less valuable.

Things get complicated as you iterate this process. Authority sites tend to link to other authority sites. Non-authority sites tend to link to authority sites as a way of legitimizing their information. All of the value feeds back into the authority ring, which leaves the worst sites out in the cold. However, at any time, an authority site can raise up a lower quality site with a simple link.

A site with a high Citation Flow but a low Trust Flow is not necessarily a valuable site at all. It has a lot of links, but no links that have real value. Meanwhile, the opposite can also be true. A high Trust Flow with a low Citation Flow typically means that the site is not very popular, but is potentially very high quality. Authority sites linking in means someone in a position of power thinks the content on that site is valuable enough to share. The low Citation Flow is simply a record of how new the site is, in that case.

There’s a new variation of Trust Flow called Topical Trust Flow. It’s exactly the same, except it has an added layer of filtering thrown on top of it. In addition to measuring generic authority in terms of degrees of separation from authority seeds, it also measures relevance according to topic. You could get a link from the #1 clothing boutique in the world and a first order authority seed, but if your site has nothing to do with clothing, that link will not be worth much in Topical Flow.

Topical Trust Flow is an important metric for modern day search optimization, because of the way Google assigns value according to relevance. If you’re getting a lot of links from sites, even good sites, that don’t have anything to do with your topic, those links are going to be suspect. Google might even think you paid for them or hacked to put them in place. This is, obviously, not a good thing.

Ways to Use Citation and Trust Flow
The first and easiest way to use both CF and TF is to simply check on your own site. I recommend checking the fresh index first, as it has the most recent data. Then check the historic index and see what the difference is, if anything.

Chances are you will have some minor variation between the two, as every point of data is moving in this massive index. Even if your number of links hasn’t changed, the number of links to the people linking to you may have, and that affects the flow into you.

Checking CF and TF

In some rare cases, you will be absent from one index or the other. If you’re absent from the fresh index, it simply means that in this most recent pass, Majestic’s bots didn’t crawl your site. It’s nothing to worry about. It doesn’t mean you’re de-indexed, it doesn’t mean you’re blacklisted, and it doesn’t mean you’re removed from Google in any way. If you’re absent from the historic index, it might mean your site is too new, or did not have enough links that a Majestic bot found and crawled it. If your site definitely has the links and definitely has been around for a while, there may be some deeper issue at hand, but that’s not within the scope of this post. Suffice it to say that the most common issue is accidentally blocking Majestic’s search crawlers from indexing your site, which will obviously mean you’re not in their index and can’t be calculated, either for your own Flow or for your value to others.

The second option you have for using the flow metrics is competitive analysis. Since Majestic is a public index and you don’t need to link it to your site in any way, it’s all public data. That means you can run searches and pull reports for your competitors in the same way you would pull them for yourself.

If you want to do a detailed link analysis, you can do that as well. Use the Moz Open Site Explorer bar to pull the search results for your chosen query or URL, then go to Majestic and import them into the link map tools. Remove unnecessary data from the file when you download it, filter it to show you just the information you need, and sort by Trust Flow to see the best links coming in to your competitors or to yourself.

Once you’ve identified those links, by the way, you can make an effort to acquire them for yourself. Any site linking to a competitor is a site whose link you might want to your own site as well. You’ll have to look them over and make sure they’re not affiliated with the competition, though; no sense trying to angle for a link from a site that will just laugh at you.

You can also use Topical Trust Flow for link audits. Pull your own backlink profile and run it through their link analyzer to see what each link looks like in terms of TF and TTF. Links that are very low in trust are not links that help you out; you can probably easily disavow them with no issues.

Any time you want to learn about the link profile of a site, go ahead and run that site through Majestic’s tools. There are simply so many good data points you can discover that it’s almost always worth it. As long as the site in question isn’t blocking Majestic’s bots, you should get a wealth of information.


--------------------------------                              ---------------------------------------                                      ------------------------------------                     ------------------------------

Güven Akış ve Atıf Flow.

Biz, daha önce Akış ölçümleri söz ettik bu yazı PageRank alternatifleri hakkında. Bu yayını okuduysanız, Akış metriklerinin ne olduğunu çok iyi anlayabilirsiniz. Bugün onları daha ayrıntılı olarak açıklamak ve onları somut bir şekilde kullanmalarına yardımcı olmak için buradayım.

Belirli ölçütlerin ne olduğu hakkında konuşmaya başlamadan önce, nereden geldiklerini konuşmamız gerekir. Her iki ölçümlerini Akış sıralaması sisteminin bir parçasıdır Majestic SEO ile ölçülür ve izlenir.

Majestic Majestic-12 olarak hayatına başladı ve dağıtılmış arama motoru projesi olarak başladı. O zamandan beri, odak genişletildi ve odağı bugünkü haline getirdi: İnternet haritalama motoru ve bağlantı istihbarat veritabanı. Bağlantıları izler ve ilgili iki site arasında göreli değer atar ve diğer şeylerin yanı sıra, bağlantıların arama motoru sıralamasındaki etkilerini öngörmeye çalışmak için topladığı çok miktardaki verileri inceler.

Majestic-12, diğer toplayıcıların ve veri toplama araçlarının aksine, verilerini çalıştıran kendi arama motoruna sahiptir. Bu veri için Google ve Bing yoklamak değil bağımsız veri hasadın ve Google verileri ile korelasyon içinde kullanır .

Citationa ve Güven Akışı

Majestic, iki veri setinden, iki ayrı endeksten yararlanır. Tarihi Dizin, daha geniş, daha kapsamlı bir dizindir, ancak birkaç günden bir aya kadar herhangi bir yerde olma eğilimindedir. Bu, yalnızca dizinin muazzam boyutundan kaynaklanmaktadır; Veri ve akışları oluşturmak ve hesaplamak zaman alır. Taze Endeks küçük ama çok daha yeni, tipik olarak günümüze kadar. Tarih Dizininin içerdiği verilerin yaklaşık dörtte birini içerir, ancak çoğu insan için mükemmel bir şekilde kullanılabilir. Referans olarak, Taze Endeks, 810 milyar URL'yi dizine eklerken, Tarihi Dizin 3.5 trilyonu içeriyor. Büyük olduğunu söylediğimde şaka yapmıyorum.

Peki, Akış Metriği özellikle ne? Bağlarla ilgilidirler, açıkçası, Majestic her şeyden önce bir bağlantı analiz motorudur. Oradan alalım.

Alıntı Akışı Nedir?
Atıf Akış, anlamak için iki metottan en kolay olanıdır, çünkü basit sayı oyunlarıdır. Bu, sitenize yönlendiren bağlantı sayısının bir ölçüsüdür. Sahip olduğunuz bağlantılar ne kadar fazlaysa, sitenizin o kadar etkili olabilmesi olasılığı da yüksektir. Facebook gibi bir site şüphesiz milyonlarca bağlantıyı siteye işaret ediyor. Amazon da aynı şekilde. Bu sitelerde inanılmaz sayıda bağlantı var.

Şimdi bir atıfın genel olarak ne olduğunu düşünün. Yazılı olarak, bir şeyin kaynağına bir referans. Web bağlantılarında, bir bağlantı genellikle bir veri kaynağıdır; Kaynaklarından alıntı yaparak. Bu durum her zaman böyle değildir, ancak bağlantıların çoğunluğu, okuduğunuz yazıda bulunandan daha fazla bilgi sunmak amacıyla sağlanmıştır.

Sizi ne kadar çok insan istirahat ediyorsa, o kadar yetkili görünüyorsunuzdur. Sizi işaret eden bağlantılar arttıkça, alıntılarınız o kadar fazla olur ve bu nedenle alıntı Akışı o kadar yüksek olur. En çok gördüğüm örnek porno siteleri. Bunların, genellikle birbirlerinden ve spambotlardan oluşan bir ton bağlantıları var, ancak bu bağlantıların hiçbiri sözcüğün herhangi bir anlamda mutlaka yetkili değildir. Bu bağlantılara mutlaka değer eklenmek zorunda değilsiniz ve bu iyi.

Atıf Akışı, daha sonra, aslında sadece bir sitenizin o işaret etti bağlantıların çokluğu bir ölçüm . Sahip olduğunuz bağlar ne kadar fazlaysa, atıf Akışınız o kadar artar.

Alıntı Akış Görkemli

Her şeyin tek bir yanı vardır; Bu bir akış, bireysel bir statik ölçüm değil. Bu anlamda, PageRank'a çok benzer. İki site sana bağlantı oluşturuyorsa ve biri yüksek PR, diğerinin düşük PR'si varsa, daha iyi PR olanı daha fazla değer verir. Citation Flow ile aynı şekilde. İki site sizinle bağlantı kurduysa ve bir tanesi bir CF değeri 10, diğeri de bir CF değeri 90 ise, CF değeri 90 olan bir CF'si çok daha düşük bir CF'den daha fazla değer kazanacaktır.

Alıntı Akışı, 1'den 100'e kadar, neredeyse hiç kimseyi 100'e çıkarmayan bir ölçekte ölçülür. Google bile bir firma 99'dur.

Aslında, sitenize işaret ettiğiniz linkler ne kadar fazla olursa, Citation Flow da o kadar iyi olur. Bununla birlikte, nispeten yeni sitelerden bağlantılara sahip olmaktan çok, kendilerinin işaret ettiği birçok bağlantıya sahip sitelerden bağlantılar olması daha iyi. Facebook'tan bir bağlantı, Bob Günlüğünden Bugüne Kadar Made Today'den bir bağlantıya kıyasla çok daha değerli bir halt olacak.

Bu, ince bir içerik blog ağları inşa etmek ve bu bağlantıları para sitenize göndermek olan ortak bağlantı kurma spam tekniklerini ortadan kaldırdığı için iyi bir şey; bu nedenle, bu siteler algılanmadan ve batırılmadan önce değeri elde edebilirsiniz.

Trust Flow nedir?
Buna karşılık, Trust Flow biraz daha karmaşıktır. Bu değerin bir ölçümdür de miktar ölçüm olurken. Bu linklerin hiçbiri önemli sitelerden gelmiyorsa, bağlantıları işaret eden bir site önemsizdir. Tüm bağlantılarınız forum yorumlarındaki spam postalardan geliyorsa, bu linklerden hiçbiri uygun değildir.

Güven Akışı bir ölçüsüdür bağlantı kalitesi Google bugün bağlantıları nasıl değerlendireceğini benzer. Yetkili bir sitenin bağlantısı değerli bir bağlantıdır. Bir sitenin sahip olduğu daha değerli bağlantılar o sitenin uzantısı tarafından daha değerlidir.

Akış Akış İstatistiklerine güven

Ona "altı derece ayrılma" gibi bir şey düşünün. Birinin yetkili bir siteyi sitenize alması kaç tıklama alıyor? Ne kadar az tıklama çekerse, siteniz o kadar iyi olur. Daha farklı yollar var - yani, bu otorite sitelerinin size ne kadar çok bağladığı - o kadar iyi.

Yine de bir otorite alanı belirleyen nedir? Zorlandığı yer burasıdır. Majestic sadece bazı sitelerin yetkili olduğuna karar verdi. Bu otorite siteleri, tüm otorite değerinin başlangıç ??noktası sayılan tohum siteleridir. Bu yetki sitelerinin bağlantı kurduğu siteler, ikinci düzey yetkilidir. İkinci dereceden yetkililerin bağlantı verdiği siteler üçüncü katmandır, bu nedenle biraz daha değerli olurlar.

Bu işlemi yinelediğinizde işler karmaşıklaşıyor. Yetki siteleri, diğer yetkili sitelere bağlantı kurma eğilimindedir. Yetkili olmayan siteler, bilgilerin yetkili kılınması için yetki sitelerine bağlanma eğilimindedir. Değerin tamamı, en kötü siteleri soğuk havada bırakan otorite halkasına geri gönderilir. Bununla birlikte, herhangi bir zamanda, bir makam sitesi, basit bir bağlantıyla daha düşük kaliteli bir siteyi yükseltebilir.

Yüksek bir Citation Flow'a sahip ancak düşük Trust Flow'a sahip bir site mutlaka değerli bir site değildir. Bir sürü bağlantı vardır, ancak gerçek değeri olan hiçbir bağlantı yoktur. Bu arada, bunun tersi de doğru olabilir. Düşük bir Citation Flow ile yüksek bir Güven Akış genellikle sitenin çok popüler olmadığı, ancak potansiyel olarak çok yüksek kalitede olduğu anlamına gelir. Bağlantı veren makam siteleri, bir iktidar konumundaki birinin bu sitedeki içeriği paylaşacak kadar değerli olduğunu düşünmesini sağlar. Düşük Alıntı Akışı, bu durumda sitenin ne denli yeni olduğunu gösteren bir kayıttır.

Topikal Güven Akışı adlı Güven Akışının yeni bir varyasyonu var. Üstüne atılan filtrelemenin katmanı dışında hepsi aynı. Yetki otoritesini yetki tohumlarından ayrılma derecelerine göre ölçmenin yanı sıra konuyla alâkalılığı da ölçer. Dünyadaki # 1 giyim butikinden bir bağlantı ve ilk sipariş otoritesi tohumu elde edebilirsiniz, ancak siteniz giyimle bir ilgisi yoksa, bu bağlantı Topikal Akış'ta fazla değilde olmayacaktır.

Topikal Güven Akışı, Google'ın alaka düzeyine göre değer ataması nedeniyle günümüzün en iyi arama optimizasyonu için önemli bir metriktir. Sitelerden, hatta iyi sitelerden, ve konunuzla ilgisi olmayan bir sürü bağlantı alıyorsanız, bu bağlantılar şüpheli hale gelecektir. Google, onlara para verdiğinizi veya onları yerine koyduğunuzu düşünebilir. Açıkçası, bu iyi bir şey değildir.

Atıf ve Güven Akışını Kullanmanın Yolları
İlk ve en kolay yolu CF ve TF hem etmektir kullanmak için sadece kendi sitesinde kontrol . En yeni verilere sahip olduğundan önce yeni dizini kontrol etmenizi öneririm. Daha sonra tarihi endeksini kontrol edin ve farkın ne olduğunu görmek için bir şey varsa.

Şansınız, her veri noktası bu büyük endekste ilerlediği için ikisi arasında küçük bir varyasyona sahip olacaksınız. Bağlantı sayısınız değişmese bile, sizi birbirine bağlayan kişilere olan bağlantıların sayısı size akışı etkiler.

CF ve TF'yi kontrol etme

Bazı ender durumlarda, bir dizinden veya diğeri dışında bulunamazsınız. Yeni dizinden yoksanız, bu yalnızca en son geçişte Majestic'in botları sitenizi taramamış demektir. Endişelenecek bir şey yok. Bu, dizine eklenmemiş olduğunuz anlamına gelmez, bu, kara listeye alındığınız anlamına gelmez ve bu, Google'dan herhangi bir şekilde kaldırıldığınız anlamına gelmez. Tarihi dizinden yoksanız siteniz çok yeni veya Görkemli bir botun bulduğu ve taradığı yeterli bağlantıya sahip olmayabilir. Siteniz kesinlikle bağlantıları varsa ve kesinlikle bir süre dolaştıysanız, elinizde daha derin bir sorun olabilir, ancak bu bu yazı kapsamında değildir. En yaygın sorunun, yanlışlıkla Majestic'in arama tarayıcılarının sitenizi dizine eklemesini engellediğini söylemek yeterlidir, bu da tabii ki kendi dizininde değilsiniz ve kendi Akışınız için veya başkalarına değeriniz için hesaplanamayacağınız anlamına gelir.

Eğer akış ölçümleri kullanarak sahip ikinci seçenek rekabet analizi . Majestic herkese açık bir dizin olduğundan ve sitenize herhangi bir şekilde bağlamanıza gerek yok, herkese açık veriler var. Bu, aramalar yapabilir ve rakipleriniz için kendiniz çekeceğiniz gibi raporlar çekebilir demektir.

Ayrıntılı bir bağlantı analizi yapmak istiyorsanız, bunu da yapabilirsiniz. Seçilen sorgunuzun veya URL'nizin arama sonuçlarını çekmek için Moz Open Site Explorer çubuğunu kullanın, ardından Majestic'e gidin ve bağlantı haritası araçlarına aktarın. Dosyayı indirirken dosyadan gereksiz verileri kaldırın, yalnızca ihtiyacınız olan bilgileri göstermek için filtreleyin ve rakiplerinize ya da kendinize gelen en iyi bağlantıları görmek için Trust Flow'a göre sıralayın.

Bu bağlantıları belirledikten sonra, bu arada, bunları kendiniz de elde etmek için çaba gösterebilirsiniz. Bir rakibe bağlanan herhangi bir site, bağlantısını kendi sitenize de isteyebileceğiniz bir sitedir. Yine de, onlara bakmanız ve rekabete bağlı olmadığından emin olmanız gerekecek; Hiçbir anlamı sadece size gülecek bir siteden bir bağlantı açmaya çalışıyorum.

Bağlantı denetimleri için Topikal Güven Akışı'nı da kullanabilirsiniz. Kendi arka bağlantı profilinizi çekin ve her bağlantıyı TF ve TTF açısından nasıl göründüğünü görmek için bağlantı analizöründen çalıştırın. Güvende çok düşük olan bağlantılar, size yardım eden bağlantılar değildir; Muhtemelen bunları herhangi bir sorun olmadan kolayca reddedebilirsin.

Bir sitenin bağlantı profili hakkında öğrenmek istediğiniz her seferinde, sitenizi Majestic'in araçları aracılığıyla çalıştırın. Hemen hemen her zaman buna değer olduğunu keşfedebileceğiniz çok iyi veri noktası vardır. Söz konusu site Majestic'in botlarını bloke etmediği sürece, zengin bir bilgi almanız gerekir.